Kanal İstanbul’a Uzak Doğu’dan gelecek finansmanın düşündürdükleri
Yetkililer Haziran sonunda Kanal İstanbul projesine başlanacağını açıkladı. Kanalın üzerinden geçmesi öngörülen köprülerden ilkinin temeli atılacakmış. (Normalde önce Kanal, sonra da üzerine köprü yapılması beklenir. Bu örnekte, anlaşılan önce köprü, sonra da köprüye göre kanal yapılacak).
Konunun uzmanlarının belirttiğine göre Kanal çevreye çok zarar verecek. Ayrıca Kanalın maliyeti de çok yüksek olacak. Maliyet konusunda yetkililer çok farklı değerler açıklıyor. Benim öngörüm maliyetin 60 milyar dolar civarında olacağı yönünde. Bu para milli bütçede yok. Batı dünyası ise çevreyi tahrip edecek böyle bir projeye kredi vermez.
Basında yer aldı. Birleşmiş Milletler tarafından desteklenen doğaya ve insana zarar veren projelere engel olan ‘sorumlu bankacılık’ sözleşmesini imzalayan Türk bankaları Kanal İstanbul’a kredi veremeyeceklerini belirtmiş.
Şehir hastanelerine aktif biçimde kredi veren Avrupa İmar ve Kalkınma Bankası çevreye verdiği zarar nedeniyle İstanbul Havalimanı ve Gebze-İzmir otoyoluna kredi vermedi. Bu projelerde gereken finansman, ağırlığı kamu bankaları olmak üzere Türk bankalarından temin edildi.
Çiğdem Toker yazdı. Kanal İstanbul için gereken finansmanın Uzak Doğudan temin edilmesi öngörülüyormuş. Olağan şüpheli tabii ki Çin hükümeti.
Baştan hatırlatayım. Çin hükümetiyle ile iş görmek çok tehlikelidir. Nasıl mı?
Gelin başlayalım.
Çin’in kredi politikası
Çin hükümeti, 2000’li yıllardan beri gelişmekte olan ülkelerdeki altyapı yatırımlarına önemli ölçüde finansman sağlamaktadır. Bu finansman hibe veya düşük faizli kredi olarak verilmektedir.
Batılı ülkeler gelişmekte olan ülkelere hibe verirken çevreye duyarlılık, hukukun üstünlüğü, iyi yönetişim ve demokrasi gibi belirli koşullar aramaktadır. Oysa Çin hükümetinin böyle bir önceliği bulunmuyor.
Örneğin, Kamboçya’da çevreye açıkça zarar veren ve 5.000 ailenin taşınmasına neden olan hidroelektrik santraline Çin hükümeti 800 milyon dolar tutarında kredi verdi.
Çin hükümeti demokrasi ve insan hakları gibi konuları da önemsemiyor. Aksine, otoriter rejimlerin ve liderlerin iş başında olmalarını kredilerin geri ödenmesinin teminatı olarak görüyor. Bunun yanı sıra otoriter liderler ile iş görmenin daha kolay olduğunu düşünüyor. Bu nedenle de muhaliflerin hoyratça baskılandığı ve yolsuzlukların ayyuka çıktığı Tayland, Kamboçya, Malezya ve Filipinler gibi ülkelere cömertçe kredi verdi.
Çin’in kredileri koşulsuz mu?
Çin’in kredi sözleşmeleri akademik çalışmalarda yoğun biçimde tartışılmaktadır. Bu çalışmalara göre Çin hükümeti bilinçli bir biçimde borç tuzağı diplomasisi izliyormuş, kredi verdiği hükümetlere ağır koşullar yüklüyormuş ve borçlu hükümetler finansal krize girdiklerinde altyapı varlıklarına çöküyormuş. Bu nedenle Çin’in kredi sözleşmeleri küresel kamu çıkarı haline gelmiş.
2021 Martında yayınlanan bir akademik çalışmada* Çin hükümetinin 24 ülkeyle imzalandığı 100 kredi sözleşmesi analiz edilmiş. Çalışmada, Çin hükümetinin kredi sözleşmeleri, önemli kreditör ülkelerin sözleşmeleriyle karşılaştırılıyor.
Çin hükümeti öncelikle sözleşmelere gizlilik koşulu getiriyormuş. Çin’den alınan kredinin büyüklüğünü ve koşullarını üçüncü kişiler öğrenemiyormuş. Bu nedenle diğer ülkeler, Çin’e borçlanan ülkelerin geri ödeme riskini sağlıklı biçimde ölçemiyormuş. Böylece ilgili ülkede Çin’in finansmanı artarken, diğerlerininki azalıyormuş. Borçlu ülkelerin vatandaşları ise bu gizli krediler hakkında yetkililerden hesap da soramıyorlarmış. (Değerli okur, dilerim şeffaflık ve hesap verebilirlik gibi konuları fantezi olarak görmüyorsunuzdur).
Borçlu ülkelerde önemli bir politika ve mevzuat değişikliği olduğunda; Çin sözleşmeyi fesih edip kredinin tamamen ve ivedilikle geri ödenmesini talep edebiliyormuş.
Borçlu ülkelerdeki politika değişiklikleri Çin’in çıkarlarına ters düştüğünde de kredi sözleşmeleri fesih ediliyormuş. Çin hükümetiyle diplomatik ilişkilerin bozulması bir diğer fesih nedeniymiş. (Diğer bir deyişle, Çin’in canını sıkmamak gerekiyormuş).
Borçlu ülke bir projede ödeme güçlüğüne düştüğünde, Çin ilgili ülkeye verdiği kredilerin hepsinin geri ödenmesini talep ediyormuş.
Normal kredi ilişkilerinde, kreditörler borç anapara ve faizinin ödemesini kolaylaştırmaya çalışırmış. Anaparayı tamamen talep etmezler imiş.
Kredi sözleşmelerindeki bu geri ödeme riski, Çin’in borçlu ülkelerdeki ekonomik ve politik etkisini artırıyormuş.
Çalışmada Kanal İstanbul’un gelirlerine iştahla bakanlara da bir kötü haber var. Sözleşmelere göre projenin gelirleri öncelikle sözleşmede belirlenen Çin bankalarına yatırılıyormuş. (Yani proje gelirleri Çin hükümetine temlik ediliyormuş).
Paris Kulübü borçlu ülkeler tarafından yaşanan ödeme zorluklarına koordine edilmiş ve sürdürülebilir çözüm bulmak amacıyla büyük kreditör ülkelerinin oluşturduğu bir gruptur. Çin’den alınan kredileri yeniden yapılandırmak için Paris kulübüne de gidilemiyormuş. Böylece, tahsilât konusunda Çin diğer ülkelere göre daha avantajlı hale geliyormuş.
Kredi sözleşmelerinden kaynaklanan uyuşmazlıklar Çin mahkemelerinde ve tahkiminde görülüyormuş. (İyi tarafından bakalım. Dünya Bankası yönetişim göstergelerine göre hukukun üstünlüğü notu Türkiye’de düşerken, Çin’de yükseliyormuş).
Çin’in el koyma uygulaması
Çin’in borç tuzağı diplomasisi, borçlu ülkeleri bir anda açmaza sürükleyebiliyormuş. The Atlantic gazetesinde yer alan bir habere göre Sri Lanka bu tuzağa düşmüş (18 Kasım, 2017). Sri Lanka hükümeti Çin’den sağladığı finansman ile gerçekleştirdiği Hambantota limanının kredisini ödeyememiş. Bu nedenle limanın işletme hakkını 99 yıllığına Çin’e vermek zorunda kalmış. (Yani Çin limana çökmüş). Deniz limanının mülkiyetinin Çin’e geçmesinin ülkenin egemenliğine gölge düşürdüğü söyleniyormuş.
Montrö Sözleşmesi
Atatürk’ün diplomasi zekâsı sayesinde 1936 yılında imzalanan sözleşmeyle İstanbul ve Çanakkale Boğazlarının yönetimi Türkiye’ye geçti. Sözleşmeyle bir taraftan Türkiye’nin egemenlik hakları tanınırken, diğer taraftan da Karadeniz devletlerinin güvenliğini koruyacak biçimde bazı düzenlemeler getirildi.
Amerika savaş gemilerini Karadeniz’e gönderebilmek için Montrö Sözleşmesinden mutsuz. Montrö Sözleşmesi Amerika için mutsuzluk kaynağıyken, aynı gerekçeyle Rusya Montrö’den son derece mutlu.
Hukukçular, Kanal İstanbul’un Montrö Sözleşmesiyle kurulan rejimi bozacağını söylüyorlar.
Boğazlardan geçiş konusunda Amerika ve Rusya arasındaki mevcut gerilime Kanal İstanbul üzerinden Çin’in de dâhil edilmesi, galiba son derece yaratıcı bir soruna da neden olacak.
İyi pazarlar.
*Anna Gelpern, N. Horn, S. Morris, S. Parks, S. Ve Trebesch, C. 2021. How China Lends: A Rare Look into 100 Debt Contracts with Foreign Governments. AidData at William & Mary, the Kiel Institute for the World Economy, and the Peterson Institute for International Economics.















Mübarek Çin'i gömerken batı hayranlığınız o kadar açık ki..Sanki batılılar o kadar çevreci ve hukuk sistemine dikkat ediyorlardı da S400 alınca neden f35 projesinden çıkarttılar. Hepimiz biliyoruz ki sermayemiz olmadığı için dışarıdan kaynak bulmak zorundayız.Bazen çin olur bazen rusya olur bazen de abd olur
Yanıtla (0) (0)İçerik bilgilendirici, başka kaynaklarda da buna benzer ifadeler okumuştum ancak yazar açısından -mış, -miş kipiyle böyle bir yazı yazılır mı takdirinize sunuyorum. "Çökmek" ifadesi de popüler olduğu için kullanılmış sanırım :)
Yanıtla (0) (0)Hocam yine cok aydinlatici bir yazi tam bir akademia makalesi basarilarinizin devamina duaciyim can kardesim
Yanıtla (1) (0)Tek şartla evet derim . Finansmanı Türk Milleti olmak şartı ile .
Yanıtla (0) (1)Beyler akıllı olun ülke ye çakılan bir çivi ulkenin yararina boğaz lar üzerinde yabilan anlaşma gereği itdifak devlet ler eller kollar salliyarak geçiş yabiyor hiç birinden ücretsiz bedava milyar dolar kayıp var bir kaç anlaşma olmuyan ülkeden alınıyor kanal İstanbul poreze yapilsa itifak devlet para li geçiş yabacak Avrupa işine gelmiyor akıllı olalım Türkiye olalim muhalefet kazansın diye karşı gelinmez karin ağrısı baş agritir
Yanıtla (1) (3)İstanbul kanalı bir itibar inadına döndü gibi.
Yanıtla (4) (1)Osmanlı; ilk borcunu Kırım Savaşından sonra aldı. Dolmabahçe Sarayı için. Sonra Çırağan Beylerbeyi vb.
Sonra Düyunu Umumi!
Korkum o ki bu kanal borcu da oraya gitmesin.
Çin borçları karşılığı; Batı komşusu; Kırgızistan ve Tacikistan' dan madeni bol sıtratejik araziler aldı. Her yerde yazılı.
Çin eski hafızalı ve kinci bir millet olarak; Çin seddi' ne sebep olan Kırgız ve Moğol ve Türklerden intikam alıyor.
Moğolistan çinin iç bahçesi şimdi..
Konuyu daha sık gündeme getirip özellikle sözleşmelerde Çin in tutumuna muhalefetin dikkatini çekmek gerek. Onlar iktidar değişirse ödemeleri yapmayacaklarını söylüyorlar, ancak bunun mümkün olmadığını, elinizi kaptırdığinızda kolunuzu bile kurtaramayacaginizi herkes bilmeli. Bu işin ekonomik yani, çok daha önemli yaşamsal sorunlara yol açacağı için ne yapıp edip proje engellenmeli ve bunu da ancak muhalefetin önderliğinde halk yapabilir.
Yanıtla (5) (1)Çin bütün Afrika'yı böyle sömürgeleştirdi , Korkunç.
Yanıtla (2) (0)Kanalın geçtiği yerlerde ulaşım aksamasın diye önce köprüler yapılır.
Yanıtla (1) (2)Tem ve, e 5 den kanal gecerken nasıl ulaşım olacak beyniniz neye çalışıyor
Evet haklısın iyi fikir eğer bu köprü biterse ilk seçimden sonra bu proje çöpe gideceği için Dünya üzerinde hiç bir yerden geçmeyen tek köprü olarak büyük şöhret kazanacak ve turist toplayacak , ülkemize gelen turlarla çok fazla döviz geliri elde edeceğiz ayrıca Guinnes rehberine özel olarak kaydedilecek ve dünya ibretlik kötü örnekler rekortmeni olacak.
Yanıtla (4) (0)Yarabbi...! şu vatana bir taneden baska vatansever milletsever lider neden gelmemiştir bugüne kadar. Ne günahkar bir milletiz ki bizi bunlarla sınıyorsun. Affet Allahım affet ne olur.
Yanıtla (4) (1)Maalesef Mustafa Kemal Atatürk dışında gerçek bir liderimiz olmadı
Yanıtla (5) (1)Çin abd Rusya ve montrö.
Yanıtla (1) (0)Bu bana nedense osmanlı devletinin 1.dünya savaşına girmesine sebep olan göben ve breslav zırhlı savaş gemilerini hatırlattı.
Kanal İstanbulun adı 3.dünya savaşı baş sebebi olarak anılmaz inşallah.
Kominist ülkenin vahşi kapitalist davranış biçimi. İyi ama bunu ancak otariter rejimlerde dayatırlar da Tğrkiye’de aklı başınd tek bir yönetici yokmu.
Yanıtla (3) (1)Hocam ağzına sağlık
Aydınlatıcı bir yazı. Yani uluslararası hukuk kağıt üzerindedir. Ekonomik yönden güçlü olan ülke, borusunu öttürür. Onun için bu tür tuzaklara düşmemek için, on düşünüp bir yapmak lazım.
Yanıtla (5) (1)İstanbul Havalimanı'nın çevreye ne zararı varmış acaba?Önceleri maliyetinin yüksekliğinden bahsediliyordu.2019 yılında devlete gelir getirmeye başlayınca, söylenecek söz kalmayınca sıra çevreye verdiği zarara gelmiş olmalı.
Yanıtla (8) (46)Rüzgar şu yönden eserse uçaklar inmekte zorlanır gibi yorumlar da yapılıyordu.Öyle bir durum olmadığı
Yanıtla (7) (39)anlaşıldı.Esasen CHP zihniyetinin
Türliye'nin büyük projelerinden karşı çıkmadığı herhangi bir proje gösterilemez.CHP herhangi bir proje
ortaya koyup Türkiye'ye bir eser kazandıramaz.Onun vazifesi karşı çıkmaktır.
1 liralık hastaneyi, köprüyü 10 liraya yaptırmak, dünyanın en pahalı otoyolunu açmakmı proje dediğiniz. Yeni havalimanı tek başına 25 milyar dolarlık israftır. Atatürk havalimanının yanına çok lazımsa 1 pist eklersin olur biter. Örnek istersen Frankfurt havalimanina yeni eklenen piste bak googledan. Almanın parası mı yok yeni havaalanı yapmaya.. Torunun bile borç ödeyecek, sana küfredecek biraktığınız borçlardan haberin yok..
Yanıtla (31) (2)CHP, 5 liralık işi neden 20 liraya yapıyorsunuz, neden geleceğimizi ipotek altına alıyorsunuz, neden üretime yatırım yapmıyor, fabrikalar açmıyorsunuz diye soruyor.
Yanıtla (23) (1)Sen soruyu anlamamışsın ki, cevabın doğru olsun.
Efendi! Chp sana bir vatan kurup bırakmıış. bundan büyük eser mi olur. bunun yanında demirin çimentonun lafı olmaz.
Yanıtla (3) (1)Havalimanına yakınlarda da hiç gitmediğiniz belli oluyor.İstanbul’un tek yeşil olarak kalmış bu bölgesindeki her yeşillik yok ediliyor,hızla yapılaşma çalışmaları var.Bu yol Afrika’dan binlerce yıldır kuzeye göç eden kuşların uçuş güzergahı.Buralara yapılacak yüksek binalar hem kuş göçlerini önleyecek,hem de milyonlarca kuşun ölümüne neden olacak!
Yanıtla (39) (4)Ayrıca havalimanı hiç de iyi çalışmıyor,çok uzak olması nedeniyle,pekçok içhat uçuşu yapanlar ya Sabiha Gökçen’i veya karayolunu tercih ediyor !
Havaalanının yapılmış olması orada yapılaştırmayı gerektirmez.Bilakis havaalanı çevresinde hiç yapılaşma olmaması icap eder.Ayrıca yapılaşmaya mani olacak olan belediyelerdir.
Yanıtla (1) (26)Hacı Murat dediyse iktidar yapmaz emin olun. Sözü sözdür!!!
Yanıtla (3) (2)Bu işlere Çevre Şehircilik Bakanlığı bakıyor " Hacı Murat" Ne Belediyesi ? Hangi Belediye size mani olabilir ? teşebbüs ederse kayyım atarsınız olur biter
Yanıtla (5) (1)Sayın yazarın 60 milyar dolar tahmini aşırı abartılı bir rakam.60 milyar dolar
Yanıtla (1) (22)yaklaşık Türkiye'nin bir yıllık bütçesinin yarısı kadar bir yekun teşkil eder.
İstanbul havalimanı için ne kadar borçlandık? Kaç yıl ödeyeceğiz? Kişi başına ne kadar ödeyeceğiz? Belki de ömrümde hiç uçmayacağım havalimanından bana ne? Neden faydalanmadığım bir hizmetin bedelini ödemeye mecbur ediliyorum?
Yanıtla (16) (2)Neden? Nede? Neden?
İstanbul Hava Limanı'nın gelir getirdiği filan yok "Hacı Murat " sadece garanti paralarını ödüyoruz dostlar alışverişte görsün kabilinden yapılan faaliyetler zararı karşılamıyor.
Yanıtla (12) (1)Tek gerçek; Patronlarının ülkeyi metre metre , santim santim yabancılara sattığı gerçeği " Hacı Murat" . Sürekli borçlanıyoruz , çocuklarımız borçlanıyor, Torunlarımız borçlanıyor. Boş arazilere köprü temelleri atıyorlar. Batıyoruz " Hacı Murat " hızla batıyoruz. Batıyoruz !!!
Yanıtla (12) (1)İstanbul Havaalanı yap işlet devret modeline göre yapıldığı için devletin kasasından bir şey çıkmadı.2019 yılında devlete gelir getirmeye başladı.Ancak 2020 yılında pandemi nedeniyle yapımcı şirketlere ödeme yapıldı.Pandemi bittiği anda hazineye gelir getirmeye başlar.
Yanıtla (0) (6)İstanbul-İzmir Otoyolu toplamda garanti edilen geçiş sayısını aştı kısa
Yanıtla (2) (6)sürede.Osmangazi köprüsü bile garanti rakamına çok yaklaştı.Bu projeler devlete gelir getirmeye başlayacak.Torunlara değil çocuklara bile hiç yükü kalmayacak,nimeti kalacak.İki yazısından birinde bu konulara değininen ekonomi yazarları konu bulmakta güçlük çekecek.
Halk, bilim insanları bu projenin hem ekonomik hem çevre için çok yanlış olduğunu söylüyor.
Yanıtla (1) (1)Sizler bu insanları kaale almayıp yok bu böyle olacak, çünkü böyle istiyoruz (o istiyor) demekten de kendinizi gizleyip insanlara iftira atma yolunu tercih ediyorsunuz.
Güç gözünüzü kör etmiş. Umarım yakında açılır.
Eminim bu yazıyı okuyup yorum yazma gereği duymayan çokça insan var. Bunu hep hatırlayın isterim:
BİZ düşman değiliz.
Biz BİZ'iz.
Çin’in borç tuzağı diplomasisi, borçlu ülkeleri bir anda açmaza sürükleyebiliyormuş...söyleniyormuş... mış muş....
Yanıtla (2) (5)Batılı ülkeler Filistin'de Suud'da Mısır'da nasıl da demokrasi ve insan hakları gibi konuları da önem verdikler ama değil mi? Afaganistan'ın Suriye'nin Irak'ın üzerine bombaları sortileri Fransa İngiltere, Belçika, Abd... nasıl insan haklarına saygılı olarak attılar. Mısır'da seçilmiş iktidar darbeyle indirilirken gencecik kızlar keskin nişancılar tarafından güpegündüz vurulurken çok ama çok demokratik şekilde izlediler senin batılı ülkelerin....
Yanıtla (3) (0)Kanal İstanbul ihalesi 60 milyar dolar ise, beş yıl sonra enflasyon, faiz ile birlikte bize maliyeti 500 milyar dolar tahmini çıkar. Çin krediyi verirse, bu şartlarda parayı ödeyemeyiz. Çin böylece 999 yıllığına işletmeye dolayısıyla da İstanbul'a el koyacak.
Yanıtla (8) (1)İstanbul Elden gidiyor !!! demedi demeyin , Kanal ile ayrılarak oluşturulacak Açık-Şehir zaman içerisinde uluslararası sermayenin zorlamasıyla ( Borç aldığımız dış mihrakların ) özel idari ve özerk bir bölge haline dönüşecek ve kendi siyasi ve ekonomik sistemlerini kurma yetkisini kazanacaktır.
Yanıtla (4) (0)Hocam, bu müthiş yazı için teşekkürler.
Yanıtla (3) (1)İstanbul Elden gidiyor !!! demedi demeyin , Kanal ile ayrılarak oluşturulacak Açık-Şehir zaman içerisinde uluslararası sermayenin zorlamasıyla ( Borç aldığımız dış mihrakların ) özel idari ve özerk bir bölge haline dönüşecek ve kendi siyasi ve ekonomik sistemlerini kurma yetkisini kazanacaktır. Anayasal temelde Türkiye Cumhuriyeti egemenliği altında olan yerel hükûmet sayılacaktır.
Yanıtla (9) (1)Yazınızın büyük bölümü yanlış ve yanlı bilgilerle dolu yazıkk
Yanıtla (3) (15)Yazık...Bunu anlayacak seçmen var mı?
Yanıtla (5) (1)Yazı tek taraflı bir yazı.burada batılılar çevreye duyarlılığı dan değil gelismemixi istemediği için kredi vermemistir.cinlilerde bizi sevdiği için değil menfeati için verir krediyi.devlet ricalinin çok dikkatli olmadi gerekir.
Yanıtla (5) (30)Gelişmemizi istemeyen batılılar, Avrasya Tüneline ve şehir hastanelerine neden kredi verdi?
Yanıtla (19) (0)Yetkililerin makam arabaları neden hep Alman
Marka?
Tipik AKP mantığı. Dış güçler, batı bizim gelişmemizi istemiyor. Hala buna inanıyor ve savunuyorsunuz. Madem öyle Şehir Hastanelerine neden batı kredi vermiş? Ayrıca AKP'nin ilk dönemleri olan 2002-2010 arası Türkiye'ye açılan kredilerin ve oluk oluk akan dövizin kaynağı da Batı idi. O zaman dış güçler edebiyatı yoktu.
Yanıtla (24) (1)O zaman şehir hastanelerine Avrupa İmar ve Kalkınma Bankası tarafından verilen krediler için ne diyeceğiz....!
Yanıtla (9) (0)Hayatında 10 km den fazla uçağa yaklasmamış, hiç arabası olmamış tipler yeni havalimanı, otoyol diyor da diyor... Şaka gibi...
Yanıtla (14) (0)bu projeyi çinliler vermekde beis görmeyeceği açık perinçek erdoğan örgütlenmesinin onların da umurunda değil demokrasi ve Türklerin geleceği hamaseti geçiniz 20 yıldır yapılana bakınız. Büyük bir tehdit ve gelecekte olası sorunla karşı karşıyayız demek ki. önce köprüyü yapan ideolojiden de bu anlaşılmıyor mu
Yanıtla (2) (0)Bu korkunuz endişeniz sözcülüğünü yaptığınız uzak yada yakın Batı için olmasın
Yanıtla (3) (9)Önce kanal sonra köprü yapılır dediniz, gerisini okumaya değer bulmadım
Yanıtla (4) (8)Eskiden Ülkücüler 'Ne Amerika; Ne Rusya; Ne de Çin' diye yazarlardı duvara, bu zamanlarda sadece Çin kaldı. bence Ak parti hükümeti Çin'den ve Katar'dan epey para aldı Kanal İstanbul'u da ipotek verdi eli mahkum gibi.
Yanıtla (7) (1)(Avrupa İmar ve Kalkınma Bankası çevreye verdiği zarar nedeniyle İstanbul Havalimanı ve Gebze-İzmir otoyoluna kredi vermedi. Bu projelerde gereken finansman, ağırlığı kamu bankaları olmak üzere Türk bankalarından temin edildi)
Yanıtla (4) (0)Yerli kaynaklardan finanse edilen bu projelerin Tahkim'i nerede, Turkiyede mi, Londrada mi?
Kanal Istanbul asla gerceklesmeyecek,bütün bunlar bir bardak suda "firtina yaratmak" Tipik AKP "Show'u,yandaslari konsolide etmek gayesiyle yapilan bu manevralar..Haziran ayinda bir yerlere
Yanıtla (11) (4)iki kazma vururlar sözde bir tören yapilir,ilk secimde AKP iktidardan silinip süpürülür Kanal Istanbul palavrasi unutulur gider.Nokta
AKP sanki muhalefet partisiymiş gibi yaptığı tüm yanlışları CHP yaptı diyerek milleti kandırdığını zannediyor. Bir imza ile her şeyi yapmaya hakim olan AKP iktidarı artık miadını doldurmuş ve bir seçimlik hali kalmış.
Yanıtla (21) (1)Nazim guzel tanimlamis halkimizi,
Yanıtla (16) (1)Akrep gibisin kardeşim,
korkak bir karanlık içindesin akrep gibi.
Serçe gibisin kardeşim,
serçenin telaşı içindesin.
Midye gibisin kardeşim,
midye gibi kapalı, rahat.
Ve sönmüş bir yanardağ ağzı gibi korkunçsun, kardeşim.
Bir değil,
beş değil,
yüz milyonlarlasın maalesef.
Koyun gibisin kardeşim,
gocuklu celep kaldırınca sopasını
sürüye katılıverirsin hemen
ve âdeta mağrur, koşarsın salhaneye.
2 protestocu kadın, üniversite öğrencisi görünce tepesine binen AKP iktidarı maşallah ülkeyi birbirine düşman güçler olan ABD, Avrupa , Rusya ve Çin arasında şamar oğlanına çevirmeyi başardı. Mısır özür heyetimizi kabul etti mi bu arada, En son mavi vatan gemilerini karaya çekip, onların ayaklarına gitmişdik af dilemek için .
Yanıtla (6) (1)(Değerli okur, dilerim şeffaflık ve hesap verebilirlik gibi konuları fantezi olarak görmüyorsunuzdur).
Yanıtla (3) (1)Sayın yazar,bunu fantezi olarak görmek (özellikle bu konuda) kendi ayağına değil, çocuklarının hatta torunlarının"ayağına" sıkmak ile eşdeğerdir.
Ahmet İnsel in bu hafta Karar tv de Ali Bayramoğlu na verdiği röportaj ufuk ve göz açıcıydı Çinden kredi almak gerçekten çok tehlikeli örnekleri İnsel Hoca güzelce anlattı seyredilmeli
Yanıtla (18) (2)Sen kanal deyince Adana'daki karpuz tarlalarını sulayan kanalı anladın galiba kardeşim. Sen oraya turistik amaçla gidersin ancak , atlayıp yüzemezsin içine, maazallah gemi geçer üzerinden, kanal manzarası seyreder gelirsin geriye. Milyarlarca dolar Borçla yapılmış kanalın ne faydası olacakmış Millete.
Yanıtla (9) (0)Bir ki$iye, söylediklerinden ötürü ve fikirlerinden dolayi "mal mal " denildiginde bunu söyleyenin ilkokul terk, cami kapisindan terlik calanlardan biri oldugu akla geliyor..
Yanıtla (8) (1)Kanal kiyisinda gezme hayali kuran kenar mahalleliye, agacin, ku$un, temiz havanin ne oldugunu ögretmek $art olmali, Ilaveten, Kanal nedeni ile hesabina dü$en borcu PE$IN almali ki, "el mi yaman bey mi yaman" ögrenmeli derim-.
Aklınızı kullandığınızda sizler de RTE'in hatalarını görüyorsunuz ve bu hataları düşünmek bile sizi korkutuyor. Bu korku düşünmenizi engelliyor ve maalesef dinden geldiğini düşündüğünüz itaat kültürüne kapılıp "Ne yapıyorsa bir bildiği vardır" kolaycılığına kaçıyorsunuz. Aklınızı kullanmayı kesip RTE'ye sonsuz bir güven besliyorsunuz ve bu size güven veriyor. Kendinize bir konfor alanı oluşturmuş oluyorsunuz.
Yanıtla (5) (0)Bu kanalın RTE'nin en yakınındaki zengin zümre dışında kimseye bir faydası yok.