Deprem Politik
6.8’ lik Elazığ depreminde ölenlere Allah’tan rahmet, yakınlarına başsağlığı ve yaralılara âcil şifalar dilerim.
Bu bizim ilk depremimiz değil ve son deprem de değil. Deprem kuşağında yaşadığımızı unutmak bir şey değiştirmiyor.
Depremin olduğu ilk anlardan itibaren ve sonraki aşamalarda sosyal medyada tuhaf tutumlar takınanlar oldu. Tuhaf da demeyelim kötü ve kötü yaklaşımlar, yalanlar, nefretler. Elbette bunlar çoğunluk değildi, elbette kolu ancak kendisini çamurlamaya yetecek uzunlukta kimselerdi ama nasıl söylemeli, o felaket ânındaki bu pusuya yatmış çakallığın ayağa kalkması yine de ürpertici ve rahatsız ediciydi.
Bazıları temsil düzeyinde, bazıları popüler, bazıları anonim olsa da; yalanları, kötücül duyguları, o ân için anlamsız bir takım lafları ipe dizmekte beis görmediler.
Bu millet ve bu devlet 99 depremini de gördü. Unutmuş olabilir miyiz olanları?
Son depremin ilk anından itibaren Millet de, Devlet de, kurumlarla birlikte tek tek insanlar da olabileceklerin en iyisi şeklinde organize oldular ve süratle kurtarma, barınma, yeme-içme, tedavi etme faaliyetlerini icrâ ettiler.
Bu deprem de umumu etkileyen bütün olaylar gibi bir gösterge oldu.
İyiler iyiliğin tarafında yer aldı ve ve bu sorumluluğun gereğini yaptı.
Kötüler de öyle. Kendi taraflarını seçtiler ve bu seçimin gereğini yaptılar.
Bütün bunları geçelim demiyorum, geçemeyiz.
Herkesin vuku bulması üzerinde ittifak ettiği büyük İstanbul depreminin öngörülemez sonuçları için ne yapıldı, yapılıyor?
Binaların ne kadarı sağlam?
Müteahhit/mal sahibi/ denetim görevlisi üçgeninin; hile/açgözlülük/suistimal üçgeni hangi binada var, hangi binada yok?Cevabını kolayından verebilir misin Abidin?
Yoksa mıymıylamak için deprem ânını mı beklersin?
Hak muînimiz ola.
Şahdamarıyla oynayan çocuklar
(…) Çocuğun oyun alanı doğa ve hayatı keyifli hale dönüştürdüğü doğal nesneler olduğu halde Amerika’da 2005 yılında 137 okulda “Koşmak Yasaktır.” tabelaları asılır. Sigorta şirketleri zarar ermesin diye.
Richard Louv Doğadaki Son Çocuk eserinde çocuklar için önerdiği:” Daha fazla park, az alışveriş merkezi, daha fazla çiftlik, daha az ticari tarım, daha müreffeh küçük kasabalar küçük şehirler, daha fazla güneş ağaç, daha az yol, daha fazla bisiklet ve daha az otomobil daha az telaş ...” sözleriyle çocuklara doğanın ekosisteminde çocukların doğa ile kendi oyunlarını oynamaları için daha fazla alan oluşturmamız gerektiğini dile getiriyor devamında.
Oyuncak sanayisi çocukların doğal hayata olan taleplerini bildiği için oyuncakların ekseriyeti doğayı taklit eden nesnelerdir. İngiliz yazar John Berger: “ oyuncaklar, çizgi filmler, resimler, süsler başka hiçbir imge oyuncak hayvanlar ile rekabet edemez. Çocuklar en çok oyuncak bir hayvanı eline alıp onunla konuşur... Doğa çocuklarımızın yaşamından silinip giderken onlar bize açlıklarını bildiriyorlar.”
Çocukları modern hayatın sentetik ve sanal oyunlarıyla dar ağaçlarından kurtarmak için doğaya dayalı bir insan yaşamına ihtiyaç var. Mahallemizdeki ağaçları çocuklar için kaydıraklara dönüştürmeye gerek yok her ağaç çocuk için bir kaydıraktan daha çok şey ifade eder. Ali Barskanmay- Çeto 12
Vergi vermek ya da vermeme depremi önlemez.