Ligin seyrini değiştiren maç; 3-0
Ligimizin ezeli rakiplerinden Trabzonspor ve Beşiktaş pazar akşamı 110. kez(özel maçlar hariç) Akyazı’da karşı karşıya geldi.
Hiç kuşkusuz maç öncesi tahminlerin tamamına yakını galibiyete yakın tarafın Beşiktaş olduğu yönündeydi. Öyle ya Beşiktaş tam 25 resmi müsabakadır hiç kaybetmemişti ki bu maçların bir kısmı da Avrupa Kupaları eleme maçları idi.
Beşiktaş,her ne kadar transfer sezonunda olağanüstü ve tarihi birer performans sergileyen GS ve FB nin gölgesinde kalmış gibi görünse de, özellikle ocak ayında yapmış olduğu başta Abubakar olmak üzere isabetli ve yararlı transferlerin yanı sıra Rashica gibi birçok yeni ilave de bu sezon için Beşiktaş kadrosunda boy gösteriyordu.
Ocak ayı transferleri Beşiktaş’ı geçen sezonda da epeyce bir geriden gelerek şampiyonluk yarışına ortak etmişti zaten.
Artı , daha önce de Beşiktaş’ı 2 kez şampiyon yapan teknik direktör Şenol Güneş, sezon öncesi takımının oyununa en çok etki eden ve bu konuda ciddi bir istikrar sahibi idi ve üstelik de rakip Trabzonspor’u,içinde yetiştiğinden dolayı avucunun içi gibi bilen bir teknik adamdı.
Ev sahibi Trabzonspor ise son Kasımpaşa maçı haricinde yönetimi, teknik kadrosu ve oyuncu kadrosu ile eleştiri yağmuruna tutuluyor, başkan ve yönetim hakkında negatif eleştiriler beyanatlara dökülüyor, takımın bu sezon küme düşmemeye oynayacağına dair iddialar dillendiriliyordu.
Açık konuşmak lazım, muhtemel bir mağlubiyette yönetim ve teknik direktöre ömür biçenler de yok değildi.
Yeni transferlerin hemen hiç biri beğenilmiyordu.
Zaten en flaş olan ikisi Orsiç ve Fernandez hiç oynamadan uzun süreli sakatlanmışlardı.
———
Fakat ne olduysa transferin son 2 haftasına denk gelen milli arada oldu. Kadrosu yerden yere vurulan Trabzonspor birdenbire transfer atağına geçti ve arka arkaya Mendy, Pepe,Berat,Onuachu ve Umut transferlerini açıkladı.
Bu transferler, yönetimin bütün çabalarına rağmen geçen sezondan beri taraftarda oluşturamadığı heyecanı adeta birden zıplattı ve Beşiktaş, belki de güle oynaya gelip 3 puanı alıp gideceğini düşündüğü Akyazı yerine,
doğası gereği zaten ürkütücü bir atmosfere sahip olan ve 41.000 kişilik coşkulu korosu ile adeta cehennemi diye tabir edilen klasik Trabzon/ Akyazı deplasmanında buldu kendini.
Bu atmosferde ve Trabzonspor’un yeni transferlerinden 5 tanesinin ilk 11 de yer aldığı karşılaşma beklenenin tam aksine baştan sona Trabzonspor’un kontrolünde geçti.
Bordo- mavililer rakibine tam 3 gol atarken bir o kadar da gol kaçırdı.
Beşiktaş , topu daha çok ayağında tutmasına rağmen 90 dakika boyunca kayda değer pek gol pozisyonu üretemedi. Hemen hemen hiçbir Beşiktaşlı oyuncu öne çıkamadı.
BATİSTA MENDY
Trabzonspor ise yeni transferleri ile tam bir gövde gösterisi yapıyordu.
2.01 lik kule santrafor Onuachu , siyah-beyazlı savunmayı tedirgin ederken maçın ilk golünü de adeta elini kolunu sallaya sallaya atıyordu.
Genç sağ bek Mehmet Can harikalar üretiyor ve milli takıma göz kırpıyor, tartışılan stoper ikilisi Bania ve Benkoviç bu kez çok daha derli toplu bir görüntü veriyor ve maçı da gol yemeden ve fazlaca pozisyon vermeden tamamlıyorlardı.
Ancak yeni transferlerde öyle bir isim vardı ki çok uzun yıllardır tam anlamı ile doldurulamayan ön libero mevkiinde adeta rönesans ilân ediyordu.
Tatlı sert, yerden ve havadan kusursuza yakın savunması ile arkasındaki savunmanın verimini belki de iki katına çıkarırken,
ileriye oynadığı toplarda da topun şiddet ve yönündeki yüksek isabet oranı ile son dönemlerin moda tabiri ile tam bir “box to box” oyuncu profili çiziyordu, Batista Mendy.
Tartışmasız maçın basketbol tabiri ile MVP si olan Mendy, attığı olağanüstü şut direkten dönmeyip te eğer gol olmuş olsa, muhtemelen Avrupa basınında dahi bazı medya organlarında haftanın karmasına seçilebilirdi.
Trabzonspor’un, Batista Mendy transferi ile kelimenin tam anlamı ile turnayı gözünden vurduğunu söyleyebiliriz.
Sonuçta Trabzonspor’un rakibini adeta sürklase edercesine 3-0 yendiği müsabaka adeta ligin seyrini değiştiriyordu.
Çünkü bu sezonu daha çok kadro, teknik ekip ve yönetim sorunları ile boğuşarak geçireceği düşünülen Trabzonspor, aldığı sonuçtan daha ziyade , bu maça kadar istikrar abidesi olarak kabul edilen rakibine kurduğu oyun ve kontrol üstünlüğü ile hem şaşırtıyor hem de adeta yeniden başladığı ligde “ bu oyunda ben de varım” diyordu.
Ayrıca Beşiktaş’ın aldığı bu yenilgi, bu hafta kazanmış olsalar da her ikisi de oyun olarak zorlanan ve ultra fantastik kadroları ile ligin mutlak favorileri kabul edilen GS ve FB nin ileriki maçlarda olası puan kayıpları için küçük de olsa bir” acaba” oluşturuyordu.
Kısaca henüz puan cetveline yansımamış olsa bile, transferin son haftası öncesi kafalarda oluşmuş olan “ligin muhtemel seyri” bu maçla birlikte adamakıllı değişiyordu.
Ligin beklenen seyrinin ne kadar değişebileceği sorusunun bu maçtan sonra çok daha fazla sorulacağı kesin.
Ne kadar değişeceği ise tabiri caizse kıran kırana oynanacak maçlarda belli olacak.
Heyecanın daha da büyüyeceği kesin.
Maçın hakemi Volkan Bayarslan çok kötü bir yönetim gösterdi.
13 yıldır ligimizde görev yapan bu hakemin yönetiminde Trabzonspor’un 10 a yakın maçta ilk kez galip geldiği ve yine 10 a yakın görev yaptığı maçta da Beşiktaş’ın ilk kez mağlup olduğu gibi, olasılık hesabı ile birkaç milyar da bir görülebilecek tuhaf bir durumu da buraya not edelim.
Sayın “YAPAY ZEKANIN” dikkatine….