Çevre ve Şehircilik Bakanı Mehmet Özhaseki, 200 bini İstanbul’da olmak üzere Türkiye genelinde yılda 500 bin binanın dönüşümünün yapılması için yeni bir finansman modeli üzerinde çalıştıklarını açıkladı.
Hürriyet'in haberine göre, Belediye ve özel sektöre faizsiz olarak yılda 5 milyar dolar kredi dağıtılabileceğini belirten Özhaseki, bunun ekonomiye yıllık katkısının 45-50 milyar dolar olacağını söyledi. Bir grup gazeteciyle yaptığı sohbet toplantısında Bakan Özhaseki’ye konuşmalarında sıkça deprem uyarısı yaptığı anımsatılarak, “istanbul başta olmak üzere 7.5 milyon binanın acilen dönüşmesi gerektiğini söylüyorsunuz. Ama bunun için parayı nereden bulacaksınız” sorusu soruldu. Evi kentsel dönüşüme girecekler dikkat Çok önemli yeni düzenleme Kentsel dönüşümde finansman ve rezerv alan gibi iki temel sorununun çözümü için bazı formüller üzerinde çalıştıklarını belirten Özhaseki, Bakanlar Kuruluna getirerek nihai kararı verecekleri formüllerden birini şöyle anlattı:
HEDEF YILDA 500 BİN BİNA
“Yılda en az 500 bin bağımsız birimin yıkılıp yeniden yapılmasını hedefliyoruz. Dile kolay bir rakam. 200 bini İstanbul, 300 bini de Anadolu için. İnşaat beraberinde tamamına yakını yerli, milli 250 ila 300 sektörü harekete geçiriyor. Dolayısıyla 500 bin konutun yapılması iç piyasada 45-50 milyar doların dönmesi demek. İki ciddi sorunumuz var, birisi finansman, ikincisi de rezerv alan sorunu.
KREDİYİ BİZ BULACAĞIZ
Belediyeler ve şahıslar dönüşüm yapmak istediklerinde paraya ihtiyaç duyuyorlar. Dünya Bankası, Avrupa Yatırım Bankası, İslam Kalkınma Bankası gibi yatırım bankalarından biz kredi kullanabiliriz. Bu krediyi belediyelere verip faizini üstlenmek istiyoruz. Faizsiz, 2 yılı ödemesiz, 5 yıl vadeli olarak bunu onlara kullandırdırabiliriz. Bir başka ifadeyle belediyeye 100 lira verdim. Faizi sıfır olacak. 2 yıl bunu istemeyeceğim. O bu sürede inşaatı yapacak. Üçüncü yıldan itibaren de bana borcunu geri ödemeye başlayacak. Biz devlet olarak sadece faizine katlanacağız.
İSTANBUL’U İSMEP ÇÖZECEK
İstanbul’da valilik bünyesinde kamu binalarını depreme dayanıklı hale getiren özel bir birim var, İstanbul Sismik Riskin Azaltılması ve Acil Durum Hazırlık Projesi (İSMEP) Koordinasyon Birimi. Burayı gelecek seneden itibaren özelde de kullanabiliriz. Anadolu için de İller Bankası’nı devreye sokabiliriz.
10 YILDA 7.5 MİLYON BİNA DÖNÜŞECEK
Yılda 5 milyar dolar kaynak, birkaç yıl üst üste temin edildiğinde, 10 yıl içinde 7.5 milyon binayı dönüştürebiliriz. Yani 10 milyar dolarlık bir kaynak bizi baştan sora kurtarabilir. Çünkü geri dönüşü olacak, verilip giden bir para değil. Bu çalışmamızı ayakları yere basar hale getirip Bakanlar Kurulu’na sunacağız.
REZERV ALAN ÇÖZÜLMEZSE BELA OLACAK
İkinci sorun da rezerv alan sorunu ki bunu çözmezsek özellikle İstanbul gibi büyükşehirlerde yoğunluk artışları devam edecek, belaya yol açacak.
DÖNÜŞÜMDE HAZİNE ARAZİLERİ KULLANILACAK
Türkiye’de en zengin toprak sahibi Hazine. Yurt dışıda birçok ülkeye gidince sadece kamu alanlarının Hazine’de olduğunu görüyoruz. Onun dışında tamamiyle şahıslara satılmış vaziyette. O kadar büyük bir mal rezervimiz var ki. Hazine arazilerini özellikle birinci derecede kentsel dönüşümde kullanacağız. Şehir içinde, şehir çeperlerinde kalanları rezerv alan olarak kullanacağız. Her şehir için ayrı ayrı çalışacağız. A şehri için belki de şehir çeperi uygunken; İstanbul için 10 kilometre uzağı uygundur. Hazine’ye ait alanlar ya da Hazine tarafından kamuya tahsis edilmiş ancak kullanılmayan alanlar var. Falan bakanlığa verilmiş ama boş duruyor. Tahsis amacına uygun hareket edilmeyenlere bakacağız böylece elimize epey alan çıkacak.
KIŞLALAR REZERV ALAN OLACAK
Askeri alanlar biraz netameli bir konu. Ama şehir içinde kalan, yeşil olan askeri alanlar yüzde yüz park olacak. Ancak şehrin çeperlerinde topçu birlikleri var. Şehre 3 kilometre uzakta, park yapsanız kimse gelmeyecek. O zaman bu askeri alanların kentsel dönüşümde kullanılması doğru. Böyle milyonlarca metrekare alan var. Askeri arazi değerlendirilip kıymetli hale getirerek bu işin finansmanını sağlayacaz. Bir tek sıkışacağımız yer İstanbul; burayı da daha titiz çalışmamız lazım. Onun dışında Ankara için bile asla sorun olacağını sanmıyorum. Bir yerlere yığmanın ne manası var? Kızılay’dan çıkın 15 kilometre gidin binalar üst üste. Ne gerek var buna?”