CHP Milletvekili Deniz Baykal, bir toplantı için gittiği Paris'te konuştu. Siyasi tartışmaların adil olması gerektiğini ifade eden ve bu nedenle iki bakanın konuşmasına izin vermeyen Almanya'ya gitmediğini belirten Baykal, Türkiye içinde yaşandığını söylediği kısıtlamalardan bahsetti.
Avrupa Konseyi Parlamenterler Meclisi (AKPM) toplantısı için Paris'e giden CHP Antalya Milletvekili Deniz Baykal, burada gurbetçilerle bir araya geldi.
Baykal burada yaptığı konuşmada, Türkiye'nin çok ciddi bir dönemden geçtiğini belirterek siyasi tarihinin kararlarından belki de en önemlilerinden birisini alacağını ifade etti.
Baykal, "Çok büyük bir tartışma içinden geçiyoruz. Hem Türkiye'de hem de Türkiye dışında yaşayan vatandaşlarımızın bulunduğu yerlerde" ifadelerini kullandı.
Kısa bir süre önce Almanya'ya çağrıldığını kendisinin toplantı için Paris'e geleceğini bu vesile ile de Stutgart üzerinden geçmesini istediklerini ve Stutgart'ta bir konuşma imkânı olduğunu dile getiren Baykal, şöyle devam etti:
YAPAY DESTEKLERE İHTİYACIMIZ YOK
"Ama sonra bildiğiniz gibi Almanlar Türk bakanların konuşmasına izin vermedi. Türkiye'de siyasi tartışmanın adil, dengeli bir şekilde götürülmesine özen gösterdiğimizi, önem verdiğimizi göstermenin önem taşıdığına inanıyorum. Bir ayrım yapıp sanki yabancıların gözünde kabul edilebilir kabul edilemez bir siyasi tartışma yaşanıyor gibi bir izlenime izin vermemeliyiz. Bizim işimiz, yabancıların işi değil.
Bizim konuşmamıza izin verdikleri için teşekkür ediyorum. Ama izin vermiş de olsalar, adil bir tartışma eğer orada yapılamıyorsa bizim orada yer almamamıza gerek yok diye düşündüm. Bu doğrultuda davrandım. Çok olumlu karşılandı. Türkiye'de herkes böyle bir şey bekliyormuş. Çünkü biz haklıyız bu konuda. Haklılığımızı kanıtlamak için yapay desteklere ihtiyacımız yok. Bunu anlatmaya çalışmalıyız. Nitekim Türkiye'de de öyle yapıyoruz.
Bu tartışmada biz anayasayı konuşuyoruz, tartışıyoruz. Bunun sakıncalarını dile getiriyoruz. Karşımızdakiler anayasayı tartışmıyor; karşımızdakiler karalama, düşmanlaştırma, suçlama çabası içindeler. Bu hoş bir şey değil. Kendine güvenen insanlar böyle yapmaz. Bizim bu özenli davranışımız kamuoyu tarafından büyük bir ilgi ve sahiplenme ile karşılandı. Doğru oturdu, referanduma da olumlu yansıyacağına inanıyorum. Bu nedenle ben iktidarın Türkiye'de hayır diyeceklere haksız bir uygulama içinde olduğunu çok iyi biliyorum."
"EZİLENLERİN YANINDAYIM"
MHP'den ihraç edilen Meral Akşener'in Çanakkale'de yaptığı bir toplantı sırasında salonun elektriklerinin kesilmesine değinen Baykal, şunları söyledi:
"Meral Akşener'in salonunun elektriklerini kesiliyor. Eee onlar kesiyor. Burada Almanlar onlara konuşma izni vermeyince yasak getirmenin ne kadar yanlış olduğunu anlasınlar. Ama onlar bunu anlasınlar diye ben gidip bu durumdan yararlanmam gene de. Ben katılmam. Burada da bunu onaylamam.
Bizim arkadaşlarımızın İstanbul'daki kampanyalara engeller çıkarıyorlar. Belediyelerin araçları geliyor bloklar halinde önüne koyuyor. 'OHAL var' diyerek stant açılmasına, masada broşür sergilenmesine, afiş sergilemesine ya da oraya gelen vatandaşlara anayasa hakkında bilgi verilmesine izin vermiyorlar.
OHAL var diye tartışmayacaksak, anayasayı OHAL'de niye yapıyoruz. Anayasa tartışılacak. Bunlar yanlış. Bunların yanlış olduğunu vatandaş da görüyor. Belki bu nedenle bunlar hakkında gerekeni yapacak. Ama vatandaşın bilmesi gereken
şu: Biz fırsatçı değiliz. Biz sadece bize haksızlık yapıldığı zaman itiraz edip, başkalarına haksızlık yapıldığı zaman istifade etmeye kalkacak bir anlayışın insanları değiliz. Bunun anlaşılması gerekiyordu. Bu olay bunu anlattı.
Biz, bizim aleyhimize de olsa herkes konuşsun istiyoruz. Ama Türkiye'de de herkes konuşsun. Eğer Türkiye'de herkes konuşmuyorsa sorumlusu sensin. Herkesin konuşması engelleniyorsa sen engelliyorsun. Almanya'da Almanlar engellemiş. Onların verdiği izni ben kabul etmem. Senle o dayanışmayı gösteririm. Ezilenler dayanışmasını Almanya'da seninle olurum ama burada ezen sensin. Ben orada da ezilenlerin yanındayım. Bunu halka yansıtmaya gayret ediyorum. Bu olay da bize
bunu gösterme olanağı sağladı."
Baykal Anayasa'nın sadece bir hukuk metninden ibaret olmadığını belirterek, "Anayasa bir medeniyet tercihidir. Anayasa bir hukuk metninden ibaret değildir" dedi.
