Bir özel operasyon
Kırmızı bültenle aranan bir teröristin bulunma hikayesini bir de benden dinlemek ister misiniz? Bilinmeyen bir yerde yapılan toplantı. Masada açılmış haritalar ve uydu görüntüleri...
İstihbarat biriminin başındaki kişi diğer kişilere operasyonda ele geçirilecek teröristle ilgili detaylı bilgiler veriyor. Nerede bulunduğu ve nereye gideceğiyle ilgili özel bilgileri paylaşıyor. Operasyonu yapacak kişi istihbaratın güvenilirlik derecesini soruyor. Cevap ise, sahada olan ekibin göz mesafesinde, ‘diğer keşif ve gözetleme vasıtalarıyla 24 saat takip altında tutuyoruz’ diyor.
***
Operasyonu yapacak birimden bir kişi sahada çatışma çıkarsa takviye alınıp alınamayacağını soruyor. İstihbarat yetkilisi bir tim kadar mevcudun yardıma gelebileceğini söylüyor. Operasyon komutanının amiri ise olaya direkt girerek ‘Havada bulunan uçaklar ve silahlı İHA ile kesintisiz atış desteği sağlanacak’ diyor.
Operasyon birimindeki muhabereden sorumlu kişi, bu kez kesintisiz iletişim kurulup kurulamayacağını soruyor. Bölgenin kesik arazi yapısı nedeniyle bazı yerlerde iletişimin kesilebileceğini bu nedenle havada bulunan bir gelişmiş hava gözlem uçağının aktarma işlemi için kullanılacağını ifade ediyor.
Operasyon komutanına bu kez istihbarat biriminin başındaki kişi bir soru yöneltiyor: Harekat için hazırlanma süreniz nedir?
Operasyon komutanının cevabı, ‘Detayları tespit edildikten sonra üzerine intikal süresini ekleyin’ oluyor (uçar birlik, hava indirme veya karadan intikal)
İstihbarat yetkilisi, arazi yapısının karadan intikali zorlaştırdığını ve helikopterle intikalin mümkün olmadığını, tek çarenin yüksek irtifa atlayışı olduğunu söylüyor.
Ekip ‘sorun yok’ şeklinde kafasını sallıyor.
Operasyon komutanı, sahanın şu andan itibaren kendi ekibi tarafından da izlenmesini talep ediyor. İstihbarat birimi yetkilisi ‘şu andan itibaren anlık olarak izleyebilirsiniz’ diyor.
Herkes birbirine başarılar dileyerek toplantıyı terk ediyor.
Operasyonu icra edecek birimin komuta merkezindeki monitörler üzerinden harekat izlenmeye ve operasyon birimine aktarılmaya başlanıyor.
Tim, atlayış bölgesine yaklaşırken operasyon merkezindeki komutandan son emir duyuluyor.
“Allah yar ve yardımcınız olsun”...
***
Bu son sözü söylememiş olsam, ABD ait bir birimi veya aksiyon filminden bir kareyi size anlatıyorum zannederdiniz.
Memleketin son geldiği yer işte burası.
Geçmişte ‘size anlık istihbarat veriyorum’ diyenlerin aslında bir saat fasıla ile görüntü aktardığını öğrenmemizin üzerinden yıllar geçti.
Casus uydu görüntülerinin sır gibi saklanıp verilmediği dönemden kendi uydumuzla görüntü alınan döneme gelindi.
Silahlı İHA istenince ‘olsa vallahi verirdik’ denilen dönemden her ay iki SİHA’nın göreve başladığı günlere geldik.
MİT ve Hava Kuvvetleri envanterine alınan gelişmiş dinleme ve gözetleme sistemleriyle kontrol alanı 800 kilometreye çıkarıldı.
MİT, kendi dış operasyon timlerini yetiştirerek sahaya indi ve Özel Kuvvetler birkaç ülkenin uzak mesafelerde yapabileceği gelişmiş harekat tekniklerini uygulayabilecek yeterliliğe ulaştı.
Son dönemde PKK’nın kafasını çıkaramamasının altında yatan neden bu ekip çalışmasından kaynaklanıyor. Özel operasyon ekip ve yürek işidir.
***
Artık iyi işler yapan insanları topluma anlatma zamanı. İlk olarak da Yaşar Güler paşa ile bu işe soyunuyorum.
Yaşar Güler paşa ikinci başkanken Özel Kuvvetler’in teknik ve eğitim anlamında güçlenmesinde büyük katkıları olmuştu. Bu başarıyı Jandarma Genel Komutanlığı görevinde de sürdürmeyi başardı. Şimdi sıra Kara Kuvvetleri Komutanlığı dönemindeki başarılarında.
Yaşar Güler paşa risk alan, modern ordu yapılanmalarını yakından takip eden, teknolojiye meraklı ve pratik zekaya sahip bir insandır.
Taşın altına elini değil, vücudunu koymaktan çekinmeyen bir askerdir.
Allah yar ve yardımcısı olsun...