Çin lideri Şi Cinping, Mao döneminin gözetim sistemini yeniden canlandırarak Doğu Türkistan'da yaşayan Uygurlara yönelik baskıları artırıyor. New York Times, Çin'de hızla büyüyen muhbir ordusunu ve takip uygulamalarını yazdı.
Çin lideri Şi Cinping, Mao döneminin gözetleme sistemini yeniden canlandırarak Doğu Türkistan’da yaşayan Uygurlar gibi algılanan tehditler ve potansiyel huzursuzluklar için her zaman tetikte olmayı hedefliyor. New York Times’ın haberine göre, Çin’de hızla büyüyen muhbir ordusu ve takip uygulamaları, özellikle Doğu Türkistan’da yoğun bir şekilde uygulanıyor.
POLİS MERKEZİNDE KODLU LİSTELER
Pekin’deki bir polis merkezinin duvarı, geniş apartman kompleksindeki her bina için bir kağıtla kaplıydı. Her bir kâğıtta apartman sakinlerinin isimleri, telefon numaraları ve diğer bilgiler yer alıyordu. Kağıtlar, sakinlerin güvenilirlik derecelerine göre renklerle kodlanmıştı. Yeşil güvenilir, sarı dikkat gerektiren, turuncu ise sıkı kontrol gerektiren anlamına geliyordu. Bir polis memuru, üçüncü kattaki bir daireyi sarı renkle işaretleyerek, sık sık değişen sakinleri nedeniyle yüksek riskli olarak not aldı.
HALKTAN MUHBİRLER VE GÜVENLİK DANIŞMANLARI
Çin’in yerel yönetimi, her zaman algılanan tehditlere karşı tetikte olmayı hedefliyor. Apartmanlarda devriye gezen memurlar, kavgalı komşuları dinliyor ve emeklileri ekstra göz ve kulak olarak kullanıyor. İşyerlerinde ise, işverenlerin düzenli olarak polise rapor veren güvenlik danışmanları ataması gerekiyor. Çin Komünist Partisi, uzun zamandır aktivistlere ve hoşnutsuzluğunu dile getirebilecek diğer kişilere karşı geniş bir gözetim aygıtı kullanıyor. Bu gözetim, COVID-19 salgını sırasında benzeri görülmemiş bir ölçeğe ulaştı ve şimdi Şi’nin bu kontrolü kalıcı hale getirmek istediği açıkça görülüyor.
FENGQİAO DENEYİMİ: YENİ BİR DÖNEM İÇİN ESKİ BİR YÖNTEM
Şi Cinping, bu çabayı yeni bir çağ için Fengqiao deneyimi olarak adlandırıyor. Mao döneminde siyasi düşmanları yeniden eğitmek için kullanılan bu yöntem, şimdi sıradan insanları polisle birlikte kullanarak partiye yönelik her türlü meydan okumayı bastırmayı amaçlıyor. Fengqiao deneyimi, halkın ihtiyaç ve arzularına duyarlı olduğu iddia edilse de, ifade özgürlüğü ve muhalefeti bastırmış olması nedeniyle eleştiriliyor.
Çin'in Uygur Türkleri'ne baskısı artarak sürüyor: Ruşen Abbas'ın yeğenine 12 yıl hapis
Şİ CİNPİNG’İN SİYASİ MİRASI
Şi Cinping, bu sistemle siyasi mirasını sağlamlaştırmayı hedefliyor. Fengqiao deneyimi, Şi’nin vizyoner liderliğinin bir örneği olarak sunuluyor ve Çin yönetimini dünyaya sergilemek için bir model olarak tanımlanıyor. Ancak artan baskılar, ekonomiyi canlandırmak için ihtiyaç duyulan dinamizmi boğabilir ve sosyal huzursuzluğa yol açabilir.
DOĞU TÜRKİSTAN’DA TOPLAMA KAMPLARI VE DEMOGRAFİK SOYKIRIM
Birleşmiş Milletler ve çeşitli insan hakları örgütlerine göre, Çin yönetimi 2017’den itibaren Doğu Türkistan genelinde bin 300 civarında toplama kampı kurdu. Uzmanlar, Çin’in Doğu Türkistan’daki uygulamalarını “demografik soykırım” olarak tanımlıyor. Çin, Uygurları ve diğer azınlık gruplarını kontrol altına almak için yoğun bir gözetim ve baskı uyguluyor.
GÖZETİM SİSTEMİ 20 YIL ÖNCESİNE DAYANIYOR
Şi Cinping’in Fengqiao deneyimine olan ilgisi 20 yıl öncesine dayanıyor. 2003 yılında Zhejiang eyaletinin parti sekreteri olarak atanan Şi, Fengqiao adlı küçük bir kasabanın modelini benimseyerek sosyal sorunları kontrol altına alma ve muhalefeti susturma çabalarını arttırdı. Pandemi ile birlikte bu uygulamalar daha da yoğunlaştı ve Kovid-19 kontrolleri ortadan kalksa da artırılmış gözetim devam ediyor.