New York Times yazarı Thomas Friedman, Donald Trump’ın başkanlığa geri dönmesi durumunda ya İsrail’i demokratik bir Yahudi devleti olarak koruyan ve güvenli bir Filistin devletinin kurulmasına yardımcı olan lider olarak tarihe geçeceğini ya da iki devletli çözüm umutlarını gömen bir başkan olarak anılabileceğini vurguladı.
Cumhuriyetçi aday Donald Trump’ın ABD başkanlığına geri dönüşü, İsrail ve Filistinliler üzerindeki ABD baskılarının sona erip iki devletli çözüme ulaşılmasının engellenmesiyle sonuçlanabilir mi?
Bu, Amerikalı usta yazar Thomas Friedman’ın The New York Times’daki makalesine başladığı ana soruydu. Trump’a ve Cumhuriyetçi Parti’ye yönelik sert eleştirileriyle tanınan Friedman, Trump’ı "iki halk arasında barışçıl bir yaşam için gerçekçi ve detaylı bir plan hazırlayan Amerikan başkanı" olarak tanımladı.
Eğer Trump, yeni döneminde 2025 yılında bu planı yeniden hayata geçirmeyi başarırsa, Friedman’a göre tarih onu İsrail’i demokratik bir Yahudi devleti olarak koruyan ve yanında güvenli bir Filistin devleti doğmasına yardımcı olan başkan olarak hatırlayacak.
Ancak Friedman, Trump’ın, işgal altındaki topraklar ve Batı Şeria terimlerini reddeden ve iki devletli çözüme karşı çıkan, İsrail’deki yerleşimcilerle uyumlu görüşler savunan, ABD’nin İsrail Büyükelçiliği için önerdiği Mike Huckabee’nin yolundan giderse bunun tam tersi bir miras bırakacağı konusundaı uyarıyor. Bu durumda Trump, İsrail’in demokratik Yahudi bir devlet olarak sonunu getiren ve bir Filistin devletinin kurulması umutlarını gömen başkan olarak anılabilir.
"TRUMP BÜYÜK ANLAŞMALARI SEVİYOR"
Friedman, Trump’ın 4 yıl önce kendisine "Abraham Anlaşmaları"nı desteklediği için teşekkür ettiğini belirtiyor. Trump, bu anlaşmaların İsrail ile Arap ülkeleri arasında tarihi bir barışı mümkün kıldığını iddia etmişti. Friedman, "Trump hakkında ne söylerseniz söyleyin, adam büyük anlaşmalar yapmaya eğilimli ve bu anlaşmalar tarihin şekillenmesinde derin etkiler yaratabilir," diyor.
Friedman, yakın zamanda İsrail ve Birleşik Arap Emirlikleri’nde bir hafta geçirdiğini ve bu süreçte siyasi liderler, askeri yetkililer, iş insanları, Yahudiler, Filistinliler ve Araplarla görüştüğünü belirtiyor. Ona göre bölgede oyunun kurallarını değiştirecek bir anlaşma yapma fırsatı var, ancak Trump bunu doğru bir şekilde yapmalı.
"BARIŞ İÇİN REFAH" PLANI
Friedman, Trump’ın 2020 Ocak ayında başkanlığının ilk döneminde sunduğu "Barış İçin Refah" planından da bahsediyor. Ancak, Gazze’deki savaşın ardından bu planın mevcut haliyle hiçbir tarafça kabul edilmeyeceğini vurguluyor. Yine de planın, İsrail-Filistin müzakereleri için bir başlangıç noktası sunduğunu ve "Clinton Parametreleri"nden bu yana iki devletli çözüm için önerilen tek detaylı harita olduğunu ifade ediyor.
Friedman, Trump’ın planında bazı değişiklikler yapılması gerektiğini savunsa da, planın temel bileşenlerinin müzakerelere başlamak için yeterli olduğunu düşünüyor. Plan, iki halkın toprak değişimi ve karşılıklı güvenlik düzenlemeleriyle bir çözüme ulaşması gerektiğini öneriyor.
"TRUMP, POLİTİKAYI KENDİSİ BELİRLEMELİ"
Friedman, Trump’ın Orta Doğu’daki politikasını sağcı yerleşim yanlısı danışmanlara bırakmaması gerektiğini vurguluyor. Eğer Trump bu kişilerin etkisinde kalırsa, yalnızca Abraham Anlaşmaları’nın genişlemesini engellemekle kalmayacak, aynı zamanda ABD’yi Orta Doğu’da ve dünya çapında izole edebileceği konusunda uyarıyor.
Friedman ayrıca, mevcut Başkan Joe Biden’ı, İsrail Başbakanı Binyamin Netanyahu’ya boyun eğmekle eleştiriyor. Friedman’a göre Netanyahu, aşırı sağcı koalisyonunu korumak için Trump’ın barış planını görmezden geldi ve bu süreçte Biden da Netanyahu’nun önceliğine destek verdi.