2020
Yeni yıl hepimize kutlu olsun. Siz bakmayın yeni yıl kavramı ile alay eden hatta bunlara düşman olanlara, yenilik güzeldir. Bir başlangıç, bir nefes almadır. Yeni bir umuttur. Başladığımız bu yeni yılın hepimize güzellikler, sağlık, bolluk ve bereket getirmesini dileriz.
2020’nin bir özelliği 20-20 şekilde birbirini tekrar eden aynı sayıdan oluşması. Sadece yüz bir yılda bir yaşanan bu olaya denk gelmek bizler için ilginç bir anı oldu.
Çok zor bir seneyi geride bıraktık. Mahalli seçim, tekrar eden İstanbul seçimi, bunların yarattığı toplumsal gerilim, öte yandan muhalefetin üç büyük şehri alması, S-400 krizi siyaseten en önemli olaylardı.
Öte yandan Barış Pınarı Harekâtı ülkemizi büyük güçlerle karşı karşıya getirdi. Milli güvenliğimiz için kaçınılmaz olan bu harekât çok şükür başarı ile sonuçlandı. Ülkemiz ambargo, yaptırım tehditleri ile karşı karşıya geldi ki bu tehditler halen tam olarak bertaraf olmuş değil. Yeni yılda bu tehditlerin Demokles’in kılıcı şeklinde ülkemizin tepesinde sallanması maalesef devam edeceğe benziyor.
Peki, yeni yılda ne olur, beklentiler nelerdir? Öncelikle söyleyelim ki ülkemiz artık tahmin edilmesi, istikametinin öngörülmesi çok zor bir ülke oldu. Burada hem iç dinamiklerin etkisi var hem de bulunduğumuz bölge ve ülkemizin etrafındaki sorunlar buna sebep veriyor.
Yeni yıla yukarıda saydığımız konular ile birlikte giriyoruz. Ekonomideki sorunlar, özellikle artık kendini iyice hissettiren fakirleşme ve hayat pahalılığı olduğu gibi duruyor. Kapattığımız yılın son aylarında başlayan örtülü bir devalüasyon var. Kurdaki yükselme 2020’de de devam edecektir. Şartlar bunu zorlayacaktır.
Bir başka konu Libya ve Doğu Akdeniz konusu. Siyasi riskleri kadar askeri riskleri hatta savaş ihtimalini barındıran bir konu. Libya’ya asker gönderme tezkeresi TBMM’nde oyalanacak ve büyük ihtimalle kabul edilecek. Libya’ya yapılacak bir askeri müdahale, daha doğrusu oradaki meşru hükümete destek vermek amacı ile Libya’ya asker gönderme bizi tekrar birçok ülke ile karşı karşıya getirecek.
Bu da kaçınılmaz olarak yeni ekonomik risklere hatta belki çeşitli ambargo ve yaptırımlara yol açacak. Dış kaynak bulma sorunu olan ülkemizin bu derdi belli ki yeni yılda da devam edecek.
2020’ye dair bir diğer husus ise erken seçim. Gerek muhalif gerekse iktidara yakın çevrelerle görüştüğümüzde bu senenin sonbaharında, en geç 2021 ilk baharında bir erken seçim olacağı şeklinde bir beklenti görüyoruz. Ortak kanı, memleketin bu hali ile 2023’e kadar gidemeyeceği yönünde. Biz de bu görüşü paylaşıyoruz.
Olası bir seçim, seçim ekonomisi demektir. 2013’ten bu yana neredeyse her sene seçim ya da referandum yaşayan ülkemiz açısından bir başka talihsizlik olacaktır. Yeni kurulan, kurulacak olan siyasi partiler siyasi ortamı değiştirebilecekler mi yoksa hiçbir şey olmamış gibi devam mı edilecek? Bunu öngörmek şu an için imkânsız. Ama daha önceki genel seçimlere göre çok daha hareketli ve sonucu çok büyük etkilere yol açacak bir seçim olacağı muhakkak.
Tüm bunlar bizim öngörülerimiz. Başta da dediğimiz gibi ülkemiz tahmin edilmesi zor bir ülke.
Dileriz ki yaşanacak olaylar ülkemizin, milletimizin refahının, huzur ve güvenliğinin artasına, dış itibarının eski parlak günlerine dönmesine vesile olur.
Bir kez daha herkesin yeni yılını kutlarız.