100 yıl önce, 100 yıl sonra!
Tarih 1 Mart 1924! Hemen hemen bir asır geçmiş üzerinden.
Türkiye Büyük Millet Meclisi’nin ikinci dönem ikinci yasama yılı açılıyor. Kürsüde Mustafa Kemal Atatürk var. Cumhuriyet’in ilanının ardından tam beş ay geçmiş.
Açılış konuşmasında şöyle diyor Atatürk:
“Hakiki bir bütçe tesisi, vergilerin ıslahı ve her nevi israfata karşı daima teyakkuz ve mümanaat kararındayız. Memleketimizin kesbi servet etmesi yolunu her şeyden evvel ziraatte ve sanayii ziraiyede arıyoruz.”
Memleketin zenginleşmesi tarım ve tarımla büyüyecek sanayidedir diyor!
***
Tarih bu kez 1 Kasım 1925! TBMM’nin ikinci dönem dördüncü yasama yılı açılışı! Kürsü de Cumhuriyetin ve TBMM’nin kurucu lideri var yine!
Onca badireden ülkeyi çıkarmış, Türkiye’nin artık ekonomik badireler ile boğuştuğunun bilincinde.
Şöyle diyor bakın:
“Sanayi fabrikalarına, sanayii madeniye müteveccih umumî alâka ve teşebbüsü temin edecek çare ve tedbirleri bulmak mübrem ve hayatî ihtiyaçlarımızdandır! Kendi menabii servetimizle ve kendi erbabı fennimizle teşebbüs ettiğimiz şimendifer inşaatındaki faaliyeti bizzat tetkik ve müşahede ettim. Büyük Millet Meclisinin Hazinesine ve mühendis evlâtlarına gösterdiği itimat ve müzaheret bihakkın mahalline masruf olmuştur.”
Sanayi diyor. Sanayileşme için tedbirler, çareler bulmalıyız diyor. Ve bunları söylerken çok önemli bir vurguya sahip!
Hazine’den bahsederken milletin hazinesi olarak bahsediyor. Millet adına o Hazine’nin TBMM’nin olduğunu söylüyor.
Bir de diyor ki kendi trenimizi, kaynaklarımız ve bilim insanlarımızla yaptık.
***
Aradan 12-13 yıl geçiyor. Mustafa Kemal Atatürk, TBMM açılış törenlerinde, belki kendi de farkında değil ancak son kez yasama yılı açılışı yapıyor.
Tarih 1 Kasım 1937! Vefatından tam bir yıl önce!
Yine konuşmasının bir yerinde şöyle diyor Mustafa Kemal Atatürk:
“Diğer mühim nokta, daha evvel de işaret ettiğim gibi, memlekette, hususiyle bazı bölgelerde, göze çarpacak ehemmiyet alan hayat pahalılığı mevzuu ile uğraşmak. Bunun için ilmi bir tetkik yaptırılmalı ve tespit edilecek bir tetkik yaptırılmalı ve tespit edilecek sebepler ile radikal ve planlı şekilde mücadele edilmelidir!”
Yine hayat pahalılığının can yaktığı bir dönemde konuşuyor Atatürk.
Çözüm olarak bir teori üretmiyor.
“Bilimsel bir analiz yapılmalı ve bilimsel tespit soncu ortaya çıkan sorunlarla radikal ve planlı bir mücadele yapılmalıdır.”
Aradan geçen 100 yılın sonunda bugün bilim insanlarına davaların açıldığı, yaptıkları araştırmaların yasaklanması için TBMM’den yasa geçirilmeye çalışıldığı bir döneme geldik.
***
Böyle birçok konuşması var!
TBMM tarafından yayınlanan Yasama Dönemi Açılış Konuşmaları kitabına bir göz atabilirsiniz.
Ancak bence en çarpıcı olan bölümlerden biri TBMM’nin açılışında o son kez yaptığı konuşmanın sonunda.
Diyor ki;
“Kuvvetin yegane kaynağı olan, Türk milletinin güzide vekillerini büyük bahtiyarlıkla eğilerek selamlarım.”
Milletin iradesi ve milletin iradesinin temsilcilerinin önünde eğilen bir kurucu lider!
Aradan geçen yüzyılın sonunda durumun ne kadar değiştiğini yazmama gerek yok sanırım.
***
23 Nisan Ulusal Egemenlik ve Çocuk Bayramı hepimize kutlu olsun!