TCMB, 2017 enflasyon tahminini yüzde 8’den 8,5’e, 2018’i ise yüzde 6’dan 6,4’e yükseltti. Enflasyonda belirgin bir iyileşme görülünceye kadar para politikasının sıkı olmaya devam edeceğini söyleyen TCMB Başkanı Çetinkaya, “İlave sıkılaştırma da yapabiliriz” dedi.
Türkiye Cumhuriyeti Merkez Bankası (TCMB) 2017 yılının ikinci enflasyon raporunu açıkladı. 2017 enflasyonu için 0,5 puan, 2018 enflasyonu içinse 0,4 puan yukarı yönlü güncelleme yapıldı. Böylece, yılsonu enflasyon tahmini yüzde 8’den 8,5’e yükselmiş oldu. Yılın ilk raporunda yüzde 6 olan 2018 enflasyon beklentisi ise yüzde 6.4’e çıktı.
TCMB Başkanı Murat Çetinkaya, yılın ikinci Enflasyon Raporu toplantısında yaptığı konuşmada, enflasyonda belirgin bir iyileşme görülünceye kadar para politikasının sıkı olmaya devam edeceğini söyledi. “Şu an için öngörmediğimiz riskler ortaya çıkarsa ilave sıkılaştırma yapıyor olacağız” değerlendirmesinde bulunan Çetinkaya, “Bu yıl enflasyonda baz etkisiyle birlikte dalgalı bir seyrin izlenme ihtimali yüksek. Enflasyonun yılın ikinci yarısında tek haneye ineceğini öngörüyoruz. Para politikası, hem şu anki enflasyon hem de gelecekteki enflasyon beklentileri göz önüne alındığında yeterince sıkı. Bununla birlikte olası gelişmelere göre ilave sıkılaştırma yapılabilir. Ocak ayından bu yana atığımız adımlarla kafalarda soru işaretlerinin kalmadığını görüyoruz. Yabancı yatırımcılarla temaslarda bunu görebiliyoruz” diye konuştu.
TCMB’nin para politikasıyla ilgili konuşan Çetinkaya şunları söyledi: “Para politikası geçmiş dönemlerde kıyasla önemli oranda sadeleşmiş durumda. Aşırı dalgalanmalara erken tepki vermeyeceğiz. Geçici dalgalanmalardan ziyade ana eğilime odaklanmaya devam edeceğiz. Tek faize şartlar uygun olduğunda geçme öngörüsünü kurul koruyor.” Yılın ikinci çeyreğinden itibaren iktisadi faaliyetteki canlanmanın güç kazanmasını beklediklerini söyleyen Çetinkaya, “Yılın ikinci çeyreğinde iktisadi faaliyetin güç kazanmaya devam etmesi ve dış talepteki toparlanmanın desteğiyle net ihracatın büyümeye katkısının da artması beklenmektedir” ifadesini kullandı.
Çetinkaya’nın konuşmasında şunları söyledi:
Bizim öncelikle baktığımız husus, para politikasının enflasyona ilişkin riskleri sınırlaması ve kontrol altında tutması. Bugün itibarıyla bunu başarabildiğimizi düşünüyoruz.
Bizim duruşumuzu temsil eden ortalama fonlama faizi ve bankalararası piyasa faizi birbirine oldukça yakın düzeyde. Geçen yıldan bu yana bahsettiğimiz tek bir politika faiz uygulamasına da şartları uygun gördüğümüz dönemde geçmeyi Para Politikası Kurulu ortak kanaati olarak koruyoruz.
Reeskont kredilerinde bir kredi sınır bulunmuyor. Yoğun bir talep var. Kaynakla ilgili herhangi bir sıkıntı yok. İhracatçılara reeskont kredileri desteği devam edecek, bir yandan da rezervimizi destekleyecek.
Banka olarak orta vadede büyümeye sağlayabileceğimiz en büyük katkı finans istikrarının sağlanmasıdır.
Brüt döviz rezervindeki dalgalanmalar belli faktörlerle bağlı gerçekleşiyor. Kısa sürede rezerv artışı net olarak görülecektir.
Swap ihalelerinin geçici etkisi de dikkate alındığında net rezervlerin artış trendinde. Rezervlerimizin yeterli olduğunu düşünüyoruz ancak güçlendirilmesi noktasında da adımlar atıyoruz. Geçtiğimiz yıl 28 Nisan 2016’dan bu yana piyasada doğrudan döviz satışı gerçekleştirmedik. Net rezervlerimiz düzenli olarak arttı.
Parasal sıkılaştırma devam ediyor. KGF’den gelen etki bunu bir miktar yavaşlatsa da gelecek dönemde sıkılaştırma etkisinin net olarak görülecek.
ŞİRKETLERİN DÖVİZ BORCUNDA ÇALIŞMALAR SÜRÜYOR
TCMB Başkanı Çetinkaya, TCMB’nin reel sektör şirketlerinin döviz pozisyonu ile ilgili çalışmasına yönelik bir soru üzerine, reel sektörle ilgili çalışmalarında öncelikle bir sistemik risk veri takip sistemini oluşturdukları bilgisini verdi. Bununla ilgili ilk verilerin toplanmaya başladığını aktaran Çetinkaya, böylelikle daha iyi bir gözetim imkanı, kurumsal firmaların döviz cinsinden borçlanmalarını, bilançolarında taşıdıkları riskleri ve bu riskleri hangi araçlarla, doğal ve finansal hedgeler başta olmak üzere hangi araçla yönettiklerini anlamaya çalıştıklarının altını çizdi. Çetinkaya, bunun çalışmalarının ilk adımı olduğunu belirterek, “Değerlendirmeler sonrasında eğer düzenlemede daha iyi bir risk yönetimi çerçevesi için teşvikler, düzenlemeye dair bazı unsurlar ön plana çıkarsa onu da önümüzdeki aylarda gündemimize alıyor olacağız. Farklı ülke örnekleri de var bu konuda. O anlamda biz en iyi pratiklere de bakarak burada gerekli adımları atıyor olacağız” ifadelerini kullandı.
KGF’DEN KREDİ BÜYÜMESİNE 5 PUANLIK KATKI
“Kredi büyümesine Kredi Garanti Fonu’nun (KGF) sağlayacağı katkı, hepsinin yeni kredi olduğunu varsayarsak, 5 puan ve üzerinde gerçekleşebilir. Önümüzdeki dönemde bu talep bir miktar yavaşlayacaktır. Çünkü başlangıçta yoğun bir kredi kullanımı gözlemledik” ifadelerini kullanan TCMB Başkanı Murat Çetinkaya, “KGF’de sağlanan desteğin, KOBİ’lerin krediye erişimini ve finansman koşullarını kolaylaştırdı. Kur etkisinden arındırıldığına kredi büyümesi yüzde 15 seviyelerini aşmış gibi görünüyor. TL firma kredisi yüzde 25’ler seviyesinde. Kredi büyümesine KGF’nin sağlayacağı katkı, hepsinin yeni kredi olduğunu varsayarsak, 5 puan ve üzerinde gerçekleşebilir” dedi.
GIDADA ATILAN ADIMLAR
Gıda sektöründe arz ve fiyat oluşumuna dair aksaklıkların giderilmesi ve gıda enflasyonunda yaşanan yüksek oynaklıkların ortadan kaldırılabilmesi için adımlar atıldığını belirten TCMB Başkanı Murat Çetinkaya, “Etkin dış ticaret mekanizmalarının geliştirilmesi için yürütülen çalışmada sona gelmiş durumda. Lojistik süreçte fire oranları azaltacak tedbir ve teşvikler üzerine çok detaylı çalışma Gümrük ve Ticaret Bakanlığının katkılarıyla tamamlanmış durumda. Lisanslı depoculuğun devreye girmesi, tarım sektörünün finansmanının kolaylaştırılması, üretici örgütlerinin güçlendirilmesi ana başlıklarında atılan adımların çoğu tamamlandı ya da tamamlanma aşamasına çok yakın. Tabi bunlar yapısal sorunlar. Yapısal konularda çok kısa vadede radikal sonuçlar beklemek makul olmayacaktır. Ancak biz kısa dönemde de Gıda Komitesi’nin aldığı tedbir ve adımların etkilerini göreceğiz” diye konuştu.
DİSİPLİNDE SORUN YOK
Kamu maliyesi teşvikleri ile para politikasının genel sıkılaşma eğilimi arasındaki tezatlığın oluştuğu iddialarına ilişkin soru üzerine TCMB Başkanı Murat Çetinkaya, burada bir tezatın söz konusu olmadığını belirtti. Çetinkaya, sözlerini şöyle sürdürdü: “Biz enflasyona odaklı olarak maliyet kanalından para politikasında gerekli adımları atıyoruz, ancak iktisadi faaliyetteki aşağı yönlü riskleri önlemek adına alınmış bazı tedbirler var. Bunların geçtiğimiz yıllarda uzun süre korunmuş olan mali disiplinin geçici bir süre için kullanılacağına dair Maliye Bakanlığımız başta olmak üzere ilgili otoritelerin yaptığı iletişim var. Bu anlamda biz para politikası ve genel olarak ülkenin en önemli çıpalarından birisi olan mali disiplin açısından herhangi bir sorun görmüyoruz.”