Cemal Kaşıkçı olayı hakkında Suudi Arabistan’ın bugüne kadar yaptığı bütün açıklamalar yalan çıktı. Suudiler şimdi de batı medyasına olayla ilgili detaylar sızdırarak cinayetin “planlı olmadığı” iddiasını kabul ettirmek için kamuoyu algısını yönlendirmeye çalışıyorlar. Ama Riyad’ın cinayetin ardındaki gücü perdeleme çabalarına rağmen dünya hem faillerden hem de azmettiriciden hesap sorulmasında ısrarlı.
UTANÇ LİSTESİ
Kaşıkçı’nın katledilmesine dünyadan tepki yağarken Riyad’a destek açıklayan ülkelerin olması da dikkat çekti. Olayın ‘Siyasileştirilmemesi’ çağrısı yapan ülkelere göre Riyad’ın attığı adımlar ‘saygın ve takdir edilmeli’. Utanç listesinde şu ülkeler ve kuruluşlar yer aldı: Arap Birliği, Ürdün, İslam İşbirliği Teşkilatı, Körfez İşbirliği Konseyi, Arap Parlamentosu, Mısır, Birleşik Arap Emirlikleri, Bahreyn, Filistin, Yemen, Cibuti, Umman, Kuveyt ve Moritanya.
CENAZE HALIYA SARILDI
Kaşıkçı cinayetine ilişkin Reuters’a konuşan bir Suudi yetkili, Riyad’ın ‘cinayet planlı değildi’ iddialarını daha da şüpheli hale getirdi. Yetkiliye göre boğularak öldürülen Kaşıkçı’nın elbiselerini giyen bir ajan konsolosluğun arka kapısından çıkarak polisi yanıltmak istedi. Kaşıkçı’nın cenazesi de halıya sarılarak bir konsolosluk aracıyla Sultanahmet’teki ‘Mardinli işbirlikçi’ye teslim edildi. Emniyet kaynakları da cinayetin Konsolosluk’ta sadece Suudi çalışanların bulunduğu
C Ünitesi’nde işlendiğini düşünüyor.
BERLİN SİLAH SATMAYACAK
Riyad’ın cinayetin ilk gününden bu yana birbiri ardına yaptığı açıklamalar ise dünyanın tepkisini çekti. Avrupa’nın üç büyük ülkesi İngiltere, Fransa ve Almanya olayla ilgili olarak ikinci defa ortak bir açıklama yaparak Suudilerin söylediklerinin inanılır olması için olgularla desteklenmesi gerektiğini vurguladı. Almanya Dışişleri Bakanı Maas “Ortada Suudilere silah satışına onay vereceğimiz pozitif bir durum yok” derken İngiltere Brexit Bakanı Raab da “Riyad’a güvenmiyoruz” açıklaması yaptı.
Suudi Arabistan’ın İstanbul Konsolosluğu’nda öldürülen Cemal Kaşıkçı cinayetine ilişkin Riyad her gün yeni bir senaryo yayınlıyor. Cinayeti “Kontrol dışı unsurların kaza sonucu” işlediğini iddia eden Suudilerin Kaşıkçı’nın cansız bedenini Sultanahmet’te Mardinli bir şahsa teslim ettiği ortaya çıktı. Riyad, infaz ekibinden birinin polisi şaşırtmak için
Kaşıkçı’nın kıyafetlerini giyip Konsolosluğun arka kapısında çıktığını da açıkladı.
Suudi Arabistan hükümetinden üst düzey bir yetkili, adının gizli kalması koşuluyla Reuters haber ajansına yaptığı açıklamada, 2 Ekim’den bu yana kayıp olan gazeteci Cemal Kaşıkçı’nın öldürülmesiyle ilgili yeni iddialar ortaya attı. Yetkili, Kaşıkçı’yı geri dönmeye ikna etmek üzere 15 kişilik bir heyetin İstanbul’a gönderildiğini ancak yapılan görüşmeler sırasında işlerin ters gittiğini söyledi. Suudi yetkilinin Reuters’e anlattığı olaylara göre, Kaşıkçı görüşme sırasında bağırmaya başladı ve bunun üzerine paniğe kapılan heyetten biri kişi Kaçıkçı’yı sakinleştirmek için arkadan boynuna sarılıp eliyle ağzını kapattı. Bu sırada Kaşıkçı hayatını kaybetti. Suudi yetkili ayrıca, Kaşıkçı’ya ne olduğuna dair kendilerine ilk etapta giden heyet tarafından hatalı bilgi verildiğini ancak daha sonra iç bir soruşturma açıldığını ve bunun da halen devam ettiğini aktardı.
Suudi yetkili Kaşıkçı için neden bir heyetin gönderildiğini de şöyle anlattı: “Suudi Arabistan hükümeti, yurt dışında yaşayan muhalif isimlerin düşman ülkeler tarafından rejim karşıtı faaliyetlerde bulunmaya zorlanmamaları amacıyla ülkeye geri getirilmelerini amaçlayan bir girişim başlattı. Bu kapsamda, Kaşıkçı’nın da geri dönmeye ikna edilmesi için Genel İstihbarat Başkanlığı Başkan Yardımcısı Ahmet el Asiri tarafından istihbarat ve güvenlik görevlilerinden 15 kişilik bir heyet oluşturuldu.Bu heyetin, nişanlısı Hatice Cengiz ile evlenmek için gereken bir belgeyi almak üzere Suudi Arabistan’ın İstanbul Başkonsolosuluğu’na giden Kaşıkçı ile burada buluşması planlandı. Verilen talimatlar uyarınca Kaşıkçı’nın ülkeye geri dönmeye ikna edilmesi öngörülüyordu. Asiri konuyu Kaşıkçı’yı Londra’da birlikte çalıştıkları dönemden tanıyan Veliaht Prensi Muhammed bin Selman’ın danışmanlarından Saud el Kahtani’ye aktardı. Kahtani de detayları müzakere etmek için bir kişiyi görevlendirdi.”
Kaşıkçı’nın Suudi Arabistan Başkonsolosluğu’na gittiği 2 Ekim günü ise olaylar şöyle gelişti: “Plana göre, Suudi heyete Kaşıkçı’yı geri dönmeye ikna etmek için İstanbul dışındaki güvenli bir evde birkaç gün tutma ancak ikna edememeleri durumunda serbest bırakma talimatı verildi.
Ancak Konsolosluk binasında görüşmenin ilk anlarıyla birlikte işler de ters gitmeye başladı. Kaşıkçı, konsolosluk binasına girdikten sonra Başkonsolos’un çalışma ofisine götürüldü. Burada istihbarat görevlisi Mahir Mutreb bekliyordu. Mutreb, Kaşıkçı’yı geri dönmeye ikna etmeyi amaçlıyordu. Ancak Kaşıkçı geri dönmeyi kabul etmedi ve Mutreb’e konsolosluk binası dışında kendisini bekleyen biri olduğunu, 1 saat içinde binadan çıkmazsa bu kişinin Türk yetkililerle temasa geçeceğini söyledi. Kaşıkçı sesini yükseltti ve grup da panikledi. Bunun üzerine Kaşıkçı’yı etkisiz hale getirmek için birisi arkadan koluyla boğazına sarılarak ağzını kapatınca boğularak hayatını kaybetti.Bunun üzerine heyet olay örtbas etmek için Kaşıkçı’nın cesedini bir halıya sardı ve Konsolosluk’a ait araçlardan biriyle bina dışına çıkardı. Daha sonra ceset, ortadan kaldırılması için yerel bir işbirlikçiye teslim edildi. Adli tıp uzmanı Salah Tubeygi de olayla ilgili kanıtları ortadan kaldırdı.
Heyette yer alan istihbarat görevlisi Mustafa Medeni, Kaşıkçı’nın kıyafetlerini gözlüğünü ve Apple Watch cihazını taktıktan sonra konsolosluğun arka kapısından Kaşıkçıymış gibi ayrıldı. Sultanahmet’e gitti ve bu eşyaları orada attı.”
CİNAYET ‘C ÜNİTESİ’NDE İŞLENDİ:
2 Ekim’de, Suudi Arabistan İstanbul Başkonsolosluğu’na girdikten sonra kendisinden bir daha haber alınamayan ve 2 gün önce burada öldüğü açıklanan Suudi gazeteci Cemal Kaşıkçı’nın cesedinin konsolosluk binasından çıkarıldıktan sonra Sultanahmet’e götürüldüğü ve burada yok edilmesi için bir Türk vatandaşına teslim edildiği iddia edildi. -İSTANBUL
ALMANYA SİLAH İHRACI İÇİN OLUMLU BİR ORTAM YOK
Almanya Dışişleri Bakanı Heiko Maas, Suudi gazeteci Cemal Kaşıkçı’nın öldürülmesinin ardından Suudi Arabistan’a silah satışına ilişkin, “Bu araştırma sürdüğü ve orada ne olduğunu bilmediğimiz sürece Suudi Arabistan’a silah ihraç etme konusunda pozitif karar vermenin zemini bulunmuyor” dedi. Olayın aydınlatılması için BM denetiminde uluslararası bir soruşturma açılması dahil tüm seçenekleri destekleyeceklerini söyleyen Maas, AB kapsamında da bu konuyu görüşeceklerini belirterek bu olaya uluslararası toplumun ortak cevap vermesi gerektiğini sözlerine ekledi.
KANADA: KATİLLER HESAP VERMELİ
Kanada Dışişleri Bakanı Chrystia
Freeland, Cemal Kaşıkçı’nın öldürülmesini kınadıklarını belirterek, “Kaşıkçı’yı öldürmekten sorumlu olanlar hesap vermeli ve adalet önüne çıkarılmalıdır” dedi.
RİYAD: CESET NEREDE BİLMİYORUZ
Suudi Arabistan’dan cinayetle ilgili bir açıklama daha geldi. Suudi yetkileler cinayetin nasıl işlendiğinin ve cesedin nerede olduğunu bilinmediğini iddia ettiler.
İSRAİL'İ KORUYACAK BAŞKA KİMSEMİZ YOK
Cemal kaşıkçı skandalının ilk gününden bu yana çelişkili açıklamalar yapan ABD Başkanı Donald Trump bu zincire bir yenisini daha ekledi. Kaşıkçı’nın öldürülmesi nedeniyle daha önce Suudi yönetimine yaptırım uygulamaktan söz eden Trump, Prens bin Selman’ı bu kez “ülkesini sadakatle seven, güçlü bir kişi” olarak tanımladı. ABD Başkanı Trump, Washington yönetiminin Suudi Arabistan’a yaptırım uygulayıp uygulamayacağına ilişkin soruya da bu konuda bir şey söylemek için çok erken olduğu yanıtını verdi. Trump, röportaj sırasında sıklıkla ABD ile Suudi Arabistan arasındaki ekonomik ilişkilere ve Selman’ın bu ilişkideki rolünün önemine işaret etti. Suudi Arabistan’ın ABD’den silah satın almasını öven, petrol fiyatlarına ve İran’ı “köşeye sıkıştırmaya” atıfta bulunan Trump “Orada İsrail’i korumaya yardım edecek başka kimsemiz yok” ifadesini kullandı. Trump, ABD’nin Suudi Arabistan’a silah satışını durdurması halinde bundan Çin ve Rusya’nın çıkar elde edeceğini söyledi. Öte yandan Trump seçim programı için bulunduğu Nevada’da da gazetecileri sorusu üzerine “Cevapları bulana kadar tatmin olmayacağım” yanıtını verdi.
MCKINSEY’İN RAPORUNDA İSMİ GEÇENLER DE PRENS’İN HIŞMINA UĞRADI
New York Times gazetesi türkiye’de yakın dönemde gündeme gelen McKinsey’in 2015’te Suudiler için yaptığı bir rapora da ulaştı. Rapordaki verilere göre 2015’teki ekonomik tablo o dönem Suudi’ler tarafından yapılan olumlu açıklamaların aksine negatif bir görüntü taşıyordu. Gazetenin haberine göre raporun açıklanmasından sonra, raporda adı geçen 3 kişiden biri Suudi Hükümeti’nce tutuklandı, bir diğerinin aile üyeleri devlet tarafından alıkonudu ve üçüncüsünün de sosyal medya hesapları bloke edildi.
RİYAD’IN UTANÇ DESTEĞİ
Cemal Kaşıkçı’nın tüm diplomatik teamüllerin ayaklar altına alınarak vahşice katledilmesine dünyadan tepki yağarken Riyad’a destek açıklayan ülkelerin olması dikkat çekti. Suudi Arabistan’ın cinayetin ardından tutarsız ve doğru olmayan açıklamalar zincirini gözardı eden bu ülkeler Riyad’ın aldığı son kararlarla ilgili olarak Suudi Arabistan’a destek verdi. Bü elkeler Riyad’ı karşı tek taraflı yaptırım gibi adımlar atılmasına da karşı olduklarını belirterek olayın siyasileştirilmemesi gerektiğini iddia ettiler. Utanç listesinde şu ülkeler ve kuruluşlar yer aldı: Arap Birliği, Ürdün, İslam İşbirliği Teşkilatı, Körfez İşbirliği Konseyi, Arap Parlamentosu, Mısır, Birleşik Arap Emirlikleri, Bahreyn, Filistin, Yemen ve Cibuti, Umman, Filistin, Yemen, Kuveyt ve Moritanya.
İNGİLTERE RİYAD GÜVENİLİR DEĞİL TÜRKİYE’Yİ DESTEKLİYORUZ
İngiltere’nin Brexit Bakanı Dominic Raab, Suudi Arabistan’ın Cemal Kaşıkçı’nın öldürülmesiyle ilgili açıklamasının inanılır olmadığını söyledi. “Açıklamayla ilgili ciddi soru işaretleri var” ifadelerini kullanan Raab “Türkiye’nin soruşturmasını destekliyoruz. Olayın sorumlularının hesap vermesini görmek istiyoruz” dedi.
AVRUPA’DAN ORTAK SES
SUUDİLER İDDİALARINI KANITLAMALI
Suudi yetkililerin, Kaşıkçı’nın kaybolmasından 2 hafta sonra yaptığı ve 60 yaşındaki gazetecinin “kavga esnasında öldüğünü” iddia ederek “olayı saklamaya çalışan sorumlularının gözaltına alındığı” şeklindeki açıklamalarına tepkiler sürüyor. Suudi Arabistan’ın söz konusu açıklaması ile ilgili 3 ülkeden ortak açıklama geldi. İngiltere, Almanya ve Fransa, Suudi Arabistan’ın Kaşıkçı açıklamasının inanılır olması için olgularla desteklenmesi gerektiğini bildirdi.
BM: CİNAYETLE BAĞLANTILI HERKES HESAP VERMELİ
BM Genel Sekreteri Antonio Guterres, Cemal Kaşıkçı’nın ölümünden derin bir şekilde rahatsızlık duyduğunu bildirdi. Genel Sekreter Guterres adına yapılan yazılı açıklamada, sorumluların yakalanması çağrısında bulundu. Genel Sekreter, Kaşıkçı’nın ölümüyle bağlantılı kişilerin bulunması için tam hesap verebilir koşullarda yapılacak, hızlı, kapsamlı ve şeffaf bir soruşturma yapılması gerektiğini vurguladı.