40 yıllık krizde umuda doğru

40 yıllık krizde umuda doğru

Kıbrıs’ta çözüme en yakın girişim olarak değerlendirilen Beşli Konferans, bugün Mont Pelerin’de devam edecek. Peki muhtemel bir çözüm Türkiye’ye ne getirir, İngiltere anlaşmaya istekli mi, Rusya girişimleri baltalayabilir mi?

Kıbrıs müzakerelerinde ‘Güvenlik ve Garantiler’ konusunun ele alındığı Beşli Konferans, bugün İsviçre’nin Mont Pelerin kasabasında devam edecek. Toplantıya KKTC ve Kıbrıs Rum yönetiminin yanısıra garantör ülkeler olarak Türkiye, İngiltere ve Yunanistan katılacak. Mayıs 2015’te Mustafa Akıncı’nın KKTC Cumhurbaşkanlığı’na gelmesinin ardından BM arabulucluğunda başlayan müzakereler, şimdiye kadar adada çözüme en çok yaklaşılan girişim olarak değerlendiriliyor. İsviçre’nin Cenevre kentinde 9-12 Ocak’ta yapılan Kıbrıs müzakerelerinde varılan mutabakat uyarınca, konferans Kıbrıs’taki taraflar ve garantör ülkeler Türkiye, Yunanistan ve İngiltere’nin katılımıyla teknik heyetler seviyesinde Mont Pelerin’de devam edecek. Beşli Konferans’ta Kıbrıs Türk tarafını müzakereci Özdil Nami başkanlığında bir grup temsil edecek. Nami’nin, konferans boyunca sürecin sağlıklı ve planlandığı şekilde ilerlemesini sağlamak amacıyla KKTC Cumhurbaşkanı Mustafa Akıncı ile sürekli istişare içinde olacağı öğrenildi.

Mont Pelerin’de bugün devam edecek Beşli Konferans çerçevesinde Nami’nin başkanlık ettiği çalışma grubunda Cumhurbaşkanlığı Sözcüsü Barış Burcu, Diplomasi ve Avrupa Birliği Özel Danışmanı Erhan Erçin, Cumhurbaşkanlığı Hukuk İşleri Danışmanı Sülen Karabacak, Dış İlişkiler Uzmanı İpek Borman Genç ve Müzakere Heyeti Üyesi Sertaç Güven yer alacak. Konferansa Rum tarafını temsilen müzakereci Andreas Mavroyannis, 4 kişilik ekiple katılacak. Türkiye adına ise Dışişleri Bakanlığı Müsteşar Yardımcısı, Büyükelçi Ahmet Muhtar Gün başkanlığında bir heyetin yer alması bekleniyor. Mont Pelerin kasabasında teknik heyetlerin katılımıyla yapılacak görüşmelerin ardından ay sonu düzenlenmesi beklenen dışişleri bakanları seviyesindeki Beşli Konferans’ta, nihai kararın verilmesi öngörülüyor. Kıbrıs’ta müzakereler, BM Kıbrıs Danışmanı Espen Eide’nin arabuluculuğunda 15 Mayıs 2015’te başlamıştı.

Müzakereler,Ekonomi, Avrupa Birliği, Mülkiyet, Yönetim-Güç Paylaşımı, Toprak ile Güvenlik ve Garantiler olmak üzere altı temel başlıktan oluşuyor.

TÜRKİYE: AB İLE İLİŞKİLER CANLANABİLİR

Kıbrıs’taki çözüm girişimlerinde Türkiye’nin tavrı nasıl olacak? Türkiye-AB ilişkileri ve Kıbrıs’taki çözüm girişimleri birbirini nasıl etkileyecek? Görüşmelerde Türkiye’ye dair önemli konulardan biri, Kıbrıs’taki Türk askerinin varlığı. Yunanistan ve Rumlar, ‘işgalci’ olarak niteledikleri Türk askerinin adadaki varlığının sona ermesini çözüm için şart koşuyor. Türkiye’de ise Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan “Biz ilanihaye oradayız” diyerek ordunun Kıbrıs’tan çekilmesi tartışmalarına noktayı koymuştu. Economist dergisinde yer alan analizde ise Kıbrıs görüşmelerinin yanısıra TBMM’de devam eden anayasa değişikliği görüşmelerine dikkat çekiliyor. Erdoğan’ın, anayasa değişikliğinin referanduma taşınması için MHP’li milletvekillerinin desteğine ihtiyaç duyduğu vurgulanan yazıda, bu durumun MHP’ye çözüm girişimlerini sekteye uğratma fırsatı verebileceği ifade ediliyor. Buna karşın, muhtemel bir çözümün AB ile Türkiye arasındaki ilişkilerin düzelmesini sağlayabileceği de belirtiliyor. Sabancı Üniversitesi Uluslararası İlişkiler Bölümü Öğretim Üyesi Fuat Keyman ise Kıbrıs’a en büyük katkıyı Türkiye ile AB arasındaki muhtemel bir yakınlaşmanın sağlayabileceğini söylüyor.

İNGİLTERE: ÇÖZÜM OLSA DA OLUR, OLMASA DA OLUR

Türkiye’nin 1974’te yaptığı Kıbrıs Barış Harekatı’nın bitiminden bu yana, adadaki Türk ve Rum bölgelerinin arasındaki sınır bölgesi İngiltere’nin kontrolünde bulunuyor ve egemen toprağı olarak kabul ediliyor. İngilizlerin, Kıbrıs’ın bağımsızlığını kazandığı 1960 yılından bu yana da adada askeri üsleri bulunuyor. Bu üsler, halihazırda Irak ve Suriye’de IŞİD’le mücadele için de kullanılıyor. İngiliz hükümeti, çözüm girişmlerine adadaki varlığı çerçevesinde yaklaşıyor. Norveç Merkezli Oslo Barış Araştırmaları Merkezi’nden Ayla Gürel, Middle East Eye sitesine verdiği demeçte, İngiltere’nin müzakerelerde “Düşük bir profil çizdiğini” ve “Üslerine dokunan olmadığı sürece çözümün nasıl olacağına ilişkin katı görüşlere sahip olmadığını” ifade ediyor. Kıbrıs’ta yaklaşık 10 bin kişinin yaşadığı bir alanı kontrol eden İngiliz hükümeti, askeri kapasitesi zayıflamamak kaydıyla elinde bulunan bölgelerin yarısından çekilebileceğini ifade ediyor. Ayla Gürel, “Adanın bölünmüşlüğünün, İngiliz üslerinin dokunulmadan kalmasına yardım ettiğini öne sürmenin mümkün olduğunu belirtiyor.

RUSYA: EN İYİSİ ÇÖZÜMSÜZLÜK

Rusya, Kıbrıs’taki çözüm girişimlerinin tarafı olmasa da adadaki çıkarlarından dolayı süreci yakından izliyor. Rus Dışişleri Bakanı Sergey Lavrov, dün Kıbrıs’ta çözümün, görüşmeleri yürüten beş ülke yerine Rusya’nın da üyesi olduğu BM Güvenlik Kurulu’nda sağlanması gerektiğini öne sürdü. Rus hükümeti daha önce de Cenevre görüşmelerine katılmak istediğini duyurmuş, ancak davet edilmemişti. Kıbrıs’ın Rusya için önemi, mali sebeplerden kaynaklanıyor. Rus merkez bankasını verilerine göre, Kıbrıs Rusya’ya yabancı yatırımda 2,8 milyar dolarla başı çekiyor. Bloomberg’de yer alan analize göre, Kıbrıs sorununun çözülmesi, aynı zamanda iki NATO üyesi arasındaki sorunun da çözülmesi ve NATO ile AB’nin daha yakın işbirliği yapmasını sağlayacak. Öte yandan Rusya’nın, Rum yönetiminde de büyük nüfuzu bulunuyor. Politico dergisine konuşan Rum hükümet kaynakları, Rusya’nın süreçte etkili olmak için baskı yaptığını belirtiyor. Bu durum, Rusya’nın Kıbrıs’taki çözüm girişimlerine müdahil olma çabası şeklinde  yorumlanıyor.

İlgili Haberler
Öne Çıkanlar
YORUMLAR
YORUM YAZ
UYARI: Hakaret, küfür, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış, Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır. (!) işaretine tıklayarak yorumla ilgili şikayetinizi editöre bildirebilirsiniz.
Diğer Haberler
Son Dakika Haberleri
KARAR.COM’DAN