“Falsos positivos” aslında bir tıp terimi. Türkçe’de “yanlış pozitif” olarak kullanılıyor. Testin sonucu pozitif çıkan ama aslında negatif olan vakalar için kullanılıyor.
Kolombiya’da ise bu kavram sadece bir tıp kavramı değil, çok acı hatıraları olan siyasi, hukuki bir skandalı hatırlatıyor.
Kolombiya 52 sene boyunca FARC adlı silahlı örgütle savaştı. Bu savaşta devlet çok defa rutin dışına çıktı. FARC da kanlı ve acımasız bir örgüttü.
Ama özellikle 2002’de aşırı sağcı Álvaro Uribe Vélez’in iktidara gelmesinden sonra her şey çığrından çıktı.
Teröre karşı çok sert yöntemlere başvuruldu. Paramiliter çeteler ortaya çıktı. Ama en kötüsü askerlere öldürdükleri FARC militanı başına para verilmesi oldu.
İşte skandal burada patladı. Askerler para kazanmak ve rütbe almak için genç erkekleri iş vaadiyle kandırıp, FARC gerillalarının yaşadığı ormanların derinliklerine götürüyor, üzerlerine FARC üniformaları giydirip, infaz ediyordu.
Sonra da fotoğraflarıyla “terörist öldürme” skoru yapıyordu.
2002’den 2010’a kadar en az 6 bin daha iddialı olarak 10 bin erkeğin bu şekilde öldürüldüğü ortaya çıktı.
İşte daha sonra yargılanıp, hesaplaşılacak bu korkunç skandala da “Falsos positivos” “yanlış pozitif” adı verildi.
Peki bu skandal sırasında ordunun bağlı olduğu Savunma Bakanı kimdi?
Juan Manuel Santos.
FARC Santos 2010 yılında Kolombiya devlet başkanı seçildi.
İktidarı döneminde FARC’la çok sert mücadele etti.
Ama 2012 yılında FARC örgütüyle barış görüşmelerine başladı. Sonra görüşmeler açığa çıktı. Ve anlaşmayla tamamlandı. 2016’da FARC örgütü silah bıraktı ve savaş bitti.
Santos da 2016 yılında Nobel Barışı Ödülü’nü aldı.
Tıpkı De Klerk gibi.
De Klerk, Güney Afrika’da Apartheid rejiminin öncülerinden olan politik bir ailede doğdu. Ailesinden pek çok kişi ırkçı Ulusal Parti’nin yöneticiliğini, bakanlıklarını yapmıştı. Kendisi de aynı yoldan gitti. Milli Eğitim bakanlığı sırasında siyahların üniversitelere de girmemesine öncülük etti. Bir gün gelip ülkesindeki apartheid rejimine son vereceğini, beyazlarla aynı üniversitelere girmelerine izin vermediği siyahların lideri Mandela’yla el sıkışacağına kim inanırdı? Ama zamanın ruhu, dış baskılar, zorunluluklar ırkçı De Klerk’ten 1993’te Nobel Barış Ödülü alan bir De Klerk yaratmıştı.
1994’de Nobel Barış Ödülü’nü alan İzak Rabin’in hikayesi de benzer.
Annesi yüzlerce Filistin köyünü yok eden Yahudi terör örgütü Haganah’ın üyesiydi. Biraz büyüyünce kendisi de aynı örgütün silahlı birliği Palmach’a katıldı. İngilizlere, Filistinlilere yönelik saldırılarda ün yaptı, örgütün operasyon şefliğine kadar yükseldi. 1948 savaşı sırasında Kudüs operasyonlarını yönetti, onbinlerce Filistinliyi evlerinden etti. Gazze’nin işgalinde önemli rol oynadı. Siyasete girdi, başbakan oldu, taş atan Filistinli gençlerin üzerine kurşun attırdı, o ünlü Filistinli çocuğun kol kırma görüntüleri yüzünden adı “kemik kıran”a çıktı. Kimse bu kötü adamın Filistinlilerle yapılmış en ileri barış anlaşmasının altına imza atacağına ihtimal vermezdi ama bunu yaptı. 1993’te Oslo Anlaşması’nda el sıkıştığı Arafat’la 1994’te Nobel Barış Ödülü’nü paylaştı.
Benzer çok örnek verilebilir.
Ama bu örnekler MHP lideri Devlet Bahçeli’nin DEM Parti’ye uzattığı elin bir barış sürecinin başlangıcı olduğuna ve samimiyetine kaç kişiyi inandırabilir bilinmez.
Genelde bizde barış çok solcu bir kavram olduğu için onu bir milliyetçinin ağzından duymaya bile kimse alışık değil.
Ama dünyada barışları, çözümleri sadece solcular, sadece demokratlar, sadace hümanistler yapmıyor. Hatta genelde onlar yapmıyor.
Barış ve çözüm esas olarak iyiniyetlerin, yüce gönüllüklerin değil, pragmatik kararların sonucu oluyor.
Görülüyor ki, son bir haftada Bahçeli’nin uzanan sürpriz eli, sonraki barış ve Türkiye partisi vurgulu açıklamaları, Cumhurbaşkanı’nın daha da ileri giden konuşması böyle bir pragmatik kararın sonucu.
Muhalifler; Kürtleri iktidar cephesine kaptırır mıyız telaş ve kızgınlığıyla bunun olmamasını istedikleri için hatta her an yeniden “Megri Megri” ihbarcılığına başlayıp başlamama kararsızlığı yüzünden, iktidar destekçileri ise son 10 yılda uçan kuşa terörist deyip, çözüm, barış kavramlarına saydırdıkları için yeni açılımı övecek yüz bulamadıkları için olan biten üzerinde hakkıyla konuşmuyorlar.
Ama samimiyet testleri, güven krizleri gerçeği değiştirmiyor: Siyasetin tüm akışını ve havasını değiştirecek bir kırılma yaşanıyor.
Gelen haberlere bakılırsa bu açılımlar, Öcalan ile İmralı’da başlayan yeni görüşmelerin bir devamı.
Bu sürecin amacı şu anda Kürtlerin meselelerini tümden çözmek değil. Esas amaç PKK’nın Türkiye’de silahlı mücadeleyi bitirdiğini ilan etmesi.
PKK, bunu neredeyse hiçbir kazanım elde etmeden 2011’de İran’da PJAK için yapmıştı.
Artık adım atamadığı Türkiye’de yapmaması için hiçbir sebep yok. Bu açıklama; terör ve silah gölgesini sadece Kürt siyasetinin değil tüm siyasetin üzerinden kaldıracaktır.
Bunun değerini anlamak için sadece 2023 seçimlerinde Kandil’den gelen açıklamaların seçim sonucunu nasıl etkilediğini bir an için hatırlamak yeterli.
Cumhurbaşkanı’nın şu cümlelerinin ise özellikle altı çizilmeli:
“Tekrar ediyorum; Kobani olaylarının hukuki açıdan hesabı sorulmuştur. 10 yılık gecikmeyle bile olsa, 6-8 Ekim olaylarına dair samimi bir muhasebenin yapılmasını da önemsiyoruz. Böyle bir tavrın sergilenmesinin siyasette inşa etmeye çalıştığımız yumuşama iklimine katkı sunacağı açıktır."
Cumhurbaşkanı’nın Kobani ile ilgili bugüne kadarki tüm siyasi diskurunu terk ettiği bu çağrının muhatabının Demirtaş olduğu açık. Bundan Demirtaş’ın da bu sürece davet edildiği sonucu çıkarılabilir. Demirtaş’ın son iki yıldır izlediği siyasetle böyle bir girişime destek vereceğini tahmin etmek zor değil.
Bu sürecin en büyük güvencesi ise bu kez Devlet Bahçeli tarafından başlatılmış olması.
Ve bütün geçmiş müktesebata rağmen teslim etmeliyiz ki Bahçeli’nin bu yaptığı çok cesurca ve vatanseverce bir hamle.
Olgun bir siyasetçinin, kendisinden sonraki kuşaklara miras bırakmak isteyeceği, türden, bedelini göze aldığı bir elini taşın altına koyma bu.
Ayrıca Türkiye’deki tek pragmatik insan da Bahçeli değil.
7 Haziran 2015 seçimlerinden sonra muhalifler, Bahçeli’nin MHP’sinden CHP’li HDP’li anti-AK Parti koalisyonuna girmesini bekliyorlardı. Olmayınca da buna çok bozulmuşlardı.
Bu tahmin dahi edilemez sürprizlere açık pragmatizm, çözümün ve barış ihtimalinin kimin işine yarayacağı gibi bencilce kaygılardaki pragmatizmden daha sempatik görünüyor.
Üstelik böylesine bir diyalog bütün iklimi yumuşatır, terör sopasını ortadan kaldırır, ifade hürriyetinin alanını açar.
Bundan günün sonunda kimin karlı çıkacağı ise bilinmez.
Barışın girişiminin bile kaybedeni olmaz.
Oooo yine geldi barış, demokrasi vs türküleri zamanı. Yazarımızın en sevdiği havalar. Sizler gibi aydınlar olduğu sürece bu ülkenin başka birşeye ihtiyacı yok valla. Yeter ki kurucu irade surlarında gedik açılsın, iktidarın işine yarayacakmış, yüzlerce belki binlerce asker, vatandaş ölecekmiş önemli değil. Açılım 2.0 başlıyor açılımcı tayfa bayrakları kapıp cepheye koşuyor. Hep beraber hücum edin. Akp, Mhp, Dem, Chp daha kim açılım peşinde koşarsa koşsun amacınıza ulaşamayacaksınız...
Yanıtla (1) (2)İster istemez aklıma geldi; "düğün değil, bayram değil..."
Yanıtla (1) (0)TRT genel müdürü: "TRT Farsça kanalını yıl sonuna kadar yayına hazırlayacağız. TRT 41 dilde türk dış politikasına uygun yayınlar yapıyor. İran'ı rahatsız edeceğiz" demiş.
Yanıtla (1) (0)Yerli ve milli Bahçeli varken o yazdığınız , Sam, Tony, Johnny, Herkel, Frank alayı birden hiç birşey yapamaz.
Yanıtla (0) (0)Eşkiyanin eşkilaligi padişahın yada devletin yada hukumetin izin verdiği kadardır sayın oğur bunu dünyada herkes bilir. O yüzden eğer devlet eskiyaligin bitmesini isterse bitirir yada eskiyaligi kullanarak milleti tahkim eder korkutarak kendine baglar
Yanıtla (1) (0)Genel olarak ne Mhp ye özelde Bahçeliye ne de Dem' e güvenilmez. İkiside birbirinden güç alan siyasi yapılar. Erdoğan ülkeyi soktuğu karanlık tünelden tekrar çıkarır mı bilinmez. Çıkarırsa ne âlâ. Muhalefet zaten tam anlamıyla beceriksiz. Malesef siyaset tüm dünyada Kirli şekilde yapılıyor. Umalim da konjektur hükumeti doğru kararlar almaya iter. Yoksa isteyerek kimsenin iyi şeyler yapacağı yok.
Yanıtla (4) (1)En büyük güvence Bahçelinin yarın bir hafta önceki politikasına yeniden dönmeyeceğine nasıl güveneceğiz.
Yanıtla (3) (0)Milliyetci demek Milletine en üstün Ahlak ile vazife ve sorumluluk sahibi olma bilincidir..Coook zor bir duruştur..Hemde coook zorr..Karşılıksız,net,şeffaf ve pratik ispatlı bedel ister..
Yanıtla (1) (0)Hepsi tamam da, bu cesurca! ve vatanseverce! tutum niye şimdi başlatıldı? Bunun istenilen anayasa değişikliği ve tekrar seçime katılma ile hiç bağlantısı yok mu?
Yanıtla (3) (0)İnsanı ayakta tutan umududur eğer barışa umudunuz inancınız kalmamışsa bundan sonra yapacağınız tek şey bulaştığınız toplumu zehirlemenizdir
Yanıtla (0) (0)Sayın yazar, son günlerdeki yazılarınıza yapılan yorumların çok büyük bir kismi olumsuz elestiri , bu sizi hiç düşündürmuyor ve ilginç bir şekilde aynı çizgide yazmaya devam ediyorsunuz...
Yanıtla (6) (0)Siyaseti anlayabilmek bir beceri. Bazılarında var, bazılarında malesef yok. Böyle olunca seçim kazanmak için Öcalan’ın mektubunu onaylamak «vatanseverlik», yok olmadı, tam ters yönde muhalefeti PKK’lı olmakla suçlamak da «vatanseverlik». Yok yine olmadı, e seçimler de yine tehlikede, bir bakmışız «hayal aleminde» el sıkışmak da yine «vatanseverlik» oluvermis. «Vermeyince Mabud neylesin Sultan Mahmut.»
Yanıtla (15) (0)«Hayal alemi». Güzel yazmışsınız. Anaya Mahkemesinin kapatılmasını isteme cüretini gösteren Bahçeli’yi, Sn. yazar sadece bir kez el sıkıştı diye «vatansever» ilan edivermiş. Bunun «vatanseverlik» ile zerre alakası olmayan geçici-taktik bir hamle oluğunu görememiş. Aynı Bahçeli 3-5 ay sonra HDP + DEM kapatılsın derse yazarın suratını görmek lazım.
Yanıtla (21) (0)Anayasa değişikliğinden umudunu kestiği gün bekleyin, neler söyleyecek neler ..
Yanıtla (4) (0)İhanetin barışı olmaz; ihanet ise bertaraf edilir, değilse zaten ihanet değildir. Kavga mı varmış( etnik anlamda) ki barışılsın?.
Yanıtla (0) (3)Kürtler ne Erdogan'in ne de Bahceli'nin umurunda degil. Bu iki siyasetcinin umurularinda olan tek sey, iktidarda kalmaya devam etmek. Ekonomiyi düzeltemeyeceklerini gördükten sonra, simdi siyasi rüsvetle Kürt oylarinin pesine düstüler. Hepsi bu. Daha bir il önce, Kilicdaroglu'na sahte videolarla terörist diyenler bugün PKK ile pazarlik yapiyor.
Yanıtla (13) (0)Bahçeli'nin neyine güvenelim şimdi? Ellerinde Kuran dillerinde yalan diyen de Bahçeliydi,şimdi ne değişti?
Yanıtla (6) (0)Yeni barış planı; Öcalana ev hapsi ve Dem’ in yeni anayasaya evet demesi,
Yanıtla (2) (1)bu arada son kez daha Erdoğan’ a geçici olarak seçilmesi ve seçimlere götürmesi galiba.
Tıbbi araştırmalarda kullanılan "Yalancı Pozitif" kavramı sizin söylediğinizin tam tersini anlatır. Gerçekte olmayan bir durumun veya hastalığın, araştırma yöntemlerinde (laboratuar veya görüntüleme) varmış gibi yorumlanması anlamında kullanılır.
Yanıtla (9) (0)"Yalancı Negatif" ise, gerçekte mevcut olan bir durumun, araştırmada tespit edilememesi halidir.
Sayın Doktor bey, yazar gayet doğru tarif etmiş "yalancı pozitifi", isterseniz yeniden epidemiyoloji notlarınıza bakın.
Yanıtla (0) (1)Bu açılımın sonu hendeği aratır. Kan üzerine varlığını inşa eden bu hastalıklı zihniyetlerden başka bir şey beklenmez. En ufak ümitlenme saflıktır. Şahsi çıkarları için halkına bu kadar kötülük yapanlara yazıklar olsun. Bunlara inanlara da...
Yanıtla (4) (0)Devlet memurları Kürt'e 2. sınıf muamelesi yapmakla kalmayıp yerine ve zamanına göre en yaşlısından en gencine kadar zulmetti. Türkçe bilmeyen anaya çocuğuyla iletişim kurabilmesi için "Türkçe konuşacaksın" diye diretmek zulümlerin en katmerlisiydi. Türk'ün Kürt'e dayattığı acılar yaşandı geçmişte, hem de ne acılar...
Yanıtla (0) (6)Şimdi devlet memurları Kürt'e haklarını verirse geçmişte yaşanan acılar silinecek mi? Kürt bağrına taş basıp siler belki. Ya Türk? Düşman bellediği Kürt'ü dost kabul edecek mi?
Bin dereden su getirmeniz boşuna. Sn Bahçeli karakter olarak barışçı değil. Bahçeli: " ayrılamazsın, türk milletini.. bırakamazsın" dedi. Aksine, Sn Erdoğan emekli olsa ülke rahatlayacak! Mesele, Mhp´nin iktidardan düseceği ve kendi siyasi hayatının sonu. Sn Erdoğan`a hakaratemiz sözleri biliniyor. Geçen hafta da " siyasette olur böyle şeyler" demedi mi! Siyasi hayatını özetledi. Bu iki lider kürtlerle barış derdinde değil, dertleri siyasi hayatlarının devamıdır. Sefil hayatımız umurlarında mı?!
Yanıtla (23) (0)Ertan'a; kaleminize sağlık her şeyi çok net özetlemişsiniz, sayın yazarımız acaba güzel bir rüya gördü de onu mu yorumlamaya çalışmış. Burasının Türkiye olduğunu da unutmuş. Dediğiniz gibi meclis grubunda en ağır hakaretleri yapıp sonrada bunu siyaseten söyledim diyen birinin halk nezdinde (ırkçılar hariç) ne itibari olabilir?
Yanıtla (8) (0)Hiç bir zaman barışın kaybedeni olmaz elbette ama ırkçılar için barış kelimesi fezadan daha uzak olduğunu biliyoruz.
Yanıtla (6) (1)Yazarın çözüm için ne önerdiğiniz anlayamadım.
Yanıtla (18) (1)Bi şey önerdiği yok, kuru laf salatası..
Yanıtla (18) (1)Yetmez ama evetci, tavrın bir başka versiyonu..
Yanıtla (3) (0)Sayın Yazar güzel bir hayal kurmuş, ayrıca bu kadar methiyeden sonra kendisine gelecek için yer ayarlamış. Biz sayın yazara diyoruz ki bu milletin fakru zaruret içinde olduğu durumu keşke yazsaydınız. Ya da MeHaPe nin içinde görev alsaydınız diyoruz.
Yanıtla (8) (1)Sayın Oğur: Bahçeli De Clark olabilir mi sorusuna verilebilecek tek cevap çok şakacısınız diye bilirim.
Yanıtla (10) (2)Siz dünyada verdiğiniz bir çok örneğin bahçeli ile ne alakası olabilir ki Bahçelinin buradaki tek amacının oyun kurarak yeni bir anaysa ile Erdoğanı ömür billahi başkan seçmek ve kendisi de devlet içinde istediğini yapmaktır. Bunu dışındaki her şey ham hayaldır. Bahçeli bir sonraki seçimde mutlaka size bir yer ayıracaktır.
“işgal altındayız” der. Her türlü kötülüğe maruz kalmış dünyanın en mağdur toplumu olduğunu iddia eder. “Bizden daha kötü durumda kim var ki?” der. Sonuç: “O zaman bize bunu yapanlar şeytandır, emperyalisttir. Türkler düşmanımızdır. Araplar düşmanımızdır. Farslar düşmanımızdır. Ve onların düşmanları olan başka emperyalistler ise (şeytanlıklarını gözlerimize de soksalar) bizim için yardımcı olacak dost aktörler yahut tepside şeker veren melekler gibi bize devlet verecekler” diye düşünür. Bu basit
Yanıtla (1) (1)Bu yaştan sonra zor dostum zor
Yanıtla (3) (0)Fizikende fikrende zor dostum zor
Bahcelinin demli çay tiryakisi oşduğunu bilmiyen mi var.
Yanıtla (6) (2)Vallahi yorulduk döne döne,,,,sonunda hep yığılıp yerlerde sürünen hep biz oluyoruz.ne yaman bir çilemiz var Ey büyük Allahım
Yanıtla (4) (0)Yazar bundan önceki yazılarından birinde,Türkiye istatistiklerini baz alarak, terör,cinayet vs.olaylarının azladığınına binaen, çürümenin yeşermeye dönüştüğü savın öne sürmüştü.Halbu ki çürüme,intihar,gasp,cinayet vs den öte adaletin,liyakatsizliğin geçim darlığının,yalanın,gönlümüze yüklediği çürümeydi.Şimdi de,Bahçeliye secde etmenin ön hazırlığını yapıyor.Halbu ki asıl,Demirtaş,A.Türk gibi aydınların bir daha tekrarla 'kosulsuz olarak PKK artık silah bırakmalıdır' çağrısıdır.Onlara selam.
Yanıtla (8) (2)İRA silah bıraktıysa bunu da İşçi Partisi sağlamadı mı? Dünyanın 2/3 ünü sağcılar -milliyetçiler yönetiyorsa terörü bitiren de matematik olarak genel de bunlardan çıkar.
Yanıtla (3) (3)Türkmen beyi Bilge lider Bahçeli her adamın elini sıkmaz.Bir sıkarsa tam sıkar parmaklarını kırmadan bırakmaz.Muhakkak Bilge liderin bildiği birşey vardır.Acaba ne sıkıştı Sinan anayasa sıkışmış olabilirmi?
Yanıtla (3) (0)Bahçeli zamanında dört bakan,bir başçalan diye yeri göğü inletirdi! Şimdi de tuhaf işler yapıyor.
Yanıtla (7) (0)Vallaha akp ye helal olsun bize domuz eti bile yedirdi.hiç bir iktidar müslümanlara domuz eti yediremezdi.
Yanıtla (9) (2)Sayin Bahcelinin bu DEM`lenmesinden,güzel bir DEM`li bir baris cikmaz..
Yanıtla (4) (0)“yanlış pozitif”in açıklaması yanlış; "yanlış pozitif", testin sonucu pozitif çıkan ama aslında negatif olan vakalar için kullanılır.
Yanıtla (7) (0)Bu ikilemden; hastalık bulgusuna negatif/ menfi sonuç diyerek çıkarız. Doğrusu bu; hastalık göstergesi pozitif/ müsbet mi olur?
Yanıtla (1) (1)Toplumun huzur ve barışı için atılacak bu adımlar için yeni anayasa sürecinin arefesinin seçilmiş olması ne kadar iyi niyetle bağdaşır? Pragmatizm böyle birşeydir.
Yanıtla (4) (0)Kul daralmayınca Hızır yetişmez. TürkteKürtte çok daraldı. Ya devlet başa ya kuzgun leşe konumu. Bu mesele zaten çok uzadı; TC nin kuruluştaki yanlışı çoktan düzeltilmeliydi; darbeci sağcı/ solcu Kemalist partiler takoz oldu. Kürtler inat ve dikbaşlık etti. Şimdi bölgemiz yeniden kurulurken biz ya esir köle veya adam gibi rolümüzü oynayacağız. Değilse Hitler artıkları anamızı belleyecek!
Yanıtla (4) (2)Barış için bence büyük patronla el sıkışmak daha mantıklı
Yanıtla (3) (0)Hiç bir şey yapmamaktan, bir şey yapmak iyidir. 60 yıldır MHP %10 sınırını nadiren aştı. MHP neden buraya sıkışıp kaldığını iyi hesap etmeli. bence iyi bir başlangıç yaptı. umarım sonu gelir. merak edenler geçmişe baksın. İsrail ile en kapsamlı anlaşmayı Erbakan'nın Refahyol hükümeti yapmıştı. Sünni Ak parti, alevi açılımı yapmıştı. Türkçü MHP'nin Kürt açılımı yapması neden olmasın.
Yanıtla (0) (3)Kısaca; Başta Kürd/Kürdçe olmak üzere birçok toplumu ve dili hiçe sayan tekçi Türk devletinin kuruluşu meşru değil. Bu devletin yeniden yapılnmaya gitmesi zorunludur.
Yanıtla (4) (3)daha önce fiyasko ile sonuçlanan çözüm sürecine destek vermeyen MHP ve MHP'liler yeni bir çözüm süreci başlatmak istiyorlarsa izleriz bu cümbüşü
Yanıtla (5) (0)Umudumuz bahçeliyse ört ki ölem… tam olarak böyle memleket…
Yanıtla (11) (0)Bahçeli'den Nobel ödülü alacak devlet adamı çıkmaz, çıksa çıksa sahibinin sesi koltuk değneği çıkar.
Yanıtla (11) (0)Reise türk milletini yalnız bırakamassın diye yalvaran bahceli reisi br daha seçtirebilmek için vallaha kandile murat karayılanın ayağına bile gider.bahceliye sormak isterim reis vefat ederse bilale mi yalvaracan türk milletini yalnız bırakamassın diye.tanrıdan dilemek hiç aklına gelmedi mi?.
Yanıtla (15) (1)Türkiye'nin sadece Türkiye'deki değil, tüm bölgedeki Kürtlerin hamiliğini yapması lazım. Kürtlerin tarihi en az bin yıldır Türklerle ortaktır; ortak kaderi, ortak acıyı, ortak mutlulukları yaşadılar. Son yüzyılda kimliklerini, dillerini, kültürlerini inkar ve hatta yok etme yoluna giderek gönüllerini Türkiye topraklarına göz diken İsrail'e kaptırmış durumdayız. Kürtlerin kalbini, gönlünü, yüzünü Türkiye'ye çevirmekten daha büyük milliteyçilik olamaz. Aksi bölücülük denen şeyin ta kendisi.
Yanıtla (5) (4)AKP ve MHP liderlerinin siyaseten kendilerine fayda getirmeyecek herhangi bir davranışları şimdiye kadar olmamıştır. Türkiyede barış olmasını istemeyen bir vatan evladı yoktur. Ama şimdiye kadar uyguladıkları politikalara bakınca insanın kafası karışıyor. Ne tür bir oyun oynuyorlar? Sadece koltuk sevdasımı?
Yanıtla (10) (0)Daha önce denenmiş bir yok değil miydi? Daha düne kadar söylemediklerini bırakmadılar mı hepimize? Gerçek niyetlerin çok farklı olduğu konusunda, çok ciddi endişelerim var.
Yanıtla (3) (0)Bahçelinin tavrı vatanperverlikmiş!!!. Peeeeh!. İktidar ortakları dışındaki, milletin yarısına ağza alınmayacak hakaretleri yapan, daha dün terörist, maaşları kesilsin dediği DEM'e uzattığı eli Sinan Ateşin mazlum annesine uzatmayan, iç barışı bozan, laf ebesi siyasetçi o değil mi? Onun her konuşmasını yırtınırcasına alkışlayan MHP milletvekilleri…
Yanıtla (14) (0)Bahçeli harika demleniyor.
Yanıtla (9) (0)Bence siz artık yandaş bir gazetede iş bulun orada yazın. Bahçeli'nin adımları ile ülke batma noktasına geldi ama siz Bahçeli'yi vatansever hamle yapmakla kutlamışsınız.
Yanıtla (7) (0)Bahçeli sadece koltuk gitmesin diye o eli uzattı sizden başka herkes bunu anladı galiba.
GÜNAYDIN birçok şeylerden bahsediyorsunuz yazınızda bir şey anlyamadım taki ülkeyi yönetenin 25+ sını görene kadar bu nasıl bir hırs ülkeyi ekonomik olarak batırmış asgari ücretli emekliler yarı aç yaşamaya çalışırken anayasayı değiştirmek için yıllardır hertürlü hakareti yapılan bir partiye dostluk elini uzatıyor konuşmak istiyorsunuz sebebi belli ömür boyu ülkeyi gözetmek dediğiniz gibi insan biraz rahat huzur içinde yaşamalı emekli olmayı bilmeli EFENDİM
Yanıtla (4) (0)Katılmıyorum
Yanıtla (2) (1)Meselenin, yeniden bir daha bir daha, biiiiir dahaaa aday edilebilmek ve anayasada ki üç dönem kuralının değişmesi, bunun için de desteğe ihtiyaç olduğunu,
Yanıtla (2) (0)Yedi düvel, cümle âlem, marslılar, uzaylılar, Afrika'da dış dünyadan izole kabileler dahi biliyor anlıyor seziyorken ve hatta, "üzerimize geliyorlar, tehdit var, iç cephe! lazım, o yüzden bilgi tecrübe gereği bir daha" itiraf edilmişken,
Güzellemelerinizi de biz anlamadık desek...!
Bu ülkede barış isteyecek yapacaklar Türkler ve Kürtlerin kendisidir.bahceli ve Erdoğan o insanı değerli kavramı ağızlarına bile alamaz.cunku kötü niyetliler suç işlediler. Ülkeyi bu yıkıma surukleyenler orta yerde duracak ya biz Kürtleri bitiremedik tekrar barış oyunuyla bir şekilde hallederiz diyorlar.Yuzbinlerce genç insan öldürüldü .ülke talan ve yağma edildi.yok öyle yargilanmalilar.
Yanıtla (1) (0)Tayyip Erdoğan ve Devlet Bahçeli'nin bugünden yarına çok keskin "U" dönüşleri yapan siyasetçiler. Güvenlerini tamamen bitirdiler. Halk nezdinde ve uluslararası etkileri neredeyse yok hükmünde. Kürtler bu samimiyetsiz insanların zokasını bir daha yer mi, bilemem.
Yanıtla (7) (0)Bildiğim kadarıyla; Bahçeli, Kürtlerin üniversitelere girmemesine öncülük etmedi. Elma ve muz, meyveler kümesinin ögeleridirler ama elma yetiştirir gibi muz yetiştirme çabası muhtemelen hüsran ile sonuçlanır. Bence, "Kürt Sorunu" Britanya'daki 'Kelt Sorunu'na daha çok benzer.
Yanıtla (0) (0)Teşekkürler sayın yazar. Tebrik ederim. Çok güzel bir yazı olmuş,bu aralar Karar gazetesinde yazan tek tarafsız yazar sizsiniz.
Yanıtla (2) (8)Bahceliyle ne barışı olacak.konusmalarindancok tepki gelince dilini degistiriyor.Hepsi o kadar.Hedef snayasa devisikliginde demde.n oy almak
Yanıtla (3) (0)Bahçeli’nin yaptığının samimi olduğuna ihtimal vermiyorum dünyadan örnekler vermişsin burası Türkiye her şey göründüğü gibi olmaz yakında çıkar kokusu
Yanıtla (2) (0)Sadece yoklama çekiyorlar. Anayasayı değişikliği istekleri rüyalarına giriyor. Amaç sadece bu.
Yanıtla (5) (0)Siyasetçi denen türün içgüdüsü budur. Amaca ulaşmak için herşeyi yaparlar. Amaçları ise tamamen duygusaldır.
Bence ne istiyorlarsa verin kurtulun.. Daima iktidarda kalın. Yarın da bu bölgeyi islamlaştıran 5-6 milyon nüfusu olan, Arap akıncıların torunlarını Ne yapacaksınız? Onlar Kürtlerin yönetim emrine girecekler mi? Kürtlerin daima küçümsediği Zazalar, Ne yapacaksınız? Sırf iktidar hırsınız için bölemediğiniz..Ama adil yönetim gelir dağılımda eşit paylaşım getiremediğiniz ülkeyi...Tekrar bölünmeye zemin hazırlıyorsunuz...
Yanıtla (3) (0)45 senedir anlamsız bir savaşın kurbanı olan on binlerce Türk ve Kürt genci yarın ahirette sormayacak mı? Neden elinizi daha daha çabuk tutmadınız diye...
Yanıtla (2) (1)