ABD'de, 2024'ün başından bu yana 5-9 yaşlarındaki çocuklarda parvovirüs vakalarında yüzde 40 artış gözlemlendi.
ABD Hastalık Kontrol ve Önleme Merkezi (CDC), 2024 yılı başından itibaren 5-9 yaş aralığındaki çocuklarda "parvovirüs" olarak bilinen B19 virüsü vakalarında yüzde 40'lık bir artış gözlendiğini açıkladı. CDC tarafından yapılan bu açıklama, özellikle çocuk sağlığı konusunda endişe yaratmış durumda.
SOLUNUM YOLUYLA BULAŞAN BİR DNA VİRÜSÜ
Parvovirüs B19, solunum yoluyla bulaşan bir DNA virüsü olup, özellikle 5-15 yaş aralığındaki çocuklarda yanaklarda parlak kırmızı döküntülere neden olan bir hastalık olarak bilinir. Virüs, genellikle hafif belirtiler gösterse de, bağışıklık sistemi sorunları veya kronik kan hastalıkları olan bireylerde daha ciddi sağlık sorunlarına yol açabilir. Bu nedenle, hastalığın artış göstermesi özellikle bu hassas gruplar için büyük bir tehdit oluşturuyor.
VAKALAR NEDEN ARTIYOR?
CDC, parvovirüs vakalarının son iki yılda belirgin bir şekilde artış gösterdiğine dikkat çekiyor. 2024 yılının başından itibaren sadece 5-9 yaşlarındaki çocuklar arasında görülen vakaların yüzde 40 oranında artması, virüsün yayılım hızının ne kadar yüksek olduğunu gözler önüne seriyor. Uzmanlar, bu artışın sebeplerini araştırırken, pandeminin ardından değişen hijyen ve sosyal etkileşim alışkanlıklarının bu duruma katkıda bulunabileceğini belirtiyor.
BELİRTİLER VE RİSKLER: CİDDİ KOMPLİKASYONLARA NEDEN OLABİLİR
Parvovirüs, çoğunlukla ateş, baş ağrısı, eklem ağrısı ve döküntü gibi hafif belirtilerle kendini gösterir. Ancak bağışıklık sistemi zayıf olan kişilerde veya kronik kan hastalıkları olan bireylerde ciddi komplikasyonlara neden olabilir. CDC, özellikle bu grupların virüse karşı daha dikkatli olmaları gerektiği konusunda uyarılarda bulunuyor.
AŞI GELİŞTİRME ÇALIŞMALARI
CDC'nin açıklamasında, virüse karşı henüz bir aşının geliştirilmediği de vurgulandı. Bu durum, parvovirüsün yayılmasını önlemede aşı gibi etkili bir aracın bulunmamasının, halk sağlığı açısından büyük bir dezavantaj olduğunu ortaya koyuyor. Bu nedenle, sağlık otoriteleri ve bilim insanları, hastalığın yayılımını kontrol altına almak için farklı önleyici tedbirler üzerinde çalışıyor.