Demokrasi şehidi Adnan Menderes, askeri cunta tarafından idam edilmesinin yıl dönümünde anılıyor. 27 Mayıs 1960 Asker Darbesi'nin ardından tutuklanarak askeri mahkemeye çıkarılan eski Başbakan, 17 Eylül 1961 tarihinde 62 yaşında idam edildi. İşte, Adnan Menderes biyografisi...
1950-1960 yılları arasında Demokrat Parti'den Başbakanlık yapan Adnan Menderes, 27 Mayıs 1960 İhtilali'nin ardından idam edildi. Cuntacıların özel olarak kurdukları mahkemede Celal Bayar, Adnan Menderes, Hasan Polatkan, Fatin Rüştü Zorlu hakkında verilen idam kararları dünya kamuoyunda tepkiyle karşılandı. ABD, İngiltere, Almanya gibi birçok ülkenin devlet başkanları, idam kararlarından vazgeçilmesi için Devlet Başkanı Cemal Gürsel'e çağrıda bulundu. Celal Bayar'ın cezası yaş haddi nedeniyle ömür boyu hapse çevrilirken Adnan Menderes, Hasan Polatkan, Fatin Rüştü Zorlu idam edildi.
ADNAN MENDERES'İN HAYAT HİKAYESİ
1899 yılında Aydın'da dünyaya geldi. Büyük babası Hacı Ali Paşa Konya'dan İzmir'in Tire taraflarına göç etti. İbrahim Ethem Bey ile Tevfika Hanım'ın oğludur. Kız kardeşi Melike küçük yaşta hayatını kaybetti.
Adnan Menderes, Birinci Dünya Savaşı öncesinde önce Karşıyaka'da forvet, daha sonra Altay'da kalecilik olmak üzere futbol oynadı. İlkokuldan sonra, İzmir Amerikan Koleji'nden mezun oldu. Birinci Dünya Savaşı'nda yedek subay eğitimi gördü, fakat hastalandığı için cepheye gidemedi. İstiklal Savaşı'na katıldı ve İstiklal Madalyası aldı. İzmir'in ünlü ailelerinden, Evliyazade Fatma Berin Hanım'la evlenmiş, ondan Yüksel, Mutlu, Aydın olmak üzere üç oğlu olmuştur. Milletvekili seçildikten sonra Ankara Üniversitesi Hukuk Fakültesi'ne devam etti ve 1935 yılında mezun oldu.
ADNAN MENDERES'İN SİYASİ KARİYERİ
Aydın'da 1930 yılında kısa süreli Serbest Cumhuriyet Fırkası'nın bir kolunu organize etti. Partinin kendini feshetmesinden sonra Cumhuriyet Halk Partisi'ne geçti. Daha sonra 1931 seçimlerinde Cumhuriyet Halk Partisi'nden Aydın milletvekili seçildi. Atatürk'ün ölümünden sonra İnönü CHP'nin başına geçince İnönü'nün bütün üretim araçlarını devletleştirme faaliyetlerine karşı çıktı.Menderes en sert çıkışını ise çiftçiyi topraklandırma yasası görüşülürken yaptı.
Menderes ve diğer bazı milletvekilleri, özel mülkiyete tecavüz edilmek istendiğini belirterek bu tasarıya karşı çıktılar. Bu tasarı üzerine Menderes, Türkiye'de zaten tüm arazilerin yüzde 70'ten fazlasının devletin mülkiyetinde olduğunu ve İsmet Paşa'nın geriye kalan özel mülkleri de devletleştirerek Sovyetler Birliğindeki gibi tarımı kolhozlaştırmak istediğini açıklayarak üç arkadaşıyla birlikte dörtlü takriri verdi. Dörtlü takrir olayı ve parti içi muhalefetten dolayı 1945 yılında CHP'den ihraç edildi.
DEMOKRAT PARTİ DÖNEMİ
7 Aralık 1945 tarihinde CHP'den birlikte ihraç edildikleri arkadaşları Celal Bayar, Fuat Köprülü ve Refik Koraltan ile Demokrat Parti'yi kurdu. 1947'de yapılması gereken seçimler CHP tarafından bir yıl öne alındı. Bu seçimleri CHP yüzde 85 oy oranı ile kazandığını ilan etti ancak seçimlerde 'açık oy gizli tasnif' usulü uygulandığı için seçimlerin şaibeli olduğu iddia edildi.1946 seçimlerinden sonra DP ve CHP'nin arası günden güne geriliyordu. Ancak Cumhurbaşkanı İsmet İnönü 12 Temmuz 1947'de yayımladığı 12 Temmuz Beyannamesi ile CHP içindeki sertlik yanlılarını durdurdu. Muhalefete karşı sert bir tutum takınan başbakan Recep Peker istifa etti. Bazı DP'liler partilerinden istifa ederek, 19 Temmuz 1948'de Mareşal Fevzi Çakmak önderliğinde, Osman Bölükbaşı ile birlikte Millet Partisi'ni kurdular.
1950 yılında seçimlerden önce Seçim Yasası da değiştirilerek seçimlerde yargı güvencesi ve 'gizli oy - açık tasnif' sistemi getirildi. 14 Mayıs 1950'de yapılan seçimlerde DP yüzde 52, CHP ise yüzde 40 oy aldı. DP 12 puan farkla kazanmıştı ancak seçimde kullanılan Çoğunluk Sistemi nedeniyle DP 408, CHP ise sadece 69 milletvekili çıkardı. TBMM başkanlığına Refik Koraltan, cumhurbaşkanlığına DP genel başkanı Celâl Bayar seçildi. Yeni Cumhurbaşkanı Celal Bayar, Menderes'i başbakan olarak görevlendi.
Adnan Menderes'in 10 yıllık başbakanlık döneminde Türk iç ve dış politikasında büyük değişimler oldu. Yeni kurulan DP hükümeti, 6 Haziran 1950'de, askeri darbe planladıkları gerekçesiyle başta Genelkurmay Başkanı Nafiz Gürman olmak üzere bütün üst komuta kademesi dahil olmak üzere 15 general ve 150 albayı re'sen emekliye sevk etti.
KORE SAVAŞI'NA ASKER GÖNDERİLMESİ
1951 yılında Menderes hükümeti Türkiye'nin Kore Savaşı'nda Birleşmiş Milletler kuvvetlerine Türk Tugayı ile katılmasına karar vererek CHP'liler tarafından çok tartışılan bir karara imza attı. Neticede, Türkiye 1952'de NATO'ya tam üye olarak kabul edildi.1953 yılında CHP'nin tek-parti iktidarı sırasında edindiği malları haczedildi ve hazineye aktarıldı.
2 Mayıs 1954 tarihinde yapılan seçimlerde DP büyük bir zafer kazandı. Oyların yüzde 57'sini alarak iktidarını tek başına devam ettirdi. DP 502, CHP yüzde 35,9 oy oranı ile 31, CMP yüzde 4 oy oranı ile 5, bağımsızlar 3 milletvekili çıkardı. 17 Mayıs'ta Menderes 3. kabinesini açıkladı.
1955 yılında ekonomide tıkanmalar başlamıştı. DP meclis grubunda ekonomik gelişmeler nedeniyle huzursuzluk giderek artıyordu. Yine bu dönemde Kıbrıs görüşmeleri başladı.
Bu arada Kıbrıs'ta 1 Nisan 1955'te faaliyete geçen EOKA'ya (Ethniki Organosis Kiprion Agoniston - Kıbrıslı Savaşçıların Milli Örgütü) karşı, Türk halkının savunmasını yapacak bir örgütlenme ihtiyacı duyan Kıbrıs Türkleri, çeşitli küçük mukavemet grupları oluşturmuştu. 27 Temmuz 1957'de Adnan Menderes'in talimatı ile Dışişleri Bakanı Fatin Rüştü Zorlu ve Korgeneral Daniş Karabelen'in önderliğinde Rıza Vuruşkan, Burhan Nalbantoğlu, Rauf Denktaş ve Kemal Tanrısevdi tarafından Lefkoşa'da Türk Mukavemet Teşkilatı kuruldu. Menderes tarafından örtülü ödenekten finanse edilen TMT, küçük grupları birleştirerek, tüm Kıbrıs adasına yaygın, her Türk köyünde varlık gösteren, Rumların EOKA örgütüne karşı çarpışan güçlü bir mukavemet teşkilatı olmuştur.
27 MAYIS 1960 ASKERİ DARBE
27 Mayıs 1960 sabaha karşı saat 4'te radyoda Kurmay Albay Alparslan Türkeş, Türk Silahlı Kuvvetleri (TSK) olarak yönetime el koyduklarını belirterek askeri darbenin nedenlerini bir radyo bildirisi ile halka duyurdu. TSK'nın 27 Mayıs 1960 günü darbe açıklaması yaptığı sırada Eskişehir'de bulunan Adnan Menderes, beraberindeki siyasilerle birlikte tutuklanarak, Ankara'ya getirildi. Burada bir süre tutulan Menderes, daha sonra yargılanmak üzere Yassıada'ya gönderildi.
Adnan Menderes, örtülü ödenek paralarını zimmetine geçirmekten yargılandı. 13 oturumun ardından 2 Şubat 1961 tarihinde suçlu olduğu yönünde karar verildi. Mahkeme, 10 yıllık örtülü ödenek kayıtlarını istedi. Menderes, bu dava sonucunda 4 milyon 877 bin 780 lirayı zimmetine geçirmekten suçlu bulundu ve paranın tahsili için Aydın'daki arazilerine el kondu. Örtülü ödenek davası konuşulurken savunma tarafı, ABD gizli servisinin Türk istihbarat servisine para vererek Adnan Menderes'in telefonlarını dinlettirecek kadar teşkilata hakim olduğunu iddia etti. Menderes ve Başbakanlık Müsteşarı Ahmet Salih Korur, suçlunun o dönemin istihbarat müsteşarı Behçet Türkmen olduğunu iddia etti.
ADNAN MENDERES'İN İDAMI
27 Mayıs 1960 İhtilali'ni yapan cuntacıların özel olarak kurdukları mahkeme olan Yüksek Adalet Divanı, 9 ay 27 gün boyunca Adnan Menderes ve beraberindeki siyasetçileri yargıladı. Menderes, 13 ayrı davadan yargılandı ve Bebek Davası dışındaki bütün davalardan suçlu bulundu.
Yargılama süreci sonunda 14 kişinin idamına, 31 kişinin de ömür boyu hapse mahkum edilmesine karar verildi. Fakat Cemal Gürsel başkanlığındaki Milli Birlik Komitesi; Celal Bayar, Adnan Menderes, Hasan Polatkan ve Fatin Rüştü Zorlu dışındakilerin idam cezasını affetti. Celal Bayar'ın cezası yaş haddi nedeniyle ömür boyu hapse çevrildi. Geri kalan 418 sanığa ise 6 ay ile 20 yıl arasında değişen hapis cezaları veya beraat kararı verildi.
Amerika Birleşik Devletleri Başkanı Kennedy, Fransa Cumhurbaşkanı Charles De Gaulle, Birleşik Krallık Kraliçesi II. Elizabeth, Almanya Başbakanı Konrad Adenauer, Pakistan devlet başkanı Muhammed Eyüb Han, ve İran şahı Muhammed Rıza Pehlevi, idamların durdurulması için Cemal Gürsel başkanlığındaki Milli Birlik Komitesi'ne defalarca çağrıda bulundular.
Cemal Gürsel başkanlığındaki Milli Birlik Komitesi; Celal Bayar, Adnan Menderes, Hasan Polatkan ve Fatin Rüştü Zorlu dışındakilerin idam cezasını affetti. Celal Bayar'ın cezası yaş haddi nedeniyle ömür boyu hapse çevrildi. Fatin Rüştü Zorlu ve Hasan Polatkan 16 Eylül 1961 Cumartesi günü idam edildi.
ADNAN MENDERES'İN MEZARI NEREDE?
Adnan Menderes'in idam kararı, Orgeneral Cemal Gürsel'in başkanlığını yaptığı Milli Birlik Komitesi tarafından onaylandı. Menderes, 17 Eylül 1961 Pazar günü saat 13.21'de İmralı Adası'nda idam edildi ve buraya defnedildi. 17 Eylül 1990 yılında naaşları Cumhurbaşkanı ve devlet erkanın katıldığı bir törenle İmralı'dan alınarak, İstanbul'da Vatan Caddesi (Adnan Menderes Bulvarı) Topkapı çıkışında yapılan anıt mezara nakledildi.