İktidarı eleştiren Gelecek Partisi lideri Davutoğlu, "'Devletin dini adalettir' diye nutuk atan iktidar sahiplerine sesleniyorum: Devletin dinini sarsmayın. Hukuk pazarlık alanı değildir." dedi.
Gelecek Partisi lideri Ahmet Davutoğlu, sosyal medya hesabından yaptığı paylaşımında iktidarı eleştirdi. "Hukuk pazarlık alanı haline getirildi" diyen Davutoğlu, Sinan Ateş iddianamesine değinerek Erdoğan ve Bahçeli arasında yürütülen müzakerelerle cinayetin örtülmeye çalışıldığını belirterek hukukun ve devletin itibarının sarsıldığını ifade etti.
Kobani Davasında kararın 4 seçim sonrasına neden bırakıldığını soran Davutoğlu, "Perde arkasında yapılan müzakerelerle İstanbul'da AK Parti adayının kazanması sağlanmış olsaydı karar böyle mi olacaktı? Bu davaların hiçbirinde devletin dini olan adalete saygı gösterilmedi. Adalet, siyasal bir hesaplanmasının aracı kılındı." ifadelerini kullandı.
Konuşmasında hakimlere seslenen Davutoğlu, "Hükmederken konjektüre bakmayın, adaletin ilkelerine bakın. Bakacağınız tek yer vicdanınız." diye konuştu.
Davutoğlu'nun açıklamaları şöyle;
"Hukuk; müzakere, pazarlık ve denge hesapları alanı değildir. 'Devletin dini adalettir' diye nutuk atan iktidar sahiplerine sesleniyorum: Devletin dinini sarsmayın. Son yıllarda hukuk alanı çok açık bir şekilde müzakere alanı olarak görülmeye başlandı. Nice insanlar zengin edildi. İbadet, ihanet, ticaret üçgeni kuruldu. İbadet alanında kalanlar tutuklandı, ticaret alanında kalanlara FETÖ borsası kuralları işlendi. İhanet ölçeğinde olanlar ise yurt dışına çıktı. Büyük hükümler verildi ver papazı al papazı diye, Trump'tan bir mektup geldi, papaz Amerika'ya gönderildi. 'Bu can bu bedendeyken casusluk yapan Deniz Yücel bırakılmaz' dendi, Merkel'den bir mektup geldi Deniz Yücel Almanya'ya gönderildi. 15 Temmuz'un faili diye Birleşik Arap Emirlikleri ilan edildi, 251 şehidimizin kanı üzerinde Birleşik Arap Emirlikleriyle pastalar kesildi. Cemal Kaşıkçı cinayeti aynı şekilde örtbas edildi.
"HUKUK PAZARLIK ALANI HALİNE GETİRİLDİ"
Son 1 hafta içerisinde hukuk maalesef bir müzakere, pazarlık alanı haline getirildi. Sinan Ateş dosyası hakkında açılan iddianame açık bir şekilde ortaya koydu ki cinayet örtülmeye çalışıldı. İktidarın AK Parti ve MHP kanatları ya da Erdoğan -Bahçeli arasında yürütülen müzakerelerle Sinan Ateş dosyasıyla Ayhan Bora Kaplan dosyası neredeyse terazinin iki kefesine kondu, hukukun ve devletin itibarı ciddi bir şekilde sarsıldı. Bir tarafa Anayasa Mahkemesi kondu bir tarafa Yargıtay. Bir mahkemenin diğer mahkemeyi, mahkemeye verdiği Aziz Nesinvari olaylar yaşandı. Hep müzakere hep pazarlık... Yargıtay Başkanı ve Cumhuriyet Başsavcısı seçildi. İkisini de tebrik ederiz. Birinin AK Parti kimliği diğerinin MHP kimliği ile sanki dengelendi. Ve nihayet Kobani Davası ile 28 Şubat davasının yaşlı generallerin affedilmesi aynı güne denk getirildi. 1 hafta önce TBMM grubunda 28 Şubat'ta büyük zulüm görmüş neslin temsilcisi olarak yaşlı ve ağır hasta mahkumların bırakılması çağrısında bulunmuştum. Bence doğru bir karardı. Ama onun yanında daha yaşı 77'yi bile bulmamış Saadet Partisi müşahitlerini katleden birinin, eski AK Parti Pütürge ilçe başkanının babasının serbest bırakılması yine bir denge, yine bir hesap...
"KOBANİ DAVASI NİÇİN 4 SEÇİM SONRASINA BIRAKILDI?"
Aynı gün Kobani Davası neticelendi. Kobani Davası ile ilgili daha kapsamlı değerlendirmeleri önümüzdeki günlerde yapacağım. 10 yıl süren bir süreç... Soruşturma, yargılama süreci niçin 4 seçim sonrasında son seçimin hemen arkasına bırakıldı? 2018, 2019, 2023, 2024 seçimlerinde ne hesaplar yapıldı ki Kobani yargılaması 2024 31 Mart seçimlerinin sonrasına bırakıldı? Acaba perde arkasında yapılan müzakerelerle İstanbul'da AK Parti adayının kazanması sağlanmış olsaydı karar böyle mi olacaktı? Bu davaların hiçbirinde devletin dini olan adalete saygı gösterilmedi. Adalet, siyasal bir hesaplanmasının aracı kılındı.
"HAKİMLERİMİZE SESLENİYORUM: HÜKMEDERKEN VİCDANINIZA BAKIN"
Buradan hakimlerimize sesleniyorum: İktidar sahipleri devletin dini olan adaletin temel omurgasını sarsabilir. İktidar sahiplerinin kendi iç hesaplaşmaları, koalisyon ortaklarının karşılıklı restleşmeleri, karşılıklı hesaplaşmaları adalete olan güveni sarsabilir. Siz vicdanlarıyla hükmetme konumunda olan yüce yargı heyetinin mensupları size sesleniyorum: Hükmederken konjektüre bakmayın, adaletin ilkelerine bakın. Hükmünüzü verirken başınız ne Beştepe'ye dönsün ne de MHP Genel Merkezine dönsün. Dünyada da ne batıya, ne doğuya, ne güneye, ne kuzeye bakın. Bakacağınız tek yer vicdanınız. Unutmayın adalet tecelli etmiş vicdandan ibarettir. Bütün bu yargılama süreçleri sonrasında kamu vicdanının rahatsız olması, kamu vicdanının huzur bulamamasının sebebi en başta söylediğim husustur. İktidar hukuku bir müzakere, bir pazarlık, bir çıkar haline getirmiştir. Bugünler geçecek. Devletin dini olan adaletin gerçek saygısınız kazandığı günler gelecek."
Hukuk pazarlık alanı değildir!
— Ahmet Davutoğlu (@Ahmet_Davutoglu) May 18, 2024
Devletin dini olan adaleti sarsmayın. pic.twitter.com/BMrQk7xusv