Cumhurbaşkanlığı Yüksek İstişare Kurulu Üyesi Bülent Arınç, MHP'nin AK Parti için yük olduğu eleştirileriyle ilgili "Bu bizim için de bir talimat. O yüzden içimizden ne düşünürsek düşünelim bunu dışarıda söylemek imkânından mahrumuz" dedi. Arınç, FETÖ'nün 15 Temmuz ihanetiyle ilgili hiçbir istihbarat raporunun önlerine gelmediğini belirterek "Karanlık yüzlerini maalesef çoğumuz göremedik. Masum değiliz hiçbirimiz” diye konuştu.
Cumhurbaşkanlığı Yüksek İstişare Kurulu üyesi Bülent Arınç, Heber Global TV’de gündemdeki konularla ilgili soruları cevapladı.
FETÖ ile ilgili “Kendilerini bu kadar gizleyen çok kötü, çok hesaplı bir örgütle karşı karşıyayız” diyen Arınç, insanların eğitime, maneviyata bu yapıya inandığını belirterek “Karanlık yüzlerini maalesef çoğumuz göremedik. Masum değiliz hiçbirimiz” dedi.
BENİM SÖYLEDİKLERİMİ ERDOĞAN DA SÖYLEDİ
Kendisine yönelik FETÖ’cü suçlamaları için “Bu bana yapılabilecek en kötü iftira olur” diyen Arınç, Bu sözün arkasından başkalarına da sormanız gerekir. Türkçe olimpiyatlarının hepsine katıldım. Meclis Başkanıyken ödül de koydum. Çünkü Türkçe'nin konuşulması, Türkçe'nin uluslararası bir dil haline gelmesi, İstiklal Marşı'nın okunması bizi etkiliyordu. Bunların okullarına da gittim. O okullarda da Türkiye aleyhine hiçbir faaliyet sezinlemedim. Benim söylediğim sözleri Binali Yıldırım da söyledi, Sayın Recep Tayyip Erdoğan da söyledi. Çünkü biz inanıyoruz. Biz zahire göre hareket ederiz. Zahire göre derken dış görünüşüne bakarız. Kimsenin kalbini yarıp da bakmadık” diye konuştu.
Emniyet ya da askeri istihbarat birimlerinden 15 Temmuz kalkışmasıyla ilgili MGK toplantıları not gelmediğini söyleyen Arınç şöyle konuştu:
“Eğer bizi aldatmışlarsa, bizi yanıltmışlarsa bu suç bizim değil. Biz bu faaliyetleri sezseydik kafalarını ezerdik. Ama 15 Temmuz'da bir facia yaşadık. Bu facianın yaşanabilir olduğunu kimse önceden söylemedi. Evet emniyetteki, asker içindeki bir yapılanmadan zaman zaman bahsedildi ama böylesine bir 15 Temmuz hain kalkışmasını kimse söylemedi. O yüzden kendimi bu noktada bir suçlu olarak görmüyorum. Hele hele FETÖ'cü olarak görmüyorum.”
DAVUTOĞLU VE BABACAN İHANET ETMEDİ
Ali Babacan ve Ahmet Davutoğlu’nun AK Parti’ey ihanet etmediğini belirten Arınç, “Bunu diyenler aslında sürekli bu tür çirkin sözlerle ve yaklaşımlarla bu insanları partiden uzaklaştırmaya çalışanlardır. ‘İhanet’ kelimesi öyle gelişigüzel kullanılmaz. Bu kadar çok kullanılırsa o zaman tükenir. AK Parti'nin içinden, sayın Akşener'i bir kenara koyayım, Erkan Mumcu, İdris Naim Şahin, Abdüllatif Şener, İdris Bal ayrılıp parti kurdu. Hiçbirisinin sivrisinek ısırığı kadar AK Parti'ye zararı olmadı. Şimdi farklı. Şimdi iki tane AK Parti'de Başbakanlık yapmış, Başbakan yardımcılığı yapmış, başarılarıyla, başarısızlıklarıyla hükümetin içerisinde takdir görmüş, yer edinmiş insanlar AK Parti'nin yanlışlarını söyleyerek bir parti kuruyorlar. Ben taa baştan söyledim. Yaptıklarının yanlış olduklarını düşünüyorum. Ben Erbakan'dan 4 saat konuşarak ayrıldım. Elini öptüm, kucakladı beni.”
Arınç Gelecek Partisi ve Deva Partisi’nin yüzde 10’a ulaşamayacağını ancak ittifakların içinde olurlarsa Cumhurbaşkanlığı sicimlerinde AK Parti’ye ‘sıkıntı’ çıkarabileceklerini de savundu.
MHP İÇİN AÇIK KONUŞAMAM
Arınç, MHP’nin AK Parti için bir yük olduğu yönündeki eleştirilerle ilgili soruya da şu karşılığı verdi:
Ben bunu 2 sebepten söyleyemem. Sayın Cumhurbaşkanımız MHP ile olan ittifaka çok önem veriyor ve bu ittifaka zarar verecek söylemlerden herkesin kaçınmasını istiyor. Bu bizim için de bir talimat. O yüzden içimizden ne düşünürsek düşünelim bunu dışarıda söylemek imkânından mahrumuz.
BEN GÖKÇEK’İN KOLUNU KESTİM
Eski Ankara Büyükşehir Belediye Başkanı Melih Gökçek’le arasındaki tartışmaya ile ilgili soruya “Ben tekrar dönmeyeceğim bunlara” diyen Arınç şöyle konuştu:
“O benim hakkımda 30'a yakın tweet attı. Yalan yanlış şeyler söyledi. O gün bakanlar kurulu vardı. Ben Sayın Davutoğlu ve bakanlardan, bu adamı çağırıp ‘sen ne yapıyorsun? Bir başbakan yardımcısının istifasını isteyecek bir insan mısın? Kendine gel’ demesini beklerdim. Onlardan böyle bir şey gelmeyince. Ciddi bir iş yapmak lazım dedim ve o konuşmayı yaptım. İftiraları nedeniyle damadım, kızım ve torunlarımı perişan etti. Ben onun kolunu kestim o benim sakalımı tıraş etti. Sakal daha gür çıktı ama kol yerine gelmiyor."
"TARTAKLANAN BARO BAŞKANI ARKADAŞIM, YÜREĞİM SIZLADI"
Baro seçim sisteminin neden değiştirilmeye çalışıldığı yönünde gelen bir soruya da cevap veren Arınç, "Bilmiyorum iktidarın bir unsuru değilim ben. Şu anda da Ankara barosuna kayıtlı bir avukatım. Bu gösteriler içinde tartaklanan baro başkanlarından biri de arkadaşımdır. Buna yüreğim sızladı. Çoklu baro sistemi fevkalade yanlış olur. Çok büyük yaralara yol açabilir. Burada nispi temsil sistemi hem barıştırıcı, bir araya getirici ve düşünceleri daha çok ortaya koyucu bir fonksiyon ifa edebilir. Çoklu baro sisteminde maalesef her tarafta siyasi ideoloji kendisini gösterir. Barolar değer kaybeder." dedi.