Trik trak olur mu hiç çalışmamak?
Türkiye’de son birkaç yılda kripto paralara yönelen ilgi hızla arttı.
17 Mart 2021’de açıklanan bir araştırmaya göre Türkiye, Japonya ve Danimarka’nın en sonda olduğu listede, Nijerya, Vietnam ve Filipinler’in ardından dünyada kripto para birimlerine en çok ilgi gösteren dördüncü ülke oldu.
Ama ilgimiz hiç de entelektüel seviyede bir ilgi değildi.
Ne ilk kripto paranın mucidi Nakamato’nun motivasyonu, ne blockchain teknolojisine zemin sağlayan matematik, ne de bu teknolojinin bankaların, devletlerin varlığını tehdit eden potansiyeli bizi alakadar ediyordu.
Bizi ilgilendiren sadece kripto paraların bizi kısa zamanda -hem de hiç çalışmadan- zengin etme ihtimaliydi.
İlk nesil kripto para birimi olan Bitcoin’e alternatif kripto para birimlerine “altcoin” deniyor.
Her geçen gün yeni birisi türeyen, Ethereum, Ripple, Litecoin, Monero, Cardano, Tether, Stellar, Dogecoin gibi bine yakın “altcoin”, kısa yoldan büyük paralar kazanmaya çalışanlara “topraktan girecekleri” yeni mecralar oluşturuyordu.
Hızla, beynelmilel kripto para borsalarında işlem yapmayı kolaylaştıran Türkçe web siteleri açıldı.
Kripto paraların güçlü grafik kartları ile donatılmış bilgisayarlarla evlerindeki bilgisayarlarda “üretilebileceğini” öğrenen bazı kimseler, pahalı makineler temin edip “kripto para madenciliğine” giriştiler.
Derken Btcturk, Paribu, Paritex, Bitexen, Bitci, Vebitcoin, Coinzo, Felixo, Bithesap, Narkasa, Bitrota, Bitturk, Barimeks, Thodex gibi yerli kripto para borsaları kuruldu.
Bu yazı yazıldığında yerli kripto para borsalarının sadece son yirmi dört saatlik işlem hacmi, üç milyar dolar civarındaydı.
Özellikle 18-24 yaş arası gençler, günler, haftalar içinde yatırımlarını ona, yirmiye, elliye katlayan kripto para birimlerinden bahsedildiğini işittikçe daha çok çekildiler işin içine.
Elinde avucunda ne varsa satıp savıp, eşten dosttan borç para toplayıp, hatta bankalardan kredi çekip kripto paralara yatıranlar, oturdukları masanın bir kumar masası olduğunu kavrayamadılar ya da kavramak istemediler.
Nihayet bazı büyük organize dolandırıcılık hikâyeleri işitilmeye başlandı.
Halbuki kolay para peşindeki kitlelerin nasıl soyulduğuna dair ciddi tecrübelerimiz vardı.
Seksenlerde Banker Kastelli diye bilinen Cevher Özden’in şahsında sembolleşen banker faciasını yaşamıştık. 250’ye yakın banker batmış, 300 bin civarı kişi, yaklaşık 62 milyar lirasını kaybetmişti.
Doksanlarda “yüksek faiz”, “risksiz kazanç” vaatleriyle mevduat toplayıp bankaların içini boşaltan “iş adamlarını” görmüştük. Önce Türk Ticaret Bankası, Bank Ekspress, Interbank, Egebank, Yurtbank, Yaşarbank, Esbank, Sümerbank, sonra Kentbank, EGS Bank, Bayındırbank, Sitebank, Tariş Bank, Toprakbank, Pamukbank ve İmar Bankası TMSF’ye devrolunmuştu. Bu soygunun Türk ekonomisine maliyeti 50 milyar dolar civarındaydı.
Yine doksanlarda İhlas Finans, Yimpaş, Jetpa, Kombassan, Endüstri Holding gibi, özellikle Avrupa’daki gurbetçilerimizden yüksek kâr payı vaadiyle para toplayan şirketlerin nasıl battıklarına şahit olmuştuk. Avrupa’da 450 bin holding mağdurunun kaybı 20 milyar Euro civarındaydı.
2016’da Kuzey Kıbrıs’ta, Çiftlik Bank’ı kuran, 27 yaşındaki Mehmet Aydın, yüksek kâr vaadiyle 132 bin kişiden topladığı 1 milyar 139 milyon dolarla Uruguay’a kaçmıştı.
Ve şimdi, 2021 yılında Thodex Kripto Para borsasının kurucusu Faruk Fatih Özer’in, yaklaşık 391 bin kişiden topladığı 2 milyar dolarla yurt dışına kaçtığı konuşuluyor. Özer’e göre kullanıcı sayısı 700 bin.
İnsanımız bir kez daha çalışmadan, üretmeden zengin olma hayaliyle dolandırıldı.
Eskiden radyoda sık sık çalan, “trik trak, olur mu hiç çalışmamak” nakaratlı bir çocuk şarkısı vardı. Çocukların zihnine, ancak çok çalışır, sebat ederlerse başarılı olacakları, çalışmamak, çalışmadan zengin olmak diye bir şeyin olamayacağı fikri işlenmeye çalışılırdı.
Fakat bu tür çabalar başarıya ulaşmadı. Haram helal demeden “kolay para” peşine düşen nesiller yetişmesinin önüne geçilemedi.
Kendileri yoldan çıkmış olanların, çocuklarına doğru mesajı verememesi garip değil.
Ama bu tamahkârlığın topluma faturası çok ağır olacak.