Babri Camisi üzerine inşa edilen Hindu fanatizmi
Hindistan Başbakanı Narendra Modi pazartesi günü siyasi kariyerinin muhtemelen en sembolik hamlelerinden birisini yaparak, Kuzey Hindistan’ın Ayodhya kentinde inşa edilen devasa Rama tapınağının açılışını yapacak.
Bu sıradan bir Hindu tapınağı açılışı değil. Rama tapınağının bulunduğu yerde Hindu fanatikler tarafından yıkılana kadar Babri Camisi bulunuyordu. Babri Camisi de sıradan bir cami değil, Babür Şah‘ın (Babür devletinin kurucusu) komutanlarından Mir Baki’nin 1528’de yaptırdığı 500 yıllık bir camiydi. Babri Camisi Güney Asya’nın en önemli İslam eserlerinden birisi ve estetik olarak çok yüksek değere sahip bir yapıydı.
Bu caminin Hindu ulusal bilinçlenmesinde ötekini temsil eder bir yapı haline gelmesi 1853 yılına dayanıyor. İlk kez bu tarihte (muhtemelen İngiliz oryantalistlerin teşvikleriyle) caminin bulunduğu yerde 900 bin yıl önce Hindu tanrısı Vishu’nun inkarnasoyonu olarak Rama’nın doğduğu gibi teolojik bir hurafe ortaya atıldı.
***
Hindu fanatikleri o tarihten bu yana ulusal mevcudiyetlerinin temel meşruiyetlerinden biri olarak bu anlatıya sarıldı. Babri Camisi, Hindistan’ın bağımsızlığına kavuşmasıyla 1949 yılında ibadete kapatıldı.
Devlet kanalında Rama inancının propagandasının yapıldığı bir dizi 1980’li yılların sonunda 18 ay boyunca yayınlandı ve büyük ilgi gördü. Hindular artık bu camiyi kendi kimliklerinin bağrına saplanmış bir hançer olarak görüyordu.
Şu anda da iktidarda olan Hindistan Halk Partisi (BJP) buraya bir Rama tapınağı yapılması için büyük bir kampanya başlattı. Hindistan’ın şimdiki Başbakanı Modi’nin de organizasyonunda yer aldığı kampanyalara 1990 yılında o zamanki BJP lideri Lal Krishna Advani öncülük ediyordu. Tahrik ve propagandalar vahşete dönüştü ve nihayet 1992 yılında 150 Hindu fanatik, 500 yıllık camiyi kazma ve küreklerle yıkıp yok etti.
Dram bu kültürel barbarlıkla kalmadı. Hindular ve Müslümanlar arasında 1992 yılında yıkım nedeniyle yaşanan çatışmalarda çoğu Müslüman 2000 kişi de hayatını kaybetti. Tüm bu olaylara sebebiyet veren, içlerinde BJP’nin üst düzey politikacılarının da bulunduğu zanlılar, göstermelik mahkemelerde beraat etti.
***
Mayıs ayınca üçüncü kez başbakanlık seçimlerine girecek Modi için Rama tapınağının açılışı bulunmaz bir nimet. Modi döneminde nerdeyse resmi ideoloji haline gelen din soslu Hindu milliyetçiliği Rama tapınağı ile birlikte elle tutulur gözle görülür bir sembole sahip olacak. Modi, nüfusunun yüzde 85’i Hindulardan ve yüzde 14’ü Müslümanlardan oluşan Hindistan’da, şeytani deha ile pervasız bir ırkçı performans sergileyerek, Hindu şovenizmini siyasi bir silah haline getirdi.
Modi’nin Hindu ulusalcılık söylemine göre Hindular yüzlerce yıl, önce Müslümanların (Türkler) sonra Hıristiyan İngilizlerin hakimiyetinde kaldı. Bu anlatıya göre Hinduların 500 yıl maruz kaldığı basıklardan sonra Rama tanrısı nihayet ait olduğu yere, Ayodhya’ya geri dönüyor. Bu anlatıyı aşırı yorumlayanlar Rama’nın yerine Modi’yi koyuyor.
Başbakan Modi, Rama tapınağının açılışındaki dini ritüelleri bizzat kendisi yönetecek. Açılış töreninin baş aktörü Rama Tapınağı’nın kendisi değil Modi olacak. Modi bu açılış öncesinde gerekli olan kutsiyeti sağlamak adına 11 gün oruç tuttu ve birçok Hindu tapınağını ziyaret etti.
***
Modi aslında bölgedeki en önemli rakibi olan Çin’i paradoksal bir şekilde ilham kaynağı olarak görüyor. Çin’in dev bir nüfusla elde ettiği ekonomik başarıyı Hindistan da aynı düzeyde olmasa da yakaladı. Çin’in başta Uygur Türkleri olmak üzere tüm azınlıkları baskı altında alması ve bunun büyük yaptırımlara yol açmaması Hindistan’ı da Müslümanlara yönelik baskılarda cesaretlendirdi.
Batı’nın Çin’e karşı en önemli destekçisi olan Hindistan, Gazze Savaşında diğer Global Güney ülkelerinin aksine tarafsız ya da İsrail karşıtı tavır almadı bilakis direk İsrail’i destekledi. Böylece Batı ittifakının yanında yer aldı.
***
Babür Şah’ın Çağatay Türkçesi ile yazdığı ünlü Babürname, Türkçe’nin en önemli klasiklerinden birisi olarak kabul ediliyor. Babür Şah dirayetli bir hükümdar ve zeki bir siyasetçi olmasının yanında iyi bir şair olarak da tanınıyor. Babür Şah’ın şu rubaisi o dönemlerden bugüne yapılan bir uyarı gibi:
“Her kim ki vefa qılsa vefa tapqusıdur, Her kim ki cefâ qılsa cefâ tapqusıdur, Yahşi kişi körmegey yamanlıg hergiz, Her kim ki yaman bolsa ceza tapqusıdur
Her kim vefa gösterse, vefa bulacaktır, Her kim cefa ederse, cefa görecektir, iyi kişi, asla kötülük görmesin. Her kim kötü olursa, ceza bulacaktır.’’