Sandık bize ne söylüyor?
Bu yazının yazıldığı saatlerde cumhurbaşkanlığı seçiminde sonuçlar henüz netleşmiş değildi. Eğer sandık sonuçları böyle bir seyir izlemeye devam ederse, büyük bir ihtimalle ikinci tur yolu gözüküyor.
Gerçi CHP’den yapılan açıklamalarda, özellikle CHP’nin önde olduğu sandıklarda AK Parti itirazda bulunduğu için verilerin geç girildiğinin altı çiziliyor. Dolayısıyla bu veriler girildiğinde Erdoğan ve Kılıçdaroğlu’nun başa baş bir sonuç alacağı, hatta CHP’nin verilerine göre Kılıçdaroğlu’nun burun farkıyla seçimi önde bitirme ihtimali de var.
Ancak hemen belirtmek gerekiyor ki Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın son günlerde yaptığı hamlelerin, AK Parti’nin beklentilerinin bile üstünde bir oy oranını ortaya çıkardığı anlaşılıyor.
Normalde ekonomiden hukuka, eğitimden dış politikaya kadar böylesine büyük sıkıntıların yaşandığı bir ortamda, hiçbir iktidarın böyle bir oy oranına ulaşması siyaseten de matematik olarak da mümkün değildir.
Galiba hep birlikte sosyolojiyi biraz ıskalıyoruz. Zira toplumun bir bölümü aldığı yardımlara, EYT’ye, asgari ücret zamlarına, bir bölümü de Ayasofya’ya, dini söylemlere bakarak oylarının rengini belirliyor.
Ve öyle anlaşılıyor ki AK Parti’nin, bütün seçim kampanyası boyunca, “Bunlar gelirse Öcalan’ı serbest bırakacak, Güneydoğu’ya özerklik verecek” benzeri hakkaniyetle pek de bağdaşmayan söylemlerinin seçmen üzerinde büyük bir etkisi olmuş. Ama olmuş… Demek ki muhalefet, milleti ikna etme konusunda AK Parti kadar başarılı olamamış.
Ayrıca milletvekili seçimlerinde de Cumhur İttifakı başarılı bir performans ortaya koymuş bulunuyor. AK Parti ve MHP’nin oy oranı yüzde 50’ler civarında. Bu sonuçlardan da anlıyoruz ki AK Parti ve MHP toplumun hassas noktalarını daha iyi analiz etmiş, muhalefet ise Millet İttifakı ise toplumun hassas noktalarıyla buluşma konusunda aynı başarıyı sağlayamamış.
Aslında AK Parti bütün bölgelerde önemli ölçüde oy kaybetmiş, ancak yeni seçim yasasının sağladığı avantaj yüzünden daha fazla milletvekili çıkarmış bulunuyor.
Eğer cumhurbaşkanlığı seçimi ikinci tura kalırsa, parlamento aritmetiği belirleyici bir rol oynayabilir.
Sonuçları nasıl değerlendirirsek değerlendirelim, ortaya çıkan tablo kesinlikle millet iradesinin bir sonucudur ve buna sadece saygı duymak gerekir.