Meclis'te konuşan İYİ Parti lideri Akşener, bir kez daha YSK'nın İstanbul kararını sert sözlerle eleştirdi. Akşener "6 Mayıs 2019 Pazartesi günü YSK üzerinden aziz milletimizin iradesine darbe yapılmıştır. Biz her türlü darbeyi reddeceğiz, sessiz kalmayacağız. İkinci bir 28 Şubat darbesidir" diye konuştu. Akşener ayrıca Bahçeli'yi yeniden Öcalan'a ilişkin sözlerinden dolayı hedef aldı.
İYİ Parti Genel Başkanı Meral Akşener, Meclis'te partisinin grup toplantısında konuştu. YSK'nın İstanbul kararını eleştiren Akşener "6 Mayıs 2019 Pazartesi günü YSK üzerinden aziz milletimizin iradesine darbe yapılmıştır. Biz her türlü darbeyi reddeceğiz, sessiz kalmayacağız. İkinci bir 28 Şubat darbesidir. Bir kez kazandık bir kez daha kazanacağız. Bu kez sadece belediye başkanlığını değil millet iradesini kazanacağız" dedi.
Akşener'in açıklamaları kısaca şöyle:
"Bugün ilk hür ve adil seçimlerin yapıldığı tarih. Ne acıdır ki biz şafağa hasret bir ülkede bir kez daha karanlık günlerden geçiyoruz. Aziz milletimizin kararının yok sayıldığı ona saygısızlık edildiği günlerden daha büyük bir karanlık var mıdır? 6 Mayıs 2019 Pazartesi günü YSK üzerinden aziz milletimizin iradesine darbe yapılmıştır. Biz her türlü darbeyi reddedeceğiz, sessiz kalmayacağız. İkinci bir 28 Şubat darbesidir. 28 Şubat'ta sayın Erdoğan yine bir talimatlı bir mahkeme kararıyla belediye başkanlığından uzaklaştırıldı.
"DÜNÜN MAĞDURLARI HAK YİYEN MAĞRURLAR OLDU"
Dününün mağdurları hak yiyen mağrurlara dönüştüler. O gün nasıl sayın Erdoğan'ın yanında durduysak bugünde hukuksuzluğa karşı sayın Ekrem İmamoğlu'nun yanında duracağız. 6 Mayıs darbesiyle Türkiye'de bir kez daha rejim değişikliği yaşandı. Parti devleti rejimine dönüş yapıldı. Sayın Erdoğan artık tek adam olmakla yetinmeyip tek seçmen olmaya çalışıyor. İstanbul seçimini iptal ettiler. Koca koca damların uydurdukları oy çalma ya da sahte seçmen iddiaları doğru çıkmadı. Aynı zarfa konulup aynı sandığa atılan 4 oyun neden sadece bir tanesi geçersiz? Yaptıkları işin mantığı yok. Demokrasiden otokrasiye dönüş çabalarına karşı Türk milleti çaresiz ve çözümsüz değildir.
Mesele artık darbe ile demokrasi arasında tercih yapma meselesidir. Millet iradesinin üzerinde bir irade yoktur. İnanıyorum ki darbenin bir yol ve alışkanlık haline gelmemesi için milletimiz hep birlikte demokrasinin yanında yer alacaktır.
İKİ SALDIRIYA SERT TEPKİ
Son bir kaç günde yaşadığımız iki olay var. Bir gazeteciye sopalarla ve öldürme kastıyla saldıranların serbest bırakılmaları medeni dünyaya anlatabileceğiniz bir şey değildir. Türkiye gazetecilerin tehditle esir edileceği bir ülke olmayacak. Diğer olay ise Sayın Erdoğan'ın manevi kızım dediği Göknür Damat kızımız. Ekrem İmamoğlu'nu desteklediği için bıçaklandı. Kendi manevi kızını koruyup kollayamayan bir adam bu milleti nasıl koruyup kollasın. etrafını çevirmiş bir grubun elinde oyuncak olmuş sayın Erdoğan nerede?
"KÜÇÜK ORTAK NORMAL KARŞILIYOR"
İktidar bölücü örgütün başının 8 yıl aradan sonra bölücü elebaşı Öcalan'ın avukatlarıyla görüşebilir diyor. Küçük ortak bu görüşmeyi normal karşılıyor. bu sadece ideolojik bir savrulma değil Türk milliyetçiğinin gizli hesaplara teslim edilmesidir. Bu defa kapalı kapılar ardından iş çevirmenize izin vermeyeceğiz. Bir kez kazandık bir kez daha kazanacağız. Bu kez sadece belediye başkanlığını değil millet iradesini kazanacağız
İktidar kendi koltuğunu koruma derdindeyken gelişmiş ülkeler teknolojide ilerliyor. Tedaviye geçmeden önce teşhisi doğru koymak zorundayız. Gerekirse yine çıkarız ama meydan savaşlarının devri geçti. Bunların yerini bilim ve teknoloji aldı. Biz büyük bir savaşın içindeyiz ancak vizyonsuz yönetimler tarafından silahsız bırakıldık. 875 bin otomobil ihraç ediyoruz. Ama bu satışlardan elde ettiğimiz kar o meşhur elma logolu telefonların elde ettiği karı ancak karşılıyor. Beka sorunu diye milleti birbirine düşürenlerin kendisi beka sorunudur. Oysa bizim rakibimiz Almanya, Amerika, Rusya'dır. Bizim birbirimizle uğraştığımız her saat haramdır.
Tanklarla tüfeklerle ele geçiremediklerini teknolojiyle ele geçiriyorlar. İnovasyon gücünün yarattığı Amerikan şirketleri bir çok ülkeden daha değerli hale geldi. Almanya 255 milyar dolar dış ticaret fazlası verdi. bu geliri saraylar yapmak yerine denizin üzerine rüzgar santrali kurmaya harcıyor. Bundan daha milliyetçilik olabilir mi? Turizmde dünyanın 1 numarası olamıyorsak sen kendine milliyetçi diyemezsin. Avuç içi kadar Hollanda tarımda senden ileriyse sen kendine milliyetçi diyemezsin. Bu ülkenin sorunudur. bu büyük bir beka sorunudur. Tek yol satın aldığından daha fazlasını satmak demektir."