Merkez Hakem Komitesi eski başkanvekili Bünyamin Gezer, güven tazelemek için istifa etmesinin göreve gelememesi üzerine harekete geçti.
Merkez Hakem Komitesi eski başkanvekili Bünyamin Gezer, 15 Temmuz darbe girişiminin ardından soruşturma sürene kadar istifa kararı almaları ve arkasından göreve getirilmemeleriyle ilgili durum üzerine açıklama yaptı.
AVUKATI ARACILIĞIYLA AÇIKLAMA YAPTI
Avukatı İsmail Can Gökbudak aracılığıyla yazılı bir açıklama yapan Bünyamin Gezer, Türkiye Futbol Federasyonu'nun 3 gün içerisinde FETÖ'cü olanları net olarak açıklaması için ihtarname yolladı.
Yazılı açıklamada, TFF'nin kararının detaylarını (FETÖ'cü kim, kim değil) açıklamaması durumunda dava açılacağı belirtildi.
İşte Bünyamin Gezer'in avukatı aracılığıyla yaptığı açıklama...
1- 15 Temmuz 2016 günü, Türk Silahlı Kuvvetleri içine sızmış,asker kıyafeti giymiş FETÖCÜteröristler tarafından yapılmak istenen ancak başta Sn Cumhurbaşkanımız ve Başbakanımız olmak üzere, Milletimizin engin feraseti ve sağduyusu ile bastırılmış olan darbe girişiminin ardından,31.07.2016 tarihinde, linkinde yapılmış olan açıklama ile, müvekkilimin MHK üyeliğinden soruşturmaların selameti için istifası istenmiş ve aynı gün yapılan ikinci açıklama ile;''15 TEMMUZ'DA MILLETIMIZE VE DEMOKRASIMIZE YÖNELIK DARBE GIRIŞIMININ ARDINDAN BUGÜN TARAFIMIZCA ATANAN TÜM KURULLAR GÜVENLIK INCELEMESININ SELAMETI IÇIN ISTIFALARINI VERMIŞLERDIR. YAPILACAK GÜVENLIK INCELEMESININ ARDINDAN HAIN TERÖR ÖRGÜTÜYLE BAĞLANTILI OLDUĞU TESPIT EDILEN ÜYELERIN ISTIFALARIIŞLEME KONULARAK KABUL EDILECEK, INCELEMELERI TEMIZ ÇIKAN ÜYELERIN ISE ISTIFALARI KABUL EDILMEYEREK GÖREVLERINE DEVAM EDECEKLERDIR'' denmiştir.Yine akabinde 01.08.2016 tarihinde müvekkilimin istifası kabul edilmiş ve işleme konmuştur, yukarıdaki açıklamanız göz önüne alındığında müvekkilim Bünyamin GEZER yapılan güvenlik soruşturmasının ardından istifaları kabul edilip işleme konulan hain terör örgütü üyesi kapsamına girmektedir.
?Müvekkilimin bu şekilde görevden alınması, kamu oyu nezdinde kendisininde FETÖ üyesi olduğu yönünde algı oluşturmaya yarattığı görülmüş, bunun üzerine TFF'nun görevden alınanlar hakkında kimler FETÖ üyesi , kimler değil tarzında bir açıklama yapması beklenmiş ancak bugün itibari ile hala herhangi bir açıklama yapılmamıştır.Müvekkilim 2011 senesine kadar Polis olup, kendisi ile ilgili özlük dosyalarına da bakılırsa açıkça anlaşılacağı üzre;şu anda FETÖ üyesi olmaktan tutuklu ya da firari bulunan tüm sıralı amirlerlerinden mobbing görmüş, bu mobbing yüzünden çok sevdiği mesleğinden bile istifa etmek zorunda kalmış, hatta ve hatta istifa ettiğini basın önünde beyan etmesine rağmen, aynı gün Kahramanmaraş iline gelmiş ve hakkında göreve geç gelmekten rapor tutulup mobbing artarak devam etmiştir.2009 senesinde polis olarak Kahramanmaraş iline tayin ediltikten sonra , hakem olarak derbi maçlarını yönetirken bile, görevlerini aksattığı mazeret gösterilerek Emniyet Genel Müdürlüğü Eğitim Daire Başkanlığına, hakemlik yapmaması yönünde yazı bile yazılarak baskı altına alınmak istenmiştir.
?Müvekkil yine; kamu oyunda 3 temmuz şike olayı olarak bilinen ve şu anda FETÖ nün bir operasyonu olduğundan kimsenin şüphesi olmayan olayla ilgili; hem medyaya hem de ikili sohbetlerde gerek kulüp yöneticileri, gerekse de gazetecilere ;''Bu olayın şikeyle ilgisi olmadığını ve bu olayın AK partiye bir operasyon olduğunu, bunu yapanında FETÖolduğunu'' daha kimse konuşmuyorken defaatle dile getirmiş, yazmış, ve bu konuyla ilgili açıklamalarda bulunmuştur.O zaman ki gazete ve tv programlarında bu 3 Temmuz olayını şike diye millete yutturmaya çalışan ve can hıraş biçimde savunan sözde yazar-yorumcuların durumlarıortadayken müvekkil, en başından beri bu olayın Ak partiye bir operasyon olduğunu dile getirmiştir.Ayrıca Fenerbahçe spor kulubünün Rize Deplasmanından dönerken 04.04.2015 yılında takım otobüsünün kurşunlanması olayı ile ilgili,7 Haziran Genel Seçimlerine ülkemiz giderken,
08.04.2015 tarihindeki köşe yazısında,kısaca;Bu olayın bir örgüt işi olduğunu beyan etmiş,henüz kimse açıklama yapmamışken FETÖ ile ilişkilendirmiş ve devamında;
''Tarih 5 Nisan 1977'de TBMM'de bulunan partiler 5 Haziran'da yapılmak üzere erken seçim kararıaldılar. Sonra ne oldu Türkiye'de seçime kadar bir bakalım.
-26 Nisan Niksar'da CHP mitingine ateş açıldı 10 kişi yaralandı.
-1 Mayıs Taksim meydanı biliyorsunuz 34 vatandaşımız öldü.
-27 Mayıs Mardin'de sağ sol çatışması 4 vatandaşımız öldü.
-29 mayıs İstanbul Yeşilköy Havalimanı ve Sirkeci Garı'nda valiz içine bırakılan saatli bombalar ardı ardına patladı 5 vatandaşımız öldü, 41 kişi yaralandı.
Daha burada yazmadığım onlarca olay, sporun dışına çıktım ama şu an seçime giderken yaşadığımız olaylara bağlantı kurabilmem için yazmam şarttı. Benzerlikleri görmeniz için. Savcımız şehit ediliyor. İstanbul Emniyeti'ne teröristler saldırıda bulunuyor, F.Bahçe otobüsüne silahlı saldırı düzenleniyor, hem de bu olayların hepsi bir hafta içerisinde oluyor. Tarihler, olaylar benzer değil mi? Sizce bu kadar tesadüf olabilir mi? Birde 3 Temmuz 2011'den beri F.Bahçe hem Trabzon'a hem de Rize'ye kaç sefer deplasmana gitti. SpordaŞiddet Kapsamına giren nahoş olaylarla karşılaştı. Ya böylesi bir olayla karşılaşıldı mı? Tam Viyadük üzerinde silahlı saldırı ya uğradı mı? Kafilenin canına bu şekil de kastedildi mi?''
Diye yazmak suretiyle yaklaşan seçimler öncesi bu olaylar silsilesinin örgütlü olarak yapıldığını ve hükümete karşı bir operasyon olduğunu -bir spor yazası olmasına rağmen- belirtmiştir.
2-Türkiye Futbol Federasyonu olarak iş bu noter ihtarını tebliğ aldığınız tarihten itibaren 3 gün içinde; İstifaları kabul edilen tüm üyelerinizden hangilerinin FETÖ üyesi olduğunu,hangilerinin olmadığını açıklamanız,varsa müvekkilim ile ilgili elinizdeki her türlü bilgi belgeyi Cumhuriyet Savcılıklıklarına teslim ederek yargılanmasını sağlamanızı,yok ise FETÖ üyesi olmadığının açıklanmasını,aksi takdirde yaptığınız bu karakter suikastı ile ilgili aleyhinizde açacağımız ; suçuydurma,iftira,görevi kötüye kullanma davaları ile ilgili her türlü masraf ve vekalet ücretlerini deödemek zorunda kalacağınızı ihtar ederiz.
İşte Bünyamin Gezer'in avukatı aracılığıyla paylaştığı o yazı