Gazze'de en kara gece

BM 20 GÜN SONRA ‘ATEŞKES’ DEDİ

Ölüm ablukasının sürdüğü, 3 bini çocuk 7 binden fazla sivilin katledildiği Gazze’de BM nihayet 20 gün sonra harekete geçti. BM Genel Kurulu, Ürdün’ün sunduğu Gazze’de ‘acil, kalıcı ve sürekli bir insani ateşkes’ karar tasarısını kabul etti. 120 ülke taslak lehinde, 14 ülke aleyhinde oy verdi. Çoğu Avrupa’dan 45 ülke çekimser kaldı. Böylelikle İsrail’i destekleyen bazı Avrupa ülkeleri çekimser kalarak saldırıların üçüncü haftasında ilk kez tavır değişikliğine gitti. Ancak ABD “İsrail için kırmızı çizgiler koymuyoruz” açıklamasıyla katliama koşulsuz desteğini sürdürdü.

DÜNYA İSRAİL’İ DURDURAMADI

BM’nin ‘ateşkes’ kararına rağmen 7 Ekim’den bu yana en büyük saldırı gerçekleştirildi. İlk saldırılar Beyt Hanun Mahallesi’ne top atışlarıyla başladı. Gece boyu Gazze’nin pek çok noktasına havadan bomba yağdı. Bölgedeki telefon ve internet iletişimi kesilerek sivillerin dünya ile bağı kesildi. Karanlığa gömülen kentte ambulanslar yaralılara ulaşamadı. Ürdün’den “İsrail Gazze’ye kara savaşı başlattı” açıklaması gelirken ateşkes kararına rağmen katliamlar durmayınca BM Genel Sekreteri Herkes üzerine düşen sorumluluğu yerine getirmelidir. Bu bir kader anı. Tarih hepimizi yargılıyor” dedi.

TEL AVİV SUÇ KANITLARINI YOK EDİYOR

İsrail'in Gazze'yi karanlığa gömerek ölüm yağdırdığı gece için açıklama yapan Uluslararası Af Örgütü, Tel Aviv'in bu şekilde savaş suçlarının kanıtlarına da ulaşımı zorlaştırdığını belirtti. Kurum "Gazze'deki Filistinlilere yönelik insan hakları ihlalleri ile savaş suçlarına ilişkin kanıtlara ulaşmamız daha da zorlaşacak" dedi. ABD'li milyarder Elon Musk, internet hizmeti sağlayan Starlink uydularını Gazze'ye göndereceğini duyurdu: Starlink, Gazze'deki uluslararası yardım kuruluşlarıyla bağlantıyı destekleyecektir.

GAZZE’DE ÖLÜM KARASI

İsrail ordusu Cuma akşamı Gazze’nin dünya ile bağlantısını keserek ölüm yağdırdı. İnternet, elektriği keserek iletişimi koparan sonra da en şiddetli hava saldırılarını düzenleyen İsrail, gece boyunca Gazze’yi bombaladı. Kentin kuzeyine yoğun hava saldırısı gerçekleştiren İsrail, sivil ayırt etmeden tonlarca bomba yağdırırken, Hamas karadan çatışmaların başladığını duyurdu.

Hamas’ın 7 Ekim’de İsrail’e karşı başlattığı ‘Aksa Tufanı’ saldırısı sonrası bölge ateş hattına döndü. Saldırısı sonrası savaş durumu ilan eden İsrail abluka altındaki Gazze şeridine ölüm yağdırdı. Günlerdir devam eden çatışmalarda çoğu çocuk olmak üzere binlerce Filistinli sivil yaşamını yitirirken, İsrail Cuma akşamı en şiddetli hava saldırısını gerçekleştirdi. İnternet, elektriği keserek iletişimi koparan sonra en şiddetli hava saldırılarını düzenleyen İsrail, gece boyunca Gazze’ye ölüm yağdırdı.

İsrail’in elektriğini kestiği ve yakıt girişine izin vermediği için karanlığa bürünen 2.3 milyon kişinin yaşadığı Gazze’de gökyüzünü sık sık atılan bombaların ateşi aydınlattı. İsrail hava araçları yaklaşık bir saat boyunca bölgeye arka arkaya bombalar bıraktı. Patlama sesleri, İsrail tarafındaki Sderot şehrine kadar ulaşırken, bölge sakinleri, İsrail’in bu akşam başlattığı saldırıların 7 Ekim’den bu yana düzenlenen en yoğun bombardıman olduğunu ifade etti. İsrail ordusu, bölgeyi hava saldırılarının yanı sıra obüsle de vurmaya devam ederken, saldırıların genişleyeceğini duyurdu. İsrail’in saldırıları kentin kuzeyindeki Beyt Hanun mahallesinde yoğunlaşırken, Hamas’ın silahlı kanadı İzzeddin el-Kassam Tugayları, Gazze’nin kuzeyinde karadan çatışmaların başladığını açıkladı. BBC’nin El Kasam Tugayları açıklamasından aktardığına göre kentin kuzeyinde yer alan Beyt Hanun ve merkezdeki Bureyc’de başlayan şiddetli çatışmalar sürüyor.

Öte yandan Gazze’deki Sağlık Bakanlığı Sözcüsü Eşref el-Kudra, düzenlediği basın toplantısında, İsrail saldırılarında 7 Ekim’den bu yana Gazze’de öldürülenlerin sayısının 3 bin 38’i çocuk, 1726’sı kadın ve 414’ü yaşlı olmak üzere 7 bin 326’ya çıktığını, 18 bin 967 kişinin de yaralandığını duyurdu. İsrail’in dünden bu yana 41 katliam gerçekleştirdiğini aktaran Kudra, Gazze’de son 24 saatte 298 kişinin daha öldürüldüğünü belirtti. Kudra, İsrail ordusunun Gazze Şeridi’nde 7 Ekim’den bu yana 772 aileden 5 bin 500 kişiyi öldürdüğünü ifade etti.

HAMAS: ŞİFA HASTANESİ KARAGAH OLARAK KULLANILMIYOR

İsrail ordusu, Gazze Şeridinde binlerce yaralı ve sivilin bulunduğu Şifa Hastanesi’ni hedef gösterdi İsrail, Gazze Şeridi’nin en büyük tıbbi kompleksi Şifa Hastanesi’nden Hamas’ın saldırı düzenlediğini savunarak, hastanelerin “terör amaçlı olarak kullanıldığında uluslararası hukuka göre korunma statüsünü kaybedeceği” iddiasında bulundu. Hamas, İsrail’in binlerce yaralı ve sivilin bulunduğu Gazze’deki Şifa Hastanesi’nin “terör faaliyetlerinde kullanıldığı” iddiasını reddederek, saldırıların durdurulması için Birleşmiş Milletler (BM) ile Arap ve İslam ülkelerini acil müdahaleye çağırdı.Hamas’tan yapılan yazılı açıklamada, “İsrail’in, Hamas’ın Şifa Hastanesi’ni askeri amaçlarla kullandığı yönündeki açıklamaları asılsız iddialardır, bunları kesinlikle reddediyor ve hastanenin hedef alınmasına zemin hazırladığı konusunda uyarıyoruz” ifadeleri kullanıldı. Hastanenin kesinlikle askeri amaçlarla kullanılmadığı ve bünyesinde Hamas yöneticilerinden kimsenin bulunmadığı vurguladığı açıklamada, şu ifadelere yer verildi: “İsrail’in sağlık sistemini bombalama ve yok etme çılgınlığını, halkımıza yönelik saldırganlığını ve insanlığı utandıran bu suçlarını durdurmak için BM ile Arap ve İslam ülkelerini acil müdahaleye çağırıyoruz. İsrail’in söylemlerinin Gazze’deki El-Ehli Baptist Hastanesi’nin bombalanması suçunu doğruladığını ve bu yönde daha önceki iddialarını yalanladığı belirtilen açıklamada, “Binlerce hasta ve yaralının bulunduğu, 40 binden fazla kişinin barındığı merkez hastanenin hedef alınmasına zemin hazırlamaktadır.” ifadeleri kullanıldı.

‘İLETİŞİMİN KESİLMESİ KATLİAMLARI ARTIRACAK’

Filistin telekomünikasyon şirketi “Jawwal”, sosyal medya hesabından yaptığı paylaşımda Gazze’deki tüm telefon ve internet hizmetlerinin sona erdiğini duyurdu. Paylaşımda, İsrail’in düzenlediği yoğun bombardıman nedeniyle bölgedeki altyapının zarar gördüğü ve “Gazze’nin dünya ile bağlantısının kesildiği” belirtildi. Hamas konuya ilişkin yaptığı açıklamada, “Gazze Şeridi’nde iletişimin ve internetin kesilmesi, yerleşim yerlerine karadan, denizden ve havadan bombardımanın giderek artırılması, işgalci İsrail’in, basının ve dünyanın gözünden uzakta daha fazla katliam yapma niyetinin işaretini vermektedir” ifadeleri kullanıldı.

‘TARİFSİZ DEHŞET GECESİ’

İsrail’in bombardımanlarında binlerce çocuk yaşamını yitirirken, ‘dehşet gecesinde’ kaç sivilin öldürüldüğü henüz netleşmedi. İsrail ordusu, bu gece Gazze’de operasyonların genişleteceğini duyurdu. Birleşmiş Milletler Çocuklara Yardım Fonu (UNICEF) İcra Direktörü Catherine Russel, sosyal medya hesabından Gazze’deki meslektaşlarıyla irtibatı kaybettiklerini belirterek, Gazze’deki bir milyon çocuğun tarifsiz bir dehşet gecesi daha yaşayacak olmaları konusunda son derece endişeli olduğunu ifade etti. Russel paylaşımında, Gazze’deki meslektaşlarıyla irtibatlarını kaybettiklerini belirten Russell, “Gazze’deki bir milyon çocuğun tarifsiz bir dehşet gecesi daha yaşayacak olmaları konusunda son derece endişeliyim” ifadesini kullandı.Russel, tüm yardımseverler, hizmet ettikleri çocuklar ve ailelerin korunması gerektiğini vurguladı.

BM 20 GÜN SONRA HAREKETE GEÇTİ

Birleşmiş Milletler Ürdün’ün girişimi ile 20 gün sonra ateşkes çağrısı yapan kararnameyi kabul etti. BM Genel Kurulu’nda yapılan oylamayla kararnameyi 120 üye kabul ederken, 14 üye reddetti. 45 üye ise çekimser kaldı. Ezici çoğunlukla kabul edilen ve bağlayıcı olmayan kararname, insani yardımların Gazze’ye ulaştırılması için ateşkes ilan edilmesi ve rehinelerin ivedilikle serbest bırakılması çağrısı yapıyor.

İsrail, Gazze’ye yönelik saldırılarının şiddetini her geçen gün artırırken, dünya katliama seyirci kalmaya devam ediyor. İsrail günlerdir süren saldırılarının dozunu Cuma akşamı artırarak Gazze’ye ölüm yağdırdı. İsrail, elektrik ve interneti keserek Gazze’nin dünya ile iletişimini keserken, Birleşmiş Milletler (BM) 20 gün sonra harekete geçti. Birleşmiş Milletler Güvenlik Konseyi’nin olağanüstü toplantısında Ürdün liderliğinde Arap grubunun sunduğu ve Gazze’de bir an önce insani ateşkesin ilan edilmesini öngören karar tasarısı oy çokluğuyla onaylandı.

Kararda, “Acil, kalıcı ve sürekli bir insani ateşkes çağrısında bulunularak, çatışmaların durdurulması” talebi yer aldı. Gazze’ye insani erişim ve malzeme sevkiyatının kolaylaştırılması için gerekli adımların atılması gerektiğinin belirtildiği kararda, BM örgütleri ve ortaklarına kesintisiz erişim verilmesi gerektiğinin önemine vurgu yapıldı. Karar’da İsrail’in Filistinlilerin Gazze’nin kuzeyini terk etmelerine ilişkin talimatını geri alması talep edilirken, “Sivil Filistin halkının zorla yerinden edilmesine şiddetle karşı çıkıyoruz’ denildi.

Uluslararası hukuk ve BM kararları uyarınca sivil Filistin halkının korunması için acilen bir mekanizma oluşturulması çağrısı yapılan kararda, çatışmanın bölgeye yayılmasının engellenmesi gerektiğinin altı çizildi.Kararda, İsrail-Filistin çatışmasının uluslararası hukuk ve BM kararlarına uygun şekilde sadece barışçıl yollarla ve iki devletli çözüm temelinde çözülebileceği vurgulandı. Kararda Gazze’deki ‘ciddi ve korkunç insani duruma’ dikkat çekilirken, sivil toplum üzerindeki etkilerine de değinildi. ‘Acilen, tam, güvenli ve kesintisiz insani erişim’ sağlanması için çağrı yapılan kararda, BM Genel Sekreteri Antonio Guterres’in bu çerçevedeki çabalarına tam destek verildiği kaydedildi.

AVRUPA ÇEKİMSER KALDI ABD İSRAİL’İ DESTEKLEDİ

Birleşmiş Milletler’in ateşkes çağrısına aralarında İngiltere, Almanya, Kanada, Avustralya, Hollanda, Ukrayna, Finlandiya ve İsveç’in de bulunduğu bazı Avrupa ülkeleri çekimser kaldı. 7 Ekim’den bu yana İsrail’i destekleyen bazı Avrupa ülkeleri savaşın üçüncü haftasında çekimser kalarak tavır değiştirdi. BM Genel Kurulu’nda İsrail’e destek veren ve ateşkes istemeyen 14 ülke yer aldı. Bu ülkeler; ABD, Avusturya, Macaristan, Hırvatistan, Çek Cumhuriyeti, Guatemala, Mikronezya, Marshall Adaları, Nauru, Papua Yeni Gine, Paraguay ve Tunga. BM’nin ateşkes çağrısına birçok Avrupa ülkesi çekimser kalırken, ABD karşı oy kullandı. ABD İsrail’e açık desteğini sürdürürken Beyaz Saray’dan açıklama geldiBeyaz Saray’da düzenlenen basın toplantısında konuşan Beyaz Saray Ulusal Güvenlik Konseyi Stratejik İletişim Koordinatörü John Kirby, Gazze Şeridi’ndeki son duruma ilişkin yaptığı açıklamada, “İsrail için kırmızı çizgiler koymuyoruz. Onların güvenlik ihtiyaçlarını desteklemeye devam ediyoruz ve bu devam edecek’’ dedi. Çatışmaların başından beri İsrail ile iletişim halinde olduklarını aktaran Kirby, “Sivil kayıplar, sivil zayiatlar ve benimsemeyi tercih edebilecekleri yaklaşımla ilgili endişelerimizi dile getirmekten çekinmedik. Dostların yapabileceği şey budur’ ifadelerini kullandı.

‘TARİH HEPİMİZİ YARGILAYACAK’

BM Genel Sekreteri Guterres,İsrail’in şiddetli saldırılarına maruz kalmaya devam eden Gazze için “Sefalet her geçen dakika artıyor. Köklü bir değişiklik olmadığı takdirde Gazze halkı, eşi benzeri görülmemiş bir çığ gibi büyüyen insani acıyla karşı karşıya kalacaktır.” değerlendirmesinde bulundu. Gazze’deki insani krize işaret eden Guterres, “Herkes üzerine düşen sorumluluğu yerine getirmelidir. Bu bir kader anı. BM: Tarih hepimizi yargılayacak” ifadesine yer verdi. BM Genel Sekreteri Guterres, İsrail’in bombalaması yoğunlaştıkça Gazze’deki insani durumun daha da kötüleştiğini, ihtiyaçların giderek “daha kritik ve devasa hale geldiğini” vurgulayarak, “Gazze’deki insani sistem, 2 milyondan fazla sivil için hayal edilemeyecek sonuçlar doğuracak şekilde topyekün bir çöküşle karşı karşıya.” yorumunu yaptı.

SAVAŞ SUÇU KANITLARI YOK EDİLİYOR

Uluslararası Af Örgütü, İsrail’in saldırıları nedeniyle Gazze’de sabit hat, cep telefonu ve internet iletişim hizmetlerinin tamamen kesilmesiyle ilgili, “Bu, kritik bilgilere, Gazze’deki Filistinlilere yönelik insan hakları ihlalleri ile savaş suçlarına ilişkin kanıtlara ulaşmamızın, direkt olarak bu ihlallere maruz kalanlardan duymamızın daha da zorlaşması anlamına geliyor” açıklamasını yaptı.Bölgedeki çalışanlarıyla bağlantıyı kaybettiklerini duyuran kuruluş, Gazze’deki sivillerin daha önce görülmemiş şekilde risk altında olduğunu belirtti. Af örgütü yaptığı açıklamada son yaşananlarla bölgede zaten yaşanan insani krizin daha da derinleştiğini işaret ederek, , “Daha fazla sivil can kaybını önlemek ve daha önce görülmemiş bir insani felaket yaşayan Gazze’ye hayati öneme sahip insani yardımların girişini sağlamak için tüm taraflara yaptığımız İsrail’de ve işgal altındaki Gazze’de acil ateşkes çağrısını yineliyoruz” ifadesi kullanıldı.

İRAN: BÖLGEDE HER İHTİMAL MÜMKÜN

İran Dışişleri Bakanı Hüseyin Emir Abdullahiyan, İsrail’in Gazze’ye saldırılarının devam etmesi halinde ‘’ ‘bölgede her ihtimalin mümkün olabileceğini’ söyledi. ABD’nin Ulusal Halk Radyosu’na (NPR) konuşan Abdullahiyan, “Bu çatışmanın yayılmasını gerçekten istemiyoruz. Aslında herkese İsrail’in işlediği savaş suçlarının bir an önce durdurulması yönünde harekete geçmelerini tavsiye ediyoruz” ifadelerini kullandı.

GAZETECİLERE KATLİAM ABLUKASI

İsrail ordusu, Reuters ve AFP’ye yazdığı mektupta ‘gazetecilerin güvenliğini garanti edemeyeceklerini’ belirtti. Reuters ve AFP ise konu hakkında yaptıkları açıklamalarda gazetecilerin güvenliğiyle ilgili endişelerini dile getirdi. Reuters, “Sahadaki durum vahim; IDF’nin çalışanlarımızın güvenliğiyle ilgili güvence verme konusunda isteksizliği bu çatışma hakkında yaralanma ya da öldürülme korkusu olmadan haber yapma yetimizi tehdit ediyor” dedi.

Savaşın başladığı günden bu yana Gazze’de 27 basın mensubunun hayatını kaybetmesinin ardından Filistinli Gazeteciler Sendikası, İsrail’in onlarca basın kurumunu hedef aldığını ve bunu sistematik bir şekilde gerçekleştirdiğini söyledi. Filistinli Gazeteciler Sendikası, yaptığı yazılı açıklamada, İsrail’in, internet ve telefon hizmetinin kesildiği Gazze’de gazetecilere dönük “katliam” yapabileceği uyarısında bulundu. İsrail’in şu ana kadar 20’yi aşkın gazeteciyi, ailelerinden de onlarca kişiyi öldürdüğüne ve onlarca basın kurumunu hedef aldığına işaret edilen açıklamada, bunun, gazetecilerin, işlenen suçları dünyaya duyurmasına engel olmak için resmi bir kararla ve sistematik bir politika çerçevesinde yapıldığı kaydedildi.