Başbakan Davutoğlu ile ABD Başkan Yardımcısı Biden'in görüşmesi sona erdi.. Görüşmeye PKK-PYD gerginliği damga vurdu. Biden'in "PYD PKK'dan farklı' açıklamasına kameralar önünde sert çıkan Davutoğlu, açık ve net konuştu. Başbakan, PKK'ya yönelik operasyonlara getirilen eleştirilere ise, El Kaide örneği ile cevap verdi.
Başbakan Ahmet Davutoğlu ile ABD Başkan Yardımcısı Joe Biden arasındaki görüşmeye, Amerika'nın PKK'nın Suriye kolu PYD'ye destek vermesinden duyulan rahatsızlık damga vurdu. Amerika, PYD'nin askeri kanadı YPG ile Suriye'de ortak operasyonlar yapıyor.
Davutoğlu-Biden görüşmesi, Biden'in "PYD'yi PKK'dan ayırmak gerekir' açıklamasının gölgesinde başladı. Davutoğlu, görüşme öncesi yaptığı açıklamada, 'Bu ifadelerden duyduğumuz rahatsızlığı yüzüne söyleyeceğim" demişti. Alınan bilgiye göre Biden görüşmede '"PKK ve PYD farklı, biz PYD ile ilişkideyiz" deyince Davutoğlu "İkisi de birbirinden farksız terör örgütüdür" cevabını verdi. Başbakan, aynı ifadeyi ortak açıklama sırasında kameralar önünde sert bir tonda tekrarladı.
Biden'a El Kaide örneği
Davutoğlu, ortak açıklama sırasında PKK'ya karşı yapılan operasyonlara yönelik eleşirilere de El Kaide örneğini vererek cevap verdi, "El Kaide Amerika'da tünel kazsa tavrımız aynı olurdu" dedi.
Görüşme sonrası ortak açıklama
Başbakan Ahmet Davutoğlu, ABD Başkan Yardımcısı Joe Biden ile görüşmesinin ardından düzenlenen basın toplantısında yaptığı açıklamada, "Türkiye-Amerika ilişkileri, soğuk savaş döneminde de sonrasında da hep çok özel, çok farklı ve tam bir ortak stratejik vizyona dayalı yapılandırılmış bir ilişkidir" ifadelerini kullandı.
Çok kapsamlı değerlendirmeler yaptık
Davutoğlu, "Sayın Biden'in ziyareti çok kritik bir aşamada, özellikle Suriye ve Irak'ta çok önemli olayların yaşandığı, Ukrayna'da hepimizi kaygılandıran gelişmelerin yaşandığı bir dönemde gerçekleşiyor. Biraz önce gerek baş başa gerek heyetler arasında çok kapsamlı değerlendirmeler yaptık. Bütün bu konularda çevremizde önemli, büyük değişiklikler yaşanırken, Türkiye ile Amerika'nın bu değişikliklere ortak bir perspektiften bakması büyük önem taşıyor" şeklinde konuştu.
"Biden ile bugünkü görüşmelerimizde de teröre karşı ortak bir tavır almak konusunda aynı yaklaşımı benimsediğimizi bir kez daha teyit ettik" diyen Başbakan Davutoğlu, şunları kaydetti:
Terör örgütleri arasında fark görmüyoruz
"Türkiye için terör hangi etnik ve kültürel temele dayanmış olursa olsun, hangi ülkeyi hedef almış olursa olsun, hangi gerekçeyle tırmandırılmış olursa olsun insanlık suçudur. Biz, DAEŞ, PKK, DHKP-C, Nusra gibi terör örgütleri arasında bir fark görmedik, görmüyoruz. Bu çerçevede de ABD ile bütün bu terör örgütlerine karşı birlikte davranma konusunda önemli bir hassasiyetimiz var. Bu çerçevede görüşlerimizin ortak bir temele dayandığını görmekten de memnuniyet duyuyoruz."
"YPG'yi tehdit olarak görüyoruz"
Başbakan Davutoğlu, "Türkiye olarak ulusal güvenlik kaygılarımızı Sayın Biden'e açık ve net bir şekilde ifade ettim diyerek, "Türkiye sınırları boyunca ki şu anda Irak'ta ve Suriye'de sınırlarımızın ötesinde bir devlet otoritesi maalesef yok. Bir muhatabımız yok. Suriye'de, Türkiye aynı anda üç risk unsurunu birlikte bir tehdit olarak görmektedir. Birisi rejim ki barbarca zulümleriyle mülteci akınlarına sebebiyet vermiştir. İkincisi tabi DAEŞ, yine barbarca terör eylemleriyle insanlık suçu işlemiştir. Üçüncüsü de YPG. Çünkü YPG de aynı şekilde bulunduğu, kontrol ettiği bölgelerde Arap ve Türkmenleri ve kendisi gibi düşünmeyen Kürtleri tam bir etnik temizlik mantığıyla temizlemeye kalkmış ve Türkiye içinde teröre destek olacak faaliyetlerde bulunmuştur. Dolayısıyla bu üç unsuru da biz tehdit olarak görüyor ve bu üç unsura karşı da gerektiğinde ulusal güvenliğimizin gerektirdiği her türlü adımı atmak konusunda kararlı bir tutum sergiliyoruz" şeklinde konuştu.
"PYD masaya oturamaz" mesajı
"Sayın Biden ile Türkiye'nin ulusal güvenlik kaygılarını anlattıktan sonra Suriye'deki geçiş süreciyle ilgili kanaatlerimizi paylaştık. Burada özellikle önümüzdeki dönemde Suriye'de barış görüşmeleri esnasında iki hususu ortak bir zeminde görüyoruz. Birincisi, Suriye muhalefetinin temsili konusunda hiçbir bulanıklık, hiçbir belirsizlik olmaması. Türkiye olarak biz, Amerika'nın da bu görüşü paylaşmasından memnuniyet duyuyoruz. Muhalefet safında net olarak sadece meşru Suriye muhalefetinin olması önemlidir."
Dost ve müttefik hiçbir ülke hendek ve barikatları kabul etmez
Başbakan Davutoğlu, "Dost ve müttefik hiçbir ülkenin, eminim kendi sınırları içinde, meşru, halka hesap veren hükümetin kontrolündeki güçler dışında hiçbir gücün silahlı olarak herhangi bir şehre, bir köye, bir kasabaya mayınlar döşemesini, hendek ve barikatlar kurmasını kabul edebileceğini düşünmüyorum. Bu noktada da açık bir surette görüşlerimizi paylaştık" ifadelerini kullanarak, "Sayın Biden'ın dünkü görüşmeleri bu anlamda, Türkiye demokratik bir ülke, dostlarımız, müttefiklerimiz geldiğinde tabii herkesle görüşmeler yapar, her görüşü bu anlamda dinler, bu konuda kendilerinin temaslarında hiçbir olağanüstülük görmüyoruz ama tabii beklentimiz ve talebimiz şudur ki bu resmi bütün olarak görmek, sadece tek bir boyutuyla değil, bütün boyutlarıyla bu resmi görmek" şeklinde konuştu.
El Kaide Amerika'da hendek kazsa...
PKK'ya yönelik operasyonlara değinen Başbakan Davutoğlu, Türkiye Cumhuriyeti sınırlarında Türk askeri ve polisi dışında hiçbir silahlı gücün bulunmayacağı güne kadar mücadelenin süreceğini yeniledi, PKK'nın hendekleri için El Kaide'yi örnek verdi: El Kaide Amerika sınırlarında hendek kazsa tutumumuz yine aynı olurdu..
YPG PKK'nın bir parçasıdır
YPG'nin PKK'nın bir parçası olduğunu ve PKK'dan açık bir şekilde destek aldığını kaydeden Davutoğlu, şunları kaydetti:
"Aynı şekilde özellikle Suriye-Türkiye sınır hassasiyeti dolayısıyla Nusaybin gibi, Silopi gibi, Cizre gibi doğrudan sınıra komşu veya Tel Abyad, Akçakale gibi, Ceylanpınar gibi neredeyse şehirlerin ortadan bölündüğü konjonktürde Suriye'den Türkiye'ye dönük her türlü terörist sızmasını, her türlü silah aktarımını doğrudan Türkiye'ye dönük düşmanca bir tavır olarak telakki ettiğimizi ben Sayın Biden ile de paylaştım. Bu çerçevede de ortak çalışmalarımızı bütün terör örgütlerine karşı fayda mülahaza ettiğimizi de paylaştık."
Başbakan Davutoğlu, Irak'taki PKK mevcudiyetinin, Türkiye'nin Irak'ta PKK ve DAEŞ'e karşı etkin bir mücadelede yer almasını de gerekli kıldığını söyledi.
Sınırımızda kesinlikle DAEŞ unsuru görmek istemiyoruz
Türkiye ve Amerika'nın Suriye konusunda eskiden beri çok derin ve kapsamlı istişarelerde bulunduğunu belirten Davutoğlu, Türkiye'nin hedefi, Amerika'nın da bunu desteklemesinden memnuniyet duyuyoruz, sınırlarımızdaki bütün DAEŞ unsurlarının temizlenmesidir. Sınırımızda kesinlikle DAEŞ unsuru görmek istemiyoruz. Son dönemde Suriye ılımlı muhalefetinin DAEŞ'e karşı yürüttüğü mücadele bu bakımdan Türkiye ve Amerika olarak desteklenen mücadeledir. Ancak yine bu mücadele esnasında Rusya'nın hava operasyonlarının bu mücadeleye engel olmaması, bu mücadeleyi sekteye uğratmaması konusunda da ortak kaygılarımızı paylaştık. Biz sınırımızda ne DAEŞ ne PKK ne de rejim unsurlarının paramiliter güçlerini görmek istemiyoruz" diye konuştu.
Ordumuzun Başika'da bulunuşumuzun tek sebebi var
Görüşme'de Başika'daki Türkiye'nin eğitim kampı çerçevesinde yaşanan gelişmelerin de ele alınarak değerlendirildiğini kaydeden Davutoğlu, "Irak'ta PKK'nın mevcudiyeti Türkiye'nin Irak'ta PKK ve DEAŞ'a karşı etkin bir mücadelede yer almasını gerekli kılmaktadır. Biden 2014'te de geldiğinde üzerinde durmuştuk. DEAŞ'a karşı Türkiye'nin aktif destek vermesi gerektiği konusunda. Biz bu aktif desteği göstermek için Musul'un kurtarılması yönende bir eğitim kampı kurmuştuk. Bunun Irak hükümeti tarafından yanlış yorumlanmasını doğrusu uluslararası koalisyonun DEAŞ'a karşı yürüttüğü mücadele bağlamında da doğru görmüyoruz. Orada Türkiye Irak toprak bütünlüğüne Irak'ın egemenliğine saygı çerçevesinde bulunmaktadır. Orada bulunuşumuzun tek hedefi vardı; DEAŞ'ın Musul'dan ve Türkiye'ye yakın mücavir bölgelerden uzaklaştırılmasıdır. Bu konuda da ABD ile perspektifimiz aynıdır. DEAŞ'ın Irak ve Suriye'de etkisi kırılana kadar halkın desteğine sahip meşru yönetim güçlerinin kontrolünü sağlayana kadar bu mücadelede çalışmaya devam edeceğiz" diye konuştu.
Biden 'PYD' ifadesini kullanmadı
Davutoğlu’ndan sonra söz alan Joe Biden ise “Türkiye ile DAEŞ, El Nusra ve PKK konusunda hemfikiriz, bunlar terörist gruplar. Türkiye tabii ki halkını korumak için teröre karşı elinden gelen çabayı gösterecek” dedi. Ancak Biden’ın PYD ismini telaffuz etmemesi dikkat çekti.
Ortak hedef DAEŞ
Biden sözlerini şöyle sürdürdü: “Türkiye sınırlarının güvenliği için önemli adımlar attı. Sınırdaki faaliyetlerimize DAEŞ’i yendikten sonra da devam edeceğiz. Ortak misyonumuz DAEŞ’i ortadan kaldırmaktır.”
PKK başka yol bırakmadı
Biden, PKK'ya karşı yürütülen operasyonlar konusunda ise, 'PKK da DAEŞ gibi Türkiye için bir tehlikedir. PKK hiçbir şekilde barışa gönüllü değildir. Bu terör örgütüdür. Kabul edilemeyecek faaliyetlerde bulunmaktadır. Geçmişte barış görüşmeleri başarılı olmadı ve PKK başka çözüm yolu bırakmadı. Tabiki siz de terörle mücadele edeceksiniz" diye konuştu.
Musul’la ilgili de konuşan Biden “Musul’u geri almak için çabalayacağız, bu kenti işgalden kurtaracağız” dedi.
Görüşmeden notlar
Başbakan Ahmet Davutoğlu ile ABD Başkan Yardımcısı Joe Biden'in Dolmabahçe Başbakanlık ofisi'ndeki görüşmeleri planlanandan uzun sürdü. Görüşme 15 dakika geç başladı. ABD Başkan Yardımcısı Joe Biden kendisini kapıda karşılayan Başbakan Ahmet Davutoğlu ile birlikte bir süre İstanbul Boğazı'nın eşsiz güzelliğini seyretti. Başbakan Davutoğlu el işaretiyle Biden'a manzarayı anlattı. Başbakan Ahmet Davutoğlu ve ABD Başkan Yardımcısı Joe Biden görüşmenin ardından basın açıklaması yaptı.
Sarayın tarihçesini anlattı
Görüşmenin başında da Başbakan Davutoğlu Biden'a Osmanlı İmparatorluğundan Cumhuriyete Dolmabahçe Sarayı'nın kısa tarihçesini anlattı.
Askerler de katıldı
İkili görüşmenin ardından kurmayların da yer aldığı görüşmeye geçildi. Masaya haritalar konuldu. Askeri danışmanların da katıldığı bu toplantıda Suriye ve Irak'taki durum ele alındı.
Tercüman değişti
Davutoğlu ve Biden'in görüşmenin ardından basın açıklaması yapacakları ve soru almayacakları duyuruldu. İkili kameraların karşısına planlanandan yaklaşık 1 saat daha geç çıktı. Davutoğlu ve Biden gelmeden önce tercüman değişikliği yaşandı. Türk tarafının ayarladığı tercümanın yerini, ABD dışişleri bakanlığından bir tercüman aldı. Biden'in konuşmasını kendi tercümanı Türkçe'ye çevirdi.Bu arada basın toplantısı için Dolmabahçe Sarayı'ndaki büyük salon yerine daha küçük olan ara salonun kullanılması dikkat çekti.
Soru sormak istedi
Davutoğlu ve Biden açıklamanın ardından yemeğe geçmek üzereyken ABD'li bir gazeteci ABD Başkan Yardımcısı Biden'a soru sormak istedi. Biden oralı olmadı. Zira soru alınmayacağı daha önceden duyurulmuştu. Bu talebin de ABD tarafından geldiği öğrenildi.