Esad rejiminin Doğu Guta’dan sonra yaptığı en büyük kimyasal saldırı, ABD’nin üst üste yaptığı destek açıklamalarının ardından geldi. Saldırıdan sonra ise devreye Ruslar girdi. Moskova, rejimin kimyasal maddeler bulunan bir depoyu vurduğu iddiasıyla hedef şaşırtma hamlesi yaptı.
Suriye’de Esad rejiminin İdlib vilayetine bağlı Han Şeyhun ilçesinde gerçekleştirdiği kimyasal gazlı saldırının ardından yeni gelişmeler yaşanmaya devam ediyor. Bir yandan kimyasal saldırı nedeniyle yaşamını yitirenlerin sayısı artarken, diğer yandan rejim ve Rusya’nın İdlib’deki hava saldırıları da devam ediyor. Londra merkezli Suriye İnsan Hakları Gözlemevi, saldırıda ölenlerin sayısının 72’ye yükseldiğini açıkladı. Kuruluş saldırıların dün sabah da beş hava operasyonuyla devam ettiğini bildirdi.
Kimyasal silahlı saldırının, ABD’den Esad’a destek mahiyetinde gelen bir dizi açıklamanın ardından gerçekleşmesi dikkat çekti. Saldırıdan önceki bir haftalık süreçte, ABD’nin BM Daimi Temsilcisi Nikki Haley, Dışişleri Bakanı Rex Tillerson ve Beyaz Saray Sözcüsü Sean Spicer, “Esad’ın geleceğine Suriye halkının karar vermesi gerektiği” yönünde açıklamalarda bulunmuştu. Bu açıklamalarla ABD, uzun süredir savunduğu Esad’ın yönetimden ayrılması gerektiği şeklindeki tutumu değiştirerek Rusya ve rejimle aynı çizgiye gelmişti. ABD’nin bu tavır değişikliği, Esad’ın saldırılarını teşvik olarak yorumlandı.
Saldırının ardındansa Esad rejimini savunmak için Rusya devreye girdi. Rusya Savunma Bakanlığı tarafından dün yapılan açıklamada, Esad güçlerinin kimyasal gazlı bir saldırı yapmadığı, muhaliflere ait bir silah deposunu vurduğu öne sürüldü. Rusya, söz konusu depoda ‘zehirli’ maddelerin bulunduğunu, kimyasal gaz faciasının bu sebeple yaşandığını iddia etti. Rusya Dışişleri Bakanlığı Sözcüsü Mariya Zaharova ise rejimin kimyasal silah kullandığı yönündeki iddiaları ‘yalan haber’ olarak niteledi, yayınlanan videoların ‘önceden provasının yapıldığını’ öne sürdü. Savaş bölgelerinde görev yapan sağlık çalışanlarının oluşturduğu ‘Ateş Altındaki Doktorlar’ örgütünün başkanı Hamish de Bretton Gordon ise Rusya’nın açıklamalarının gerçekleri yansıtmadığını belirtti. Sarin gazının bulunduğu depolara bir saldırı yapılsa, sarinin yok olacağına dikkat çeken Gordon, “Bu iddialar hayal ürünü, şüphe yok ki Rusya müttefikini korumaya çalışıyor” dedi.
Suriye Muhalif ve Devrimci Güçler Koalisyonu’ndan (SMDK) da Rusya ve ABD’ye tepki geldi. SMDK Başkan Yardımcısı Abdulhakim Beşşar, İstanbul’da düzenlediği basın toplantısında, “Suriye rejiminin silah deposunu bombaladığını iddia edenler var. Bu doğru değil. Rejim uçaklarının bombardımanın ne yaptığına ve ölen çocuklara ait görüntüler var” dedi. Saldırının ardından ABD’den yapılan “Esed rejiminin bu hain eylemleri, Barack Obama yönetiminin zayıflığının bir sonucudur” şeklindeki açıklamaya ilişkin ise Beşşar şunları söyledi: “Bu doğru. Ancak ABD’nin yeni yönetimi de Suriye konusunda hiçbir şey yapmadı. Olaylara seyirci kaldı. Yaptığı açıklamalar da rejime katliam işleme fırsatı verdi. Bu da son katliam olmayacaktır.”
SALDIRI BÖLGESİNDE MUHALİF GRUP YOKTU
Rusya’nın, Esad rejiminin muhaliflere ait bir kimyasal silah deposunu vurduğu şeklindeki açıklamasına Suriye’deki en büyük muhalif grup olan Ahrar Şam’dan tepki geldi. Grubun sözcüsü Muhammed Ebu Zeyd, Anadolu Ajansı’na yaptığı açıklamada “Han Şeyhun kentinde hedef alınan bölgede kentin yerlilerinin yanı sıra komşu bölgelerden kente sığınan aileler yer alıyordu. Hedef alınan noktada askeri gruplardan kimse bulunmuyordu” dedi. Zeyd, kimyasal saldırının arkasında rejimin Hama kırsalında ilerleyen muhaliflerin direncini kırma hedefinin olduğunu belirtti.
