Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın ‘referandum’ resti, Türkiye ile AB arasındaki gerilimde ‘sandık’ çözümünü daha güçlü bir seçim haline getirdi. Almanya Dışişleri Bakanı Steinmeier Ankara ziyaretinde “Müzakere sürmeli, kararı Türkiye vermeli” dedi.
FETÖ’nün darbe girişiminden bu yana Türkiye ile AB arasında yaşanan gerginlik, Avrupa Parlamentosu (AP) Başkanı Martin Schulz’un “Türkiye’de idam geri gelirse, AB müzakeleri durur” sözleriyle en üst seviyeye çıktı. Hükümet yetkililerinin Schultz’a yönelik sert açıklamaları ve Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın AB müzakerelerini referanduma götürme çıkışının ardından AB kanadından yumuşama sinyalleri geldi.
ZİYARET ÖNCESİ MESAJLAR
AB dışişleri bakanlarının Türkiye gündemiyle Brüksel’de yaptığı toplantıda, Avusturya Dışişleri Bakanı Sebastian Kurz’un Türkiye’nin üyelik müzakerelerinin askıya alınması önerisi destek görmedi. Özellikle birliğin güçlü üyelerinden Fransa ve Almanya, Türkiye ile iplerin koparılmasının kendilerine zarar vereceği görüşünü dile getirdi. AB’den ayrılma kararı alan İngiltere’nin Dışişleri Bakanı Boris Johnson da Türkiye’nin stratejik öneminin altını çizdi.
Almanya Dışişleri Bakanı Frank Walter Steinmeier de, Ankara ziyaretinden önce “Türkiye, bizim için yalnızca iki ülke arasındaki yakın ikili ilişkilerden dolayı değil, böylesine zor bir dönemde diyaloğun durdurulmasının bedelini ödeyemeyeceğimiz için de çok önemli bir ülke” diye konuştu. Alman bakan, dünkü Ankara ziyaretinde de Cumhurbaşkanı Erdoğan, Başbakan Binali Yıldırım ve Dışişleri Bakanı Mevlüt Çavuşoğlu’yla ayrı ayrı bir araya geldi. Mevkidaşı Çavuşoğlu’yla ortak basın toplantısı düzenleyen Steinmeier, Brüksel’deki toplantıda Türkiye’yi tartıştıklarını hatırlatarak, “AB’de de farklı görüşler olduğunu görüyorsunuz, müzakerelerin sürdürülmemesinin daha uygun olacağını savunanlar var. Ben farklı bir fikir savunuyorum. Bunu da ifade ettim, bence bu Türkiye’de verilmesi gereken bir karar. Avrupa’ya yakınlaşmanın kriterleri yeni değil. Bunlar yazılı bir şekilde tespit edilmiş ve sadece Türkiye’ye özgü değil. Türkiye’nin daha ziyade Avrupa ve AB’ye doğru mu gelişeceği, ya da uzaklaşıp uzaklaşmayacağı, bu Avrupa’nın herhangi bir başkentinde verilecek karar değil, bu Türkiye’de verilmesi gereken bir karar” dedi.
ÇAVUŞOĞLU: ARTIK BIKTIK
Dışişleri Bakanı Çavuşoğlu ise Türkiye’nin referandum restine ilişkin şöyle konuştu: “Bizim tepkimiz şu; her gün bir ülkenin dışişleri bakanı kalkıyor kendi başına, yok Türkiye’yi atalım, şudur budur... Sen kimsin de Türkiye’yi atıyorsun? Biz de diyoruz ki biz bu muameleyi hak etmiyoruz. Dolayısıyla bu kararı halkımıza sorarız, halkımız karar verir. Yani iki de bir böyle Türkiye’yi aşağılayıcı tutumlardan biz artık bıktık, gerçekten bıktık. Kriterler belli tamam, herkes için belli ama bizim şikayet ettiğimiz ikiyüzlülük ve çifte standart. Objektif kriterlerden, bizim de yerine getirmeyi vadettiğimiz kriterlerden bir şikayetimiz yok. Her türlü faslı açarız, müzakere ederiz, kapanış, açılış kriterleri. Bunlar tamam.”
TÜRKİYE VE AB BİRBİRİNDEN VAZGEÇMEZ
* Dr. Can Baydarol: Türkiye ve AB’nin birbirine ihtiyacı var. Bu nedenle iplerin tamamen kopacağına ihtimal vermiyorum. Şu anda gerginlik ortamı var. Sonuçta akıl galebe çalar. İplerin kopması o kadar kolay bir şey değil. Onun içine NATO da girer, bütün ekonomi girer, bütün ekonomiyi tekrar gözden geçirmek girer. Basit bir şeyden bahsetmiyoruz.
AVRUPA HAKSIZLIK YAPIYOR
* Türkiye - Avrupa Birliği Karma Parlamento Komisyonu Eş Başkanı Ahmet Berat Çonkar: Avrupa Türkiye’ye haksızlık yapıyor. Ankara bunu daha fazla taşıyamaz. AB üyeliğinin referanduma götürülmesinden imtina edilmeyecektir.
AB TERÖR HASSASİYETİNİ DOĞRU OKUMALI
* Prof. Dr. Mensur Akgün: AB -Türkiye ilişkileri zor bir dönemden geçiyor. Ancak Başbakan Yıldırım’ın söylediği gibi diyaloğun sürmesi, hatta müzakere sürecindeki tıkanıklığın aşılması gerekiyor. Türkiye’nin AB katılım süreci dışında kalması ne Türkiye’nin ne de AB’nin işine yarayacak bir gelişme olur. Umarız AB tarafı Türkiye’nin özellikle güvenlik konusundaki hassasiyetlerini doğru okur.
BU NOKTAYA NASIL GELİNDİ?
15 Temmuz tavrından referandum restine...
* Avrupa’ya mülteci akınının durdurulması amacıyla AB ile Türkiye arasında Geri Kabul Anlaşması imzalandı. Bunun karşılığında 72 şartın yerine getirilmesi halinde Türk vatandaşlarına vize serbestisi sağlanacağı yönünde de imzalar atıldı. AB, terörle mücadele kanununun değiştirilmesinde ısrar edince Türkiye’den itiraz geldi. AB’yi sözünü tutmamakla suçlayan Cumhurbaşkanı Erdoğan ve Başbakan Yıldırım, terörle mücadele kanununda değişiklik yapılmayacağının altını çizdi.
* Avrupa Parlamentosu’nda terör örgütü PKK lideri Abdullah Öcalan ve PYD üyelerini gösteren bir sergiye izin verilmesi Türkiye’nin tepkisini çekti.
* AB’nin 15 Temmuz darbe girişimine gerekli tepkiyi vermemesi, Türkiye ile birlik arasında güven bunalımı oluşturdu.
* Darbe girişimine sessiz kalan Avrupalı temsilcilerin Türkiye’yi insan hakları ihlaliyle suçlaması, gerginliğin dozunu artırdı.
* Cumhuriyet gazetesine yönelik operasyon ve ifade vermeye gitmeyen HDP milletvekillerinin tutuklanması, Türkiye’yi AB’yle tekrar karşı karşıya getirdi.
* Avrupa Komisyonu’nun 2016 Türkiye ilerleme Raporu’nda, işkence, kötü muamele ve ifade özgürlüğü gibi konularda Türkiye’ye suçlamalar yöneltmesi tansiyonu yükseltti.
* 15 Temmuz’la bağlantılı olarak Türkiye’de idam cezasının geri getirilmesi gündeme geldi. AP Başkanı Martin Schulz, “Türkiye’de idam geri gelirse, AB müzakeleri durur” dedi. Schulz’a “Sen kimsin” diyen Cumhurbaşkanı Erdoğan, AB üyelik süreciyle ilgili de referanduma gidilebileceğini söyledi.
KIRMIZI HALIDA SOĞUK KARŞILAMA
Alman Dışişleri Bakanı Frank Walter Steinmeier’in Türkiye ziyaretini değerlendiren Bild gazetesi, ziyaretin dostluk havasından uzak geçtiği yorumunda bulundu. “Bir dostu ziyaret farklıdır. Çok farklı ”ifadelerini kullanan gazete, Steinmeier’in soğuk karşılandığına vurgu yapmak için, “Dışişleri Bakanı Frank Walter Steinmeier Ankara’da, ancak efsanevi Türk misafirperverliği pek hissedilmedi” ifadelerini kullandı. Steinmeier'ın Dışişleri Bakanı Mevlüt Çavuşoğlu ile görüşmesini, ”Çok kolay bir görüşme olmadı” diye yorumlandığını aktaran Bild, soğukluğun Steinmeier'in hava limanında karşılanmasında başlandığını yazdı. Steinmeier'in karşılanmasında kırmızı halı olmadığına ve üst düzey karşılama gerçekleştirilmediğine dikkat çeken gazete, Alman bakanın makam aracının da uçağa yaklaşmasına müsaade edilmediğine, Steinmeier ve ekibinin önce otobüsle götürüldüğüne vurgu yaptı. Steinmeier'in resmi temaslarında kullandığı makam aracına Alman bayrağının uygun parça olmadığı gerekçesiyle takılamadığına da değinen Bild gazetesi, “Yapılanların verdiği mesaj çok açık: Türkler kızgın. Çok kızgın” diye yazdı.