Yunanistan ne yapmak istiyor?

Türkiye Suriye ve Irak’ta terör örgütleri ile mücadele ederken, bir taraftan da mülteci sorununu kalıcı bir şekilde çözmek isterken, Yunanistan sizce bu düşmanca tavırları ile ne yapmak istiyor?

Açıkçası bu sorunun cevabı, herşey iyi giderken bir anda FETÖ’cülere, DHKPC ve PKK terör örgütü mensuplarına yeniden sahip çıkmasının ve Türkiye ile ilişkileri sıkıntılı olan Mısır ve israil ile adalar bölgesinde hava ve deniz tatbikatları yapmasının ardından gizli.

Bu yapılanların bir tanesi bile aslında ilişkileri germeye yetecekken Yunanistan, geçmişi hatırlatan isimler vererek tatbikatlar yapmakta, bazı adalar üzerinde hak iddia ederek güç gösterisine devam etmektedir. Bunları yaparken de AB’yi arkasına alarak yüksek perdeden konuşmaktadır.

Yunanistan’ı bunlara yapmaya iten birkaç motivasyondan bahsedelim. Birinci bölümde kendi iç motivasyonlarından bahsetmek lazım.

1990 yılındaki GSYH baktığınızda Yunanistan’ın yaklaşık 100 milyar dolar ve Türkiye’nin de 150 milyar dolar olduğunu görebiliriz. Bu rakam günümüzde ise Türkiye lehine neredeyse üç misli artmış durumda . Bu da bütün dengeleri altüst ediyor. ABD’nin ısrarla sürdürmek istediği o 7/10 dengesi çoktan Türkiye lehine bozulmuş durumda.

***

Savunma sanayisinde dışa bağımlılığı azalmış ve uzun menzilli füze sistemlerine sahip bir Türkiye de Yunanistan için korkulu bir rüya. Bu bağımsızlık daha önce kullandığı argümanları da boşa çıkarmış durumda. Ne zaman Türkiye ile bir sorun yaşasa ya ABD üzerinden ya da AB üzerinden Türkiye’ye gizli silah ambargoları koydurmayı hep başarmıştı. Bu kullandığı büyük silah da artık elinde değil.

Geçmişte Türkiye ile Rusya sorun yaşadığında Yunanistan bu gücü dini bağlantılarını kullanarak hep kendi lehine çevirmeyi başarmıştı. Türkiye’nin Rusya ile stratejik ortaklığa gitmesi kendi oyun planlarını da altüst etmiş durumdadır. Siyasal destekçilerini kaybetmeye başlayınca kendisine yeni oyun partnerleri aramaya başlamıştır. Bunlar da ‘düşmanımın düşmanı benim dostumdur’ kontenjanından gelen ülkeler olmaya başlamıştır.

Türkiye kendi iç sorunlarını ( terör ve siyasal istikrarsızlık ) çözmeye başlarken Yunanistan ekonomik ve siyasal krizler ile boğuşmaya başlamıştır. Kişi başı milli gelir yüksek olmasına rağmen devlet gittikçe fakirleşmeye devam etmektedir.

Türkiye ve Yunanistan arasındaki nüfus dengesi çığ gibi büyümeye devam etmektedir. Yunanistan nüfusu sabit kalmaya devam ederken bir taraftanda yaşlanmaya başlamıştır . Türkiye ise en genç dinamik nüfusuna sahip ülkedir. Bu ise en önemli milli güç unsuralarından biri olan nüfus sayısının güç çarpanını Türkiye lehine artırmaktadır.

Sınır sorunlarını çözmesi ile beraber Türkiye’nin başını Ege’ye ve Kıbrıs’a çevireceğini Yunanistan çok iyi bilmektedir. Bu nedenle sorun çözme işlemi devam ederken gerilimi artırmak şu an için işine gelmektedir. Arkasına AB’yi alarak yaptığı bu gerilim ile ekonomik olarak da Türkiye’nin önüne yeni açmazlar koymak istemektedir.

***

Türkiye’nin savunma doktrini; bir taraftan bir veya birkaç terör örgütü ile düşük veya orta ölçekli bir mücadele ederken, aynı anda bir ülke ile savaşı kabul etmesi üzerinedir. Bu doktrini Yunanistan da NATO partneri olarak çok iyi bilmektedir.

Bunu bilmesi işin içinde tuzak olduğunun da açık bir göstergesidir. Yunanistan savaş çıkarmadan Türkiye’yi kontrollü gerilimin içine çekmeye çalışmaktadır.

Bu saydığım iç faktörlere sizler de eklemeler yapabilirsiniz.

Gelelim yurt dışı motivasyon kaynaklarına; Ülkenin borç yükü ödenemez bir boyutu çoktan geçmiştir. Ülkenin bir çok önemli tesisi ya satılmış ya da işletme hakkı otuz yıllığına devredilmiştir. Bu ödenemez borç , ülkenin milli kararları alması sırasında farklı yerler tarafından istenmeyen noktalara savrulmasına yol açabilir. Sanırım açmaya da başlamış durumdadır.

Normalde Yunanistan’ın durumunda olan bir ülke, Türkiye ile sorunlarını en azından dondurmaya, sonrasında Ege ve Kıbrıs açıklarında ortak enerji yatırımlarına girmeyi tercih eder. Savunma giderlerini de düşürerek bir çıkış yolu bulmaya çalışır. Bunun dışında bir yol izliyor ise bu akıl dışı yolu finanse eden bir motivasyon kaynağına ihtiyacı vardır.

Türkiye kendisine kurulan tuzakları bir bir geçerek yoluna ilerlemeye devam etmektedir. Türkiye büyüdükçe sorunlarının boyutu küçülmeye devam edecektir. Sorun çıkaran ülkeler de buna dahildir.

YORUMLAR (32)
YORUM YAZ
UYARI: Hakaret, küfür, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış, Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır. (!) işaretine tıklayarak yorumla ilgili şikayetinizi editöre bildirebilirsiniz.
32 Yorum