“Yallah Arabistan”daki Oscar törenine…

Limuzinlerden çıkan dekolte houte couture kıyafetler içinde ünlü ve güzel kadınlar, smokinli erkekler kırmızı halıda yürüyor.

Güvenlik şeridinin arkasındaki fanlar bağırıyor.

Sonra ünlüler kırmızı halıdaki canlı yayınlara konuk oluyor. Kıyafetlerini anlatıyor, poz veriyor.

Sonra ödül töreninin yapıldığı salona geçiliyor.

Ödülleri her seferinde bir ünlü gelip süslü cümlelerle sunuyor. Ardından ekranda adaylar beliriyor. Ve sonra…

Henüz bir ay kalan Oscar törenlerinden bahsetmiyoruz.

Bu goes to olan Joy Awards.

Burası yanan Los Angeles Kodak Tiyatrosu değil. Riyad. Krallık Arenası.

Bildiğin Suudi Arabistan’ın başkenti Riyad.

Mekke 800 kilometre mesafede. Uçakla 1.5 saat uzakta.

Ama neredeyse kamera açılarına, klişe ödül konuşmalarına kadar herşey Oscar törenlerinin aynısı.

Çünkü para verilmiş ve aynısı yaptırılmış.

Bu kadar para harcanınca Ortadoğu’nun en pestijli sinema ve dizi ödül töreni yaratılmış.

Organizasyonu doğrudan Suudi Arabistan’ın Genel Eğlence İdaresi yapıyor. Riyad Sezon, bu idarenin Suudi Arabistan’ın bir eğlence merkezi haline getirme büyük projesinin adı.

Bu uğurda dünyanın en büyük yıldızları, şarkıcılarıyla anlaşmalar yapılmış durumda. Konserler, sahne gösterileri, defileler yapılacak.

Din polisi yok, şeri kurallar yok, görüntü Los Angeles’tan farksız.

Arap oyuncular, yönetmenler ve yapımcılara ödüllerini dağıtmak üzere Morgan Freeman, Anthony Hopkins, Matthew McConaughey gibi yıldızlar gelmiş.

İki ay önce Madonna’nın bir defile için konser verdiği sahnede Christina Aguilera konser verdi.

Lübnanlı şarkıcı Wael Kfoury, Kanadalı şarkıcı Michael Buble ile birlikte Frank Sinatra’nın “My Way”ını Suudi şarkıcı Abdo, İtalyan tenör Andrea Bocelli ile operetler söyledi.

Amerikalı yıldızlar dışında gecede kameraların üzerinde olduğu bir Türk yıldızlar vardı.

Tuba Büyüküstün, Burak Özçivit, Fahriye Evcen, Hande Erçel, Barış Arduç, Özge Özpirinçci, Afra Saraçoğlu gecenin yıldızlarıydı.

Tabii bir de konser veren Tarkan.

Barış Arduç, en iyi kadın oyuncu ödülü, Tuba Büyüküstün en iyi erkek oyuncu ödülünü açıklamak üzere sahneye çıktı.

Tuba Büyüküstün, konuşmasına Arapça olarak “Riyad’da ne güzel bir akşam” diyerek başladı.

Burası hala Türkiye’de laik-milliyetçi histeri krizlerinde “Yallah Arabistan çöllerine” denen topraklar.

İstanbul’a gelmelerinden rahatsız olunan, şikayet edilen, kaba, ilkel, geri bulunan, birkaç yerde dayak atılan, kazıklanan, arkalarından konuşulan o Arapların memleketi.

Ama bütün bu kötü hislere rağmen, en büyük ödül törenlerinde başköşsede Hollywood yıldızlarıyla birlikte Türk aktörler ve aktrisler var.

Onlar kırmızı halıya çıktığında çığlıklar yükseliyor.

Türkiye’de üretilen mallar, hizmetler ve kültürel ürünlerin potansiyelin alıcı kitlesi bu topraklar.

Çünkü coğrafi konumumuz ve tarihimiz bunu zorunlu kılıyor

Liak bir hayat tarzı olan, muhtemelen İstanbul’daki Araplardan şikayet eden Türk oyuncular pragmatik nedenlerle de olsa bu gerçeğin farkındalar ve buradalar.

Birkaç cümle Arapça konuşmayı mesele etmiyorlar.

Türkiye’deki laikler için bu pragmatizm bir ol model olmalı. Coğrafi konumumuzla kavga etmekten, bunu kafaya takmaktan, bundan şikayetçi olmaktan vazgeçip dizi sektörü ve diğer zeki müteşebbisler gibi bu gerçeği avantaja çevirmenin yollarını aramak, bununla barışmak gerek.

Yoksa sosyal olarak çürüdük, kültürel olarak geri kaldık kötümserliğiyle Türkiye hızla kalplerden uzaklaşacak. Daha kötüsü bu gerçekle barışmayanların siyaseti de Türkiye’nin kalbini yakalayamayacak.

YORUMLAR (16)
YORUM YAZ
UYARI: Hakaret, küfür, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış, Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır. (!) işaretine tıklayarak yorumla ilgili şikayetinizi editöre bildirebilirsiniz.
16 Yorum