İsrail ordusunun saldırısında hayatını kaybeden bir Filistinli kız çocuğunun adını taşıyan Hind Receb Vakfı, İsrail ordusu üyesi 1000 askerin savaş suçları nedeniyle yargılanması için 8 ülkede hukuki girişimlerde bulunduğunu duyurdu. Vakıf, hedef alınan askerlerin isimlerini gizli tutarak sürecin başarıya ulaşma ihtimalini artırmayı amaçlıyor. İsrail ise Brezilya’da afişe edilen bir askerini hızlıca tahliye ederek, vakfın girişimlerine karşı alarma geçti.
İsrail gazetesi Yedioth Ahronoth, "Hind Receb Vakfı" adını taşıyan bir kuruluşun, çifte vatandaşlığa sahip 1000 İsrail askeri için 8 ülkede tutuklama talebinde bulunduğunu haberleştirdi. Gazete, vakfın bu askerlerin isimlerini açıklamadığını, böylece uyarılmalarını ve tutuklamadan kaçmalarını engellemeyi amaçladığını belirtti. Vakfın hedef aldığı askerlerden birinin Brezilya’da olduğu ve hakkında başlatılan yasal süreç nedeniyle pazar günü manşetlere taşındığı bildirildi.
HİND RECEB VAKFI VE İSRAİL'İN TEPKİSİ
Gazeteye göre, Hind Receb Vakfı tarafından başlatılan bu girişim, İsrail ordusunun küresel ölçekte artan yasal tehditlerle karşı karşıya olduğunu ortaya koyuyor. Bu durum, İsrail'in hızlı yanıt vermesine neden oldu; vakfın yasal işlem başlattığı şüphesiyle, Brezilya'daki bir İsrail askeri acilen tahliye edildi. İsrail Dışişleri Bakanı Gideon Saar ve üst düzey yetkililer, askerin kimliğini belirlemek için koordineli bir çaba yürüttü ve saatler içinde konsolosluk aracılığıyla askerin ailesine ulaşarak derhal ülkeden ayrılması gerektiğini iletti.
Söz konusu asker, küçük bir grup ile birlikte seyahat ediyordu ve vakfın girişimleri nedeniyle yasal risklerin artması sebebiyle ertesi sabah erken saatlerde başka bir ülkeye nakledildi. İsrailli yetkililer, benzer durumlarda riskleri önlemek için sosyal medya paylaşımlarında dikkatli olunması gerektiğini vurguladı.
HİND RECEB VAKFI'NIN KÖKENİ
Hind Receb Vakfı, Şubat 2024'te Brüksel'de Filistinli aktivistler tarafından kuruldu ve Ocak 2023'te Gazze'de İsrail ordusunun saldırısında hayatını kaybeden bir Filistinli kız çocuğu olan Hind Receb'in anısına adını aldı. Vakıf, "30 Mart Hareketi" adlı daha geniş bir girişimin bir parçası olarak faaliyet gösteriyor ve İsrail'in Filistinlilere karşı işlediği savaş suçlarına adalet getirmeyi hedefliyor.
Gazeteye göre, vakıf son dönemde taktik değişikliğine giderek hedef alınan askerlerin isimlerini açıklamaktan kaçınıyor ve bu sayede yasal sürecin başarılı olma ihtimalini artırmayı amaçlıyor. Vakfın yayımladığı raporlarda, Gazze Savaşı'na katılan çifte vatandaşlığa sahip 1000'den fazla İsrail askeri hakkında bilgi toplandığı ve bunlara yönelik tutuklama taleplerinin İspanya, İrlanda ve Güney Afrika gibi 8 ülkede yapıldığı belirtiliyor.
VAKFIN ÖNDE GELEN İSİMLERİ
Vakfın liderleri arasında Brüksel'de yaşayan Diab Abu Jahjah ve Kerim Hassoun bulunuyor. Hassoun, İsrail’i sürekli olarak tanımayı reddediyor ve onu "sömürgeci ve ırkçı bir devlet" olarak nitelendiriyor. Hassoun, 7 Ekim 2024’teki saldırıların ardından, "Filistinliler İsrail’i işgal etmiyor, evlerine dönüyor ve mülklerini geri alıyor" ifadesini kullanmıştı.
ARTAN HUKUKİ TEHDİTLER
Gazete, Hind Receb Vakfı’nın girişimlerinin, İsrail’in dünya genelinde giderek artan yasal tehditlerle karşı karşıya kaldığını vurguladığını belirtti. Bu durum, İsrail askerlerinin yurtdışında karşılaştığı risklere dair çarpıcı bir hatırlatma niteliğinde olarak yorumlandı.