Menfaate dayalı bozulmalar...
Galatasaray’da 26 Mayıs 2018’de yapılan kongrede ikinci kez başkan seçilen Mustafa Cengiz, 3 gün sonra UEFA ile yürüttükleri Finansal Fair Play görüşmeleri konusunda açıklama yaparken, “Fenerbahçemiz, Beşiktaşımız” ifadelerini kullanmaktan imtina etmemişti. Doğru gördüğü yaklaşım için camia içinden gelebilecek tepkileri bile umursamamıştı. Ezeli rekabetin ‘kan davası’na dönüşmesi için küçücük kıvılcımların kâfi olduğu Türkiye’de Sayın Cengiz’in yaptığı cesaret işiydi, takdir ettik...
3 Haziran 2018’de Aziz Yıldırım’ı 20 yıldır oturduğu koltuktan ederek başkanlığa seçilen Ali Koç da ‘centilmenlik’ konusunda yürekleri ısıtan açıklamalara imza atmıştı. ‘Dostu düşmanından çok Fenerbahçe’ gibi bir hayale ancak şapka çıkarılırdı, alkışladık.
Beşiktaş cephesinin de kırıcı açıklamalardan uzak durduğu 2018 yazı Türk futbolu adına alışılagelmişin dışında sakin ve dostane bir şekilde geçmişti. Aynı atmosfer sezon başına da yansıdı ancak Galatasaray-Fenerbahçe derbisinde ortam bir anda bozuldu. “Kulübümüzün menfaati” devreye girdiğinde, güzel duygular arkasına bakmadan bölgeden uzaklaştı ve Türk futbolu ‘aslına’ rücu etti.
Derbiden çıkan cezalar Galatasaray cephesinde ‘haksız’ bulununca tansiyon beklenenden de fazla yükseldi. Bir dönem ‘Fenerbahçemiz’ demekten çekinmeyen Sayın Cengiz, “Hayvanlarla hayvan olamayız” gibi bir ifade kullanmaktan da geri durmadı. Bunda, teknik direktör Fatih Terim’in yalnız bırakıldığını düşünerek sitem etmesinin de katkısı vardı ama birçoklarına göre Sayın Cengiz’in sözleri Galatasaray Başkanı’na yakışmamıştı. Menfaat çatışması devreye girdiğinde iyi ilişkiler de çatırdamaya başladı. Fenerbahçe’nin ‘şışkınlıkla izleyerek sahiplerine iade’ ettiği ifadeler ile ilgili gerilimin sonrasında da Kulüpler Birliği Vakfı ile Galatasaray karşı karşıya geldi... Yine konu aynıydı.
Kimin haklı, kimin haksız olduğu konusunda herkes farklı bir görüşe sahip olabilir. Benim anlatmak istediğim güzellikler konusunda bir noktaya gelindiğinde bu kadar kolay kaybedilmemesi gerektiği. Hatta ‘kulübün menfaati’ için bile olsa feda edilmemesi gerektiği. Çünkü böyle bir feda gerilimden beslenenler dışında kimseyi mutlu etmiyor...