Kanal İstanbul mahcubiyeti!
Çılgın proje Kanal İstanbul’u ilk defa, 2011 genel seçimleri öncesinde dönemim Başbakanı’ndan duyduk.
Son defa da 2023 genel seçimleri öncesinde dönemin Cumhurbaşkanı’nın seçim beyannamesinden.
“Türkiye Yüzyılı” başlıklı seçim beyannamesinin “Kapsayıcı, Küresel Büyüme” bölümünde görüşmüştük Değerli Kanal ile.
2011 yılından beri sıklıkla olduğu gibi 2023 seçimlerinden sonra Kanal gündemimizden birden çıkıverdi. Bu hepten çıktığı anlamına gelmez tabii ki.
Kanal’dan çok etrafındaki arazilerin rantını konuşur olduk.
Kanal İstanbul’un etrafındaki arsalar hızla el değiştiriyor.
Tarım arazilerinin imara açılacağına inananlar ha bire arsa topluyor.
Yerli yabancı.
Orta doğulu, Asyalı.
Hiç fark etmiyor.
Bir taraftan da mahkemeler Kanal etrafında gerçekleştirilen imar planlarını iptal ediyor.
Sonuçta İktidar mahfilleri 2023 genel seçimleri öncesinde anlata anlata bitiremedikleri Kanal İstanbul konusunda, 31 Mart, 2024 yerel seçimleri öncesinde mahcup bir sessizliğe büründüler.
Nasıl mı?
Gelin bir bakalım.
KANAL KİMİN SORUNU?
İstanbul Büyükşehir Belediyesi’nin (İBB) iddialı iki adayı var.
Birisi mevcut İBB Başkanı Ekrem İmamoğlu.
Diğeri Çevre Şehircilik ve İklim Değişikliği eski Bakanı ve son dönem İstanbul Milletvekili Murat Kurum.
İmamoğlu’nun ilk seçildiği günden beri Kanal İstanbul konusundaki tavrı çok net. Bulduğu her fırsatta “Kanal İstanbul hayalleriyle bu şehri mahvetmelerine izin vermeyeceğiz” diyor.
Başlangıçta iflah olmaz biçimde Kanal’ın savunucusu olan Kurum ise şimdilerde bu konuda kaçamak davranıyor. Konu hakkındaki en net cevabı “İstanbul'un gündeminde olmayan benim de gündemimde olmaz” şeklinde oldu.
Kanal İstanbul, İstanbul’da değil de Ankara’da mı inşa edilecek Allah Aşkına?
Biz Ankara’dan Kanal’ın mahsurlarını yazıp çizerken, Sayın Kurum Kanal’ın Ankara’nın gündeminde mi olduğunu düşünüyor?
(Değerli Okur bu cümleden sonra bir daha düşündüm. Evet Kanal İstanbul Ankara’da Sayın Cumhurbaşkanının gündeminde. Sayın Kurum açıklamalarında Ankara’nın gündemine beni karıştırmayın demiş galiba. Neyse, izin verin de yazıya masanın başına oturduğum gibi devam edeyim.)
Sayın Kurum’a hatırlatalım.
Kendisinin Milletvekili olduğu 14 Mayıs, 2023 seçimleri öncesinde AK Parti’nin açıkladığı Türkiye Yüzyılı beyannamesine göre “Kanal İstanbul, Karadeniz’i Marmara Denizi’ne bağlayan, İstanbul şehrinin Avrupa yakası il sınırları içerisinde yer alan, güneyde Küçükçekmece Gölü ve Sazlıdere Barajı üzerinden geçerek kuzeyde Durusu Bölgesi’nde Karadeniz’e bağlanan … yapay bir suyoludur.”
Kanal İstanbul “Türkiye Yüzyılı vizyonunun gerçekleşmesine katkı sağlayacak Cumhuriyetimizin referans projeleri” arasında sayılmaktadır.
Sayın Kurum İBB adaylığından önce Kanal İstanbul’a sıkça sahip çıkmıştı ve demişti ki “Kanal İstanbul Bir Devlet ve Millet Projesidir. Kanal İstanbul’u yapacağız. Şimdi her zamankinden daha çok inanıyoruz.” (04/04/2021)
Ne oldu, İBB adayı olunca inancını mı kaybetti?
Değerli okur işte bu yüzden yazının başlığını “mahcubiyet” olarak belirledim.
Sadece bu kadar mı?
Bakın daha neler demiş?
“2021 yılı içerisinde projemizin ihalesini yapacağız ve kararlı bir şekilde de inşallah Kanal İstanbul Projesi’ni İstanbul’umuza, Türkiye’mize kazandıracağız.” (26/02/2021)
Sahi Bakan iken İstanbul’a kazandırmaya kararlı olduğu Kanal İstanbul projesinden, İBB başkanı olunca vaz mı geçmiş?
Aynı konuşmasında “Kanal İstanbul’un vizyon proje” olduğunu belirtmiş ve eklemiş “İstanbul'umuzun marka değerine marka katacak bir projedir.”
Bakan iken İstanbul’un marka değerini dert eden birisi, İBB adayı olduğunda bu derdinden neden vazgeçer ki?
İstanbul’un marka değeri artık derdi değil mi?
Kanal İstanbul’un vizyon proje olduğuna artık inanmıyor mu?
Geçmişte “Kanal İstanbul, Cumhuriyet tarihimizin en çevreci şehircilik projesi” diyordu. (22/6/2021)
Hatta Kanal İstanbul’un Çevresel Etki Değerlendirmesini olumlu bulduğu Raporda Kanal İstanbul yetmezmiş gibi bir de Çanakkale’ye Kanal yapılmasını önermişti. (Bölüm 6-155, Dipnot 20)
Sayın Kurum’un Kanal İstanbul konusundaki mahcubiyeti Bilim Akademisi’nin şu tespitine olan inancından kaynaklanıyor olabilir mi acaba?*
“Kanal İstanbul birçok açıdan önlenemeyecek ve düzeltilemeyecek tahribata yol açacaktır.”
Ya da bu konuşmalarının hiçbirisinin hatırlanmayacağına mı inanıyor?
Neyse Sayın Kurum’u seçim çalışmalarıyla baş başa bırakalım ve işimize bakalım.
Nasıl mı?
Devam edelim.
ULAŞTIRMA VE ALTYAPI BAKANLIĞI (UAB)
Şimdi üzerine alınmıyor ama Sayın Kurum Çevre Bakanı iken Kanal İstanbul’u UAB ile birlikte gerçekleştireceklerini söylemişti. (17/01/2020)
Olur.
O zaman biz de UAB ne diyor ona bir bakalım.
Bakanlık 2024 yılı başında 2024-2028 Stratejik Planını açıkladı.
Bakanlığın 2019-2023 Stratejik Planı’ndan beri tekrar ettiği bir hedefi var.
“Hedef Numarası 4.6”
Hedefin kendisi “İstanbul Boğazı’nın trafik yükünü azaltacak uluslararası bir suyolunu oluşturmak.” (s. 71)
Değerli okur Kanal İstanbul konusunda UAB de bir mahcup bir mahcup ki demeyin gitsin.
İstanbul Boğazının trafik yükünü azaltacağını iddia ettikleri uluslararası suyolunun adına Kanal İstanbul diyememişler.
(Değerli okur bu “uluslararası suyolu” terimi Montrö Sözleşmesine göre çok tehlikelidir. Hatırlatın lütfen, buna başka bir zaman yeniden döneceğim.)
Neyse konumuza devam edelim.
2019-2023 Planında Kanalın yapımının 2024 yılında bitirileceğini öngörmüşler.
Bingo.
Bildiniz.
2024 yılına geldik, ama İBB adayı Kurum’a göre Kanal İstanbul, İstanbul’un gündeminde yok.
Olur.
UAB 2024-2028 Stratejik Planı’nda Kanal İstanbul’un tamamlanması için yeni bir tarih vermiş.
“2028 yılında Kanal’ın %45’i tamamlanacakmış.” (s. 113)
Keynes üstadın bir sözü vardır.
“Uzun vadede hepimiz ölüyüz” der üstat ve kısa vadeye odaklanır.
İktidar mahfilleri Keynes’in “uzun vadede hepimiz ölüyüz” tespitine candan iman etmiş olmalılar ki sözlerini hep uzun vadeye yayıyorlar.
Keynes’i de andıktan sonra UAB Stratejik Planı’na geri dönelim.
Plan’da Kanal’ın riskleri, stratejisi ve maliyeti belirlenmiş.
Değerli okur ilgilenenler bunları Plan’dan okuyabilirler.
İzin verirseniz ben Plan’da gizemli veya mahcup bir biçimde belirtilen “İhtiyaçlar” satırını okuyayım.
“İhtiyaçlar: 12. Kalkınma Planı 606.1”
UAB’nin Stratejik Plan’ında mahcup biçimde belirttiği “606.1” kod numaralı ihtiyacı da 12. Kalkınma Planı’ndan okuyalım isterseniz.
“Uygun maliyetli uluslararası finansman kaynaklarının, ulaştırma yatırımlarında etkin kullanılmasına yönelik yenilikçi, yeşil ve sürdürülebilir yöntemler geliştirilecektir.” (s. 137)
Stratejik Planı yazanlar da Kanal İstanbul’un çevreciliğine inanmamış olmalılar ki mahcup biçimde sadece kod numarasını vererek “uygun maliyetli uluslararası finansman kaynaklarının kullanılması için yeşil ve dürdürülebilir yöntemler geliştirilecektir” demişler.
Çevreyi mahvedecek Kanal İstanbul projesine uygun maliyetli uluslararası finansmanın bulunamayacağını daha nasıl izah etsinler Allah Aşkına?
İyi pazarlar.
*Kanal İstanbul Projesi Hakkında Bilim Akademisi Raporu. 2020. https://bilimakademisi.org/