Cumhurbaşkanı Erdoğan, Türkiye Odalar ve Borsalar Birliği 72. Genel Kurulu hizmet şeref belgesi ve plaket verilmesi töreninde konuştu. Erdoğan Avrupa ile yapılacak olan vize konusuna ilişkin olarak "Bize vize konusunda Ekim ayı sözü verildi. Ankara'da atılmış imzalar da var. Haziran'a çekiyoruz olayları var ya tıkama için olan projedir" dedi.
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Türkiye Odalar ve Borsalar Birliği 72. Genel Kurulu hizmet şeref belgesi ve plaket verilmesi törenine katılarak önemli açıklamalarda bulundu. Erdoğan burada yaptığı konuşmada "Birlikte çalıştığım Ahmet Davutoğlu kardeşime hizmetleri için tekrar teşekkür ediyorum. Yeni genel başkan ve başbakanın milletimize hayırlı olmasını diliyorum" dedi.
İşte Erdoğan'ın konuşmalarının satırbaşları;
Türkiye Odalar ve Borsalar Birliği delegesi olarak 10, 20, 33 yılını tamamlayarak hizmet şeref belgelerini alacak üyeleri tebrik ediyorum. Artık sadece ülkemizin meselelerini değil, küresel meselelerin çözümü için de sizlerle birlikte çalışıyoruz. G20'den İslam İşbirliği'ne kadar verimli bir işbirliği halindeyiz.
Her işimizde olduğu gibi iş dünyamızın meselelerini de karşılıklı görüş alışverişleriyle yürütmek temel dileğimizdir. Diğer kurumlarımızın toplantılarına katılmaya özel önem veriyorum. Ekonomi ile ilgili görüşeceğimiz ehiller işte burada. Ekonomi bürokrasisinin verdiği bilgileri alıyorum. Esnafın, üreticinin durumunu görüyorum. Ekonominin ritmini düşürecek tutum içine giren kimseye karşı en küçük bir musamamız olamaz. Önüne çıkan engelleri kabuğuna çekilerek değil öne atılarak aşmıştır. Ekonomide hamdolsun bir krizle karşı karşıya değiliz. Cari durumu kar saymak, mevcutla yetinmek gibi bir durumda olamayız.
Yeni ve çok daha büyük hedefler için çalışma zamanıdır. Kamu kuruluşları yatırımlarını durdurmayacak. Özel sektörümüz ara vermeyecek. Daha bakir daha büyük pazarlar bulmak için dolaşacak. Turizmcilerimiz gelmeyen misafirlerinin yerine farklı ülkelerden daha fazlasını tesislerine çekmenin yolunu arayacak. Turizmde acaba dünyadaki operatörler buraya turist getirir mi düşüncesinden çıkacağız. Artık biz dünyayı kazan kepçe anlayışıyla operatörlerini kurarak müşteriyi buraya getireceğiz.
Bunu yapacak güçte olduğumuza inanıyorum. Başka türlü 2023 hedeflerimize nasıl ulaşabiliriz. Nasıl güçlenerek çıkabiliriz. Yılda 1 milyon 400 bin kişiyi iş sahibi yapmak için çalışmaları yeni bir sıçrama noktası olarak görüyorum. Bu bizler için gerçekten önemli bir an. Yılda 1 milyon 400 bin. TOBB çatısı altında iş sahibi yapmak demek hem sizin için hem de ülke için dinamizmin kazanılması demek.
Bu gücün sizde olduğuna inanıyorum. Bugün de başkandan sinyali aldık. Bunun için ekonomi bürokrasisinin iş dünyasına daha fazla destek olması gerekiyor. Özellikle finansman konusunda, faizlerin düşürülmesi başta olmak üzere her seferinde belirttiğim hususların dikkate alınması gerekiyor. Finans sektörünün bankacılık sektörünün girişimcilerimizin önünü açması gerek. Bu faizin düşmesiyle olacak. Süründen kazan. Tavukların hepsini kes, ortada bir şey kalmasın. Ekonomi hep birlikte kazanacağımız bir alandır. Sadece kendiniz kazanırsanız tüm muslukların kapanacağını görürsünüz.
'BUNLAR YOKTU NEREDEN ÇIKTI'
Pasaport meselesi, görüşülür, yapılır. Yeni kurulacak hükümetin çalışma yapması 22'sinden sonra. Vize meselesinde ise AB vize serbestisini getirir. Başbakanken bunlar bize söz verdi. Daha sonra ne yaptılar. Biz bunu Haziran'da yapalım, şunu şunu yapacaksınız 72 madde öne sürdü. Bunlar yoktu nereden çıktı.
'5 MADDEDEN BİRİ FELAKET'
5 maddeden biri felaket. Terörle mücadele yasasını değiştireceksiniz dediler. Avrupa'da parlemento önüne kurulan terörist çadırına neden müsade ediyorlar önce bunun yanıtını vermeliler.
Biz burada terörle mücadele edeceğiz. Beyler parlemento önünde çadır kurduracak. Baş teröristin posteri asacak. Sonra kalkıp bana değiştir yasanı diyeceksin. Böyle bir şey var mı, olamaz. Birileri bazı açıklamalar yapıyor.Adalet mülkün esasıdır ifadesi devlet anlamındadır. Eğer bir devlette adalet yoksa o devlet çökmeye mahkumdur. Şurada 3 milyon mülteciye bu millet bakıyor.
'ORTA SAHADA TOP ÇEVİRİYORLAR!
Biz size yılda 3 milyar euro vereceğiz dediler. Peki bu parayı verdiler mi, hala orta sahada top çeviriyorlar. Vereceksiniz verin. Biz bu işe insani ve vicdani görev diye başladık. Sanki bize çok ciddi destek verecek. Vereceksen ver. Sen bizim bütçemize vermeyeceksin. Oradaki mazlumlara gidecek. Ondan sonra biz şu kadar destek verdik.
'VİZE KONUSUNDA EKİM AYI SÖZÜ VERİLDİ'
Şu anda ne yaparlar ne ederler bilmiyorum. Bize vize konusunda Ekim ayı sözü verildi. Ankara'da atılmış imzalar da var. Haziran'a çekiyoruz olayları var ya tıkama için olan projedir. En geç ekim ayında umarım bu işi bitiririz. Bütün bunlarla birlikte bu işler oldu oldu. Olmadı yolumuza aynı şekilde devam ederiz. Dik duracağız dik. Tarihimizin tüm önemli dönüm noktalarını çok iyi kavramalıyız. Suriye'deki olaylar sadece23 milyon kardeşimizin meselesi değildir. Bunların 12 milyonu evinden oldu. 5 milyonu yurtdışına sığındı.
KİLİS'TE YAŞANAN GELİŞMELER
Kilis'e düşen roketler oradaki 3-5 teröristin şımarması değil. Kilisli kardeşlerimizin yaşadığı sıkıntıyı iyi biliyorum. Tüm operasyonlar acımasız bir şekilde sürmektedir. Kilis'teki kardeşlerimiz 'Eyvah eyvah Sakaryam sana mı kaldı' Necip Fazıl'ın dediği gibi omuzlamışlardır. Kesin çözüm noktasında bu günler yakındır. Bizimle yaşayamayacağını söyleyenler olduğunu gördük.
Layık değiller ama teşekkür ederim. Bizi asıl mesajları alma derdinden kurtardılar. Artık söyleyeceğimizi açıkca söyleme hakkına sahibiz. Her sözün bir bedeli vardır.
Ayrılma sözü edenler bunu şahıs olarak söylüyorlarsa buyursunlar diledikleri yere gitsinler. Yok vatan topraklarının bir kısmına gözü dikmek anlamında söylüyorlarsa Mehmet Akif'in Çanakkale Anısına yazdığı şiiiri olmadı İstiklal Marşı'nı okusunlar. Orada kendileri için çok güzel cevap var. Buralar tarla değil arazi değil vatan toprağıdır. Türkiye Cumhuriyeti devletinden başka asla. Paralel devletmiş, öyle devletmiş böyle devletmiş olamaz.
Limanlarından ayrı kalmasınlar. Ülkemiz Asya Avrupa Afrika kıtalarının kalbi konumunda bir bölgenin tam ortasında yer alıyor. Stratejik önemi sebebiyle her dönemde planların, dikkatlerin üzerinde odaklandığı bir ülke olmuştur. Bugün terör örgütleri üzerinden kontrol edilmeye çalışılıyor.
'TÜRKİYE TERÖRE VE TERÖRİSTE KUCAK AÇMAZ'
Yanıbaşımızdaki bir Avrupa ülkesinde terör örgütlerine silahlı ve ideolojik destek veren kampları biliyoruz. Türkiye'de bombalı eylem yapmış, haraç toplamış suçlular Avrupa ülkelerinde serbestçe gezebiliyor. İade taleplerimiz bürokrasiye boğularak engelleniyor. Avrupa'dan terör bağlantılı suçlardan dolayı ülkemize iade edilenlerin oranı sadece yüzde 3.
Yani suç işlemiş her 100 kişiden 97'si kendilerine sağlanan özgürlük ortamından istifade ediyor. Fehriye Erdal bunun en somut örneğidir. Avrupa Birliği'nin ülkemize hedef alan açıklamalar yapması kara mizah örneğidir.
Biz AB üyesi ülkelerden öncelikle teröre destek veren kendi mevzuatlarını düzeltmelerini bekliyoruz. Türkiye'den canlı bombalar için başkentine canlı bombalar kurduracak bir mevzuat istiyorlarsa hiç beklemesinler. Türkiye teröre ve teröriste kucak açmaz. Bizim ödediğimiz bedelin yaşadığımız acının 10'da birini dahi yaşamamış ülkelerin aldıkları tedbirleri, aldıkları adımları görüyoruz. Güvenlik tedbirlerini nasıl genişlediklerini çok çok iyi görüyoruz. AB'nin yaptığı işte tam olarak bu. İstikrar ve güven ortamının muhafazası 1970'lerden itibaren kronik hale gelen krizler sebebiyle milletimiz bir tedirginlik yaşıyor. Türkiye'nin ekonomisi büyümekle kalmadı. İstikrar ve güven ikliminin çıtası yükseldi. Dünyada kriz yaşanırken çarkımızı döndürmeye devam ediyoruz.
'DAVUTOĞLU KARDEŞİME TEŞEKKÜR EDİYORUM'
Eskiden bir seçim olunca ortalık karışırdı, şimdi öyle bir şey yok. Şimdi Başbakan ve hükümet değişimi söz konusu. Birlikte çalıştığım Ahmet Davutoğlu kardeşime hizmetleri için tekrar teşekkür ediyorum. Yeni genel başkan ve başbakanın milletimize hayırlı olmasını diliyorum. Muhalefet hala farklı farklı yorumlar yapıyor. Önce siz kendi işinize bakın.
Önce güçlü bir demokrasi güçlü bir muhalefetle olur. Tabii bu arada 10 Ağustos'tan beri Türkiye artık yeni bir döneme girmiştir. Türkiye'nin meselesi sistem meselesidir. Devir madem bilgisayar devri bir örnekle anlatayım. Bilgisayarda bir donanım bir de yazılım var. Türkiye katettiği büyük mesafe sayesinde donanımını geliştirdi. Buna rağmen 1960-80 darbelerinin dayattığı anayasa, yani eski sürüm anayasayla devam ettirmeye çalışıyoruz.
Tarihi değerinin hatrına korunması gereken bir anayasaya sahip değiliz. Verimimizi kat kat artırmanın yoluna gitmeliyiz. Başkanlık sistemi ve yeni anayasaya böyle yaklaşmalıyız. Milletimizin arzusu neyse ona uygun çözümleri bulmalıyız. Yapılanlara engel olmayı asli görev sanan bir muhalefet var. 47 madde, her birinin 3'er temsilcisi baktık ki ana muhalefetin başı bu 47 maddeyi çıkaralım. Arkadaşlarıma dedim ki tamam işi bitirelim.
Biz 3 temsilci vermişiz. Onlar 9 temsilci vermiş. Derdimiz bağcıyla değil, üzüm yiyelim. Bunlar uyandı oyun bozuldu. O 47'yi yapamadık. Tekrar başlandı 60 madde. Mesele yeni bir anayasa yapmak değil. Şimdi yeni bir süreç devam ediyor. Temennim bu sürecin başarıya ulaşmasıdır. Türkiye Odalar ve Borsalar Birliğimize yeni anayasaya verdiği destekten dolayı teşekkür ediyorum.