Trabzon cephesinde yeni bir şey yok

Önceki hafta, feodal yapının anormal derecede yoğun çabaları sonucu teknik kadro değişikliğine giden Trabzonspor, ligin 5. haftası geride kalırken haftanın maçında Beşiktaş ile 1-1 berabere kaldı.

Henüz kendi sahasında hiçbir lig maçı oynamamış ve planlanan transferlerinin en önemlileri olan santraforu ve 10 numarası hiç forma giymemiş bir takımın teknik ekibi neden değiştirilir sorusu tabi hâla ortada.

Ancak yazılarımızı takip etme fırsatı bulanlar, Trabzon’da mukim malum yerleşik yapı hakkında az çok fikir sahibi olduklarından bu tür anormal gelişmelere muhtemelen daha az şaşırıyor olacaklardır.

Şüphesiz her takımın teknik kadrosu eleştirilebilir ve değiştirilebilir.
Ancak misyon ve vizyonu gereği birinci sırayı kovalayan ve ulusal temsili amaçlayan kulüpler, bu işi sezon içinde planlamalı ve bu tür kadro değişikliği kararlarını, sezon sonu muhasebesini yaptıktan sonra yine sezon sonunda uygulamalı ve yeni sezonu yeni ekipleri ile planlamalıdırlar.

Bkz. ligimizin yatırım- sonuç parametresi açısından en başarısız başkanı olarak kabul edilen sayın A. Koç dahi , sayısız teknik adamı zamanlı zamansız gönderdikten sonra bu işi sezon sonlarında yapmaya başladı.

Neyse, zaten Türk futbolu ağırlıklı olarak böyle bir kaos atmosferinden beslenmekte ve bu nedenle de Avrupa ve Dünya’da fazlaca esamesi okunamamakta.

Böyle başa , böyle tarak misali.

——— ———

Beşiktaş, geçen sezondan bu sezona takımını en pozitif şekilde takviye eden ve dönüştüren kulüp olarak göze çarpıyor.

Samet Aybaba’nın “rakiplerimiz nasıl yapıyorsa biz de öyle yapacağız” ismini verdiği finans yöntemi ile devre arasında 25 milyon, sezon başında da gönderilenler ile birlikte yaklaşık bunun üç katını harcayarak oluşturdukları kadro ile, geçen sezon “artı yüz milyon euro” bandını aşarak zirvede yalnız kalan Fenerbahçe ve Galatasaray’ın yanına , “artı yüz milyon euro” kulübünün yeni üyesi olarak eklemleneceklermiş gibi görünüyor.

Tüm büyük kulüplerimizin girdileri, bu “artı yüz milyon euro”bütçelerinin çok çok altında olmasına rağmen “bu değirmenin suyu nereden” ya da “ aradaki muazzam farkı kim ödüyor veya ödeyecek” gibi konular Türk Futbolunun ilgi alanına girmiyor.

Zaten milletçe de genellikle sebep-sonuç gibi yorucu işler yerine “ vur, kır, parçala ve kazan” ama “mutlaka kazan” felsefesini tercih ediyoruz.

Muhasebe işi, genellikle icra memuru kapıya dayanınca aklımıza geliyor.
Biraz geç oluyor tabi.

Beşikaş’ın kadrosuna kattığı Rafa Silva gerçek bir yıldız. Bu sezon Fenerbahçe ve Galatasaray’ın yanına eklemlenecek olan Beşiktaş’ın en önemli faktörü olmaya namzet.

Ama haklarını yememeli başta C. İmmobile olmak üzere Beşiktaş’ın diğer transferleri de oldukça kaliteli ve takım olarak yeni teknik direktör G. Bronckhorst ile iyi bir uyum içindeler.

Trabzonspor cephesinde ise teknik direktör Ş. Güneş haricinde değişen fazla bir şey yok.

Geçen sezon , yaptığı bireysel hatalar ile başta kupa finali olmak üzere bir çok maçın kaybedilmesinde baş aktör olan Enis Bardhi yine sahadaydı ve yine Trabzonspor’un 10 numara bölgesini işgal ediyordu. Daha doğrusu formasının içi boştu ve Trabzonspor onun olduğu her maçta bir kişi eksikti.

Visca’nın atılması ile takım 10 değil aslında 9 kişi kaldı.
Rapid Wien değil belki ama özellikle St. Gallen maçlarının da negatif kahramanı bu arkadaştı.

Santraforunuz E. Destan ve 10 numaranız E. Bardhi ise Avrupa’da kolay kolay hiçbir takımı eleyemez ve gruplara kalamazsınız.

Yani sorun her zamanki gibi teknik ekipten önce, kadro yetersizliğinde idi.

Nitekim geçen yıl bu zamanlarda , dün akşam Trabzonspor’un başında olan teknik adamla Trabzon’a gelen Beşiktaş, 3-0 lık bir fark yemiş ve dün akşamki gibi dominant olamamıştı.

Aradaki farkın, Necip-Paulista ya da Rebiç- Rafa Silva örneği gibi değişimlerde olduğu çok açıktı.

“İyi futbol ve iyi takım, iyi futbolcularla mümkündür “ klişesi dünyadaki tüm futbol konuşmalarının mini bir özetidir zaten, bize göre.

Bardhi, 3. senesini oynarken sadece 2 frikik golü ve Trabzonspor’un çok gol attığı bazı maçlarda kaydettiği birkaç gol ve asist ile vaziyeti idare ederken, olan Trabzonspor’a olmakta.
Bugüne kadar herhangi bir kritik deplasmanda ya da derbide oyuna pozitif etkisi hemen hiç görülmeyen, hatta bazen Beşiktaş kupa finalindeki gibi negatif etkisi olan bu arkadaşın , karşı takımlarda muadili olan Rafa Silva, Szymanski, Martens gibi oyuncularla mukayese edilmesi durumunda konu daha iyi anlaşılacaktır aslında.

Ancak Trabzon, bu şekilde aciz ve yetersiz futbolcuların bazı kesimlerce tuhaf bir şekilde savunulduğu ve “ısrarla takımda kalması için “ kulis yapıldığı da bir yer aynı zamanda.

Bu durumdan kimin ne çıkarı olabilir bilmiyoruz ama faturayı sırası ile taraftar, teknik adam ve en sonunda da yönetimin ödediğini ve ödeyeceğini gayet iyi biliyoruz.

Velhasılı Trabzonspor’un dün Beşiktaş karşısında düştüğü durum, sadece Visca’nın akıl almaz bir şekilde( 550 maç sonra kırmızı görmüş)gördüğü kırmızı kart ve Beşiktaş yönetiminin yaptığı olağanüstü takviyelerden kaynaklanmadı.

“Trabzonspor’un Hamsik’ten beri bir 10 numarası yok. “

Bu bölgede iki yıldır istihdam edilen futbolcuların kalitesi ile olması gereken arasında tam bir uçurum var ve 2 yıldır Trabzonspor’un aldığı negatif sonuçların ve bu sezon Avrupa’ya erken vedanın ana sebeblerinden birinin bu olduğu kanaatindeyiz.

Eğer M. Cham, önümüzdeki maçlarda bu bölgede ciddi bir katkı ortaya koyamazsa, Trabzonspor için bu sezonun üzerine de erken bir çizgi çekmek durumu söz konusudur.

Tüm çabalara rağmen bu risk ortadan kaldırılamadı.

Bu arada santrafor konusu da ayrı bir drama.
Onuachu’nun bunca flörte rağmen gelemeyişi, Banza’nın ise çok iyi bir performans göstermesi halinde maliyetinin Onuachu’dan da yüksek olacak olması sayın başkanı şimdiden oldukça düşündürüyor olmalı.

Ancak Trabzonspor’un kadrosunda “kendi malı olan” ve uzun vadeli planlama yapabileceği bu tür bir santrafora şiddetle ihtiyacı var. Kiralayarak bu sorunu çözmeye çalışmak, kulübün en kritik zamanda yine çok ciddi bir kaybına sebep olabilir.

Tıpkı bu sezon öncesi Avrupa’ya veda gibi.

Diğer mevcut seçenekler olan Enis ve U. Bozok maalesef çok yetersiz.

REZİL HAKEM

Maçın hakemi A.Ş. , her zamanki berbat performanslarından birini daha sergiledi.

Kararlarında ne bir netlik,ne bir standart ne de bir objektiflik vardı. Oynanan futbola, pozitif olarak zerre katkısı yoktu.

Visca’nın gayriihtiyari Silva’ya girişini gördü ama görmezden geldi. VAR olmasa ortalık yanmıştı. Muhtemelen korktu.

Masuaku, sarı kartı varken ve tam da gözünün önünde Pedro’nun ayağına ayağını takıp havuza atlar gibi penaltıya atlarken , yine korkusundan olsa gerek ikinci sarıdan kırmızıyı çıkaramadı.

Oysa Masuaku’nun ihracı durumunda,
10 a 10 oynanacak müsabakada oyunun çok değişebileceği, Visca’nın atılmasından önce oynanan 13 dakikadan çok ama çok belliydi.

Korkaklar hakemlik yapmamalı, yapamamalı.

Tıpkı geçen yıllarda hakemliği bıraktırılan bazı isimler gibi, istatistiklerinde, Trabzonspor maçlarını defalarca yönetmiş olmalarına rağmen, ligin en çok galibiyet alan dört takımından biri olan Trabzonspor’un galibiyetine pek rastlanmayan hakem familyasından olan A. Ş. nin de diğer istatistiktaşlarının arasına katılması elzem gibi.

Bir dönem , rahmetli Hıncal Uluç’un kanaat önderliğini yaptığı “Trabzon’da, üç İstanbul takımını Trabzonspor’a karşı yalnız bırakmamalı” kampanyasının yetiştiği jenerasyonun jön hakemlerinden sayılabilir pekala.

Türk futbolunun A.Ş. gibi hakemlere zerre kadar ihtiyacı yok.
Avrupa’nın futbolu en bilmeyenler, oyunu en çok durduranlar ve en acısı “en güvenilmezlerinden” olan hakemlerimizin Türk Futboluna ve Trabzonspor’a olan zararlarını biz yazmaktan bıktık ama onlar zarar vermekten bıkmadı.

Bu konuda perde arkasındaki “hakem eskilerinin” günahları da çok.

Neyse.

Bu ülkede “hakemler” yüzünden günaha giren insan çok.

Bizim oralarda “ günahı da başına olsun” derler.

Evet, öyle olsun.

YORUMLAR (13)
YORUM YAZ
UYARI: Hakaret, küfür, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış, Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır. (!) işaretine tıklayarak yorumla ilgili şikayetinizi editöre bildirebilirsiniz.
13 Yorum