Birbirinden beter iki kötü haberim var, iyi haberim hiç yok

Kötü haberlerden birincisi şu: Siz elektriğin fiyatı 1 Ocaktan itibaren zamlandı sanıyorsunuz ama hayır, Aralık ayından itibaren kullandığınız elektriğe zam geldi.

Bunu nereden mi biliyorum? Ailecek oturduğumuz evimizin elektrik faturası dün geldi ve orada gördüm, ondan biliyorum.

3 Aralık 2021’den 6 Ocak 2022’ye kadar geçen 34 günlük sürede toplam 591,198 kWh elektrik tüketmişiz. Faturamız 632 lira 69 kuruş. Oysa bir önceki faturamız 404 lira 80 kuruştu. İki fatura arasında yüzde 56 fark var.

Dört kişi yaşadığımız evimizde toplam tüketimimizin ilk 170 kWh’sını 0,807235 liralık fiyattan 137 lira 23 kuruş; kalan 421,198 kWh’lık bölümünü ise 0,905038 liralık fiyattan 381 lira 20 kuruş olarak faturalandırmış Boğaziçi Elektrik Dağıtım AŞ.

Evet, kademeli tarife ve zam çoktan cüzdanımızdan çıkmaya başladı.

Ancak yegane kötü haberim bu değil sizlere.

632 lira 69 kuruşluk son faturamı 591,198 kWh’lik son aylık tüketimimize bölüyorum; bizim ev için vergiler, fonlar vs dahil “paçal” elektrik fiyatını buluyorum: Kilowatt saat başına 107 kuruş.

Doların fiyatını eğer 13 lira kabul edersek (ki değil, bu yazıyı yazdığım anda ekranda 13,78 gözüküyor) 107 kuruş 8 Amerikan centinden biraz fazla yapıyor. (Bu 107 kuruşu, gerçek fiyattan daha yüksek olduğunu bile bile ortalama fiyat olarak kullanıyorum.)

Elektrik üreticileriyle elektriğin toptan alıcısı konumundaki TEİAŞ’ı bir araya getiren Elektrik Piyasası AŞ’nin 6 Ocak günkü rakamına bakacak olursak, o gün elektriğin ortalama fiyatı 106,8 kuruş olmuş. Yani dolar cinsinden söylersek 8,1 cent. Bu yazıyı yazdığım günün, 7 Ocak’ın ortalama fiyatı 122,4 kuruş, veya ABD doları cinsinden 9,15 cent.

Gelin bir de benim fatura dönemime bakalım, yani 3 Aralık-6 Ocak arasına. Bu 34 günlük sürede EPİAŞ piyasasında elektriğin ortalama fiyatı 102,6 kuruş olmuş; ABD dolarıyla bakarsak 7,6 cent yani.

İzninizle bu EPİAŞ piyasasının nasıl çalıştığını anlatayım. Her sabah Türkiye Elektrik İletim AŞ (TEİAŞ) adlı devlet şirketi, o günün hangi saatinde ne kadar elektriğe ihtiyacı olacağını bu piyasaya bildiriyor. Üreticiler de hangi saat için kaç paradan üretim yapacaklarını söylüyorlar. Her sabah elektronik ortamda ihale yapılıyor ve ortaya (gün içindeki fiyatlar değişmekle birlikte) bir ortalama fiyat çıkıyor.

Örneğin kendim için baktığım 3 Aralık-6 Ocak arasında gün içinde TEİAŞ’ın alım fiyatı saat 17.00’den 19.00’a kadarki 2 saatte 9,1 cent’e kadar yükselmiş ama sabaha karşı 03.00 ile 05.00 arasında 4,4 cent’e kadar düşmüş. Ve az önce yazdım, ortalama günlük fiyat 7,6 cent olmuş.

TEİAŞ, satın aldığı bu elektriği 26 bölgesel dağıtım şirketine iletiyor. TEİAŞ’ın elektrik dağıtım şirketlerine elektriği kaç lira veya cent’ten sattığını bilmiyoruz.

Elektriği TEİAŞ’tan alan dağıtım şirketleri de bize satıyor. İşte az önce yazdım, bizim evimiz için son 34 günün vergiler vs dahil paçal fiyatı 107 kuruş.

Birkaç paragraf önce aynı dönem için elektriğin üretim fiyatını da yazmıştım, hatırlayın 102,6 kuruş.

Sorumuz şu: Devlet, 102,6 kuruşa satın aldığı elektriği dağıtım şirketine kaça satmalı ki, dağıtım şirketi aynı elektriği bana vergiler dahil 107 kuruşa satabilsin?

Çünkü, TEİAŞ devlete ait olsa bile sonunda bir anonim şirket. Hadi kâr amacı gütmesin ama personeline maaş ödeyecek; işlettiği devasa iletim hattı şebekesinin bakımını yapacak, bu şebeke için ilave yatırımlar yapacak… Yani, satın aldığı elektriğin fiyatının üzerine makul bir kâr oranı ekleyerek satmalı ki bütün bunları yapabilsin. Kaldı ki, fizik kanunları gereği TEİAŞ satın aldığı elektriğin ciddi bir miktarını o iletim hatlarında kaybediyor zaten. Hattın boyu uzadıkça kayıp oranı artıyor.

Öte yandan, evimize kadar elektriği getiren dağıtım şirketlerinin hiçbiri devlet şirketi değil. Buraları işleten yatırımcılar çok ciddi fiyatlar ödeyerek bu imtiyazları satın aldılar, alırken de yabancı para cinsinden krediler kullandılar. Yani dağıtım şirketleri doğaları gereği kâr amacı güdüyorlar, borç ödemeye çalışıyorlar.

Kötü haberi tahmin ettiniz sanırım: Devlet, hala elektrik faturasının bir bölümünü üstlenmeye (en az yüzde 20) devam ediyor. Bu ise sürdürülemez bir şey, yani elektriğe bundan sonra zam da kaçınılmaz.

Nerede duracak bu zamlar?

Uzun dönemde Türkiye’de elektriğin satış fiyatı 15 Amerikan cent’i civarındadır. Yani, doların değeri hiç değişmese dahi bugünkü fiyata yüzde 100’e yakın bir zamma ulaşana kadar fiyatlar artacak. Ama yarın ama ertesi gün. Bizim ev için 107 kuruş olan fiyat 2 liranın üzerine çıkana kadar yani.

Bundan kaçış yok.

Not: Bu yazının daha önceki versiyonunda sehven TEDAŞ’ın adı geçiyordu, Türkiye’de elektrik iletimini TEİAŞ yapıyor, o düzeltildi.

YORUMLAR (88)
YORUM YAZ
UYARI: Hakaret, küfür, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış, Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır. (!) işaretine tıklayarak yorumla ilgili şikayetinizi editöre bildirebilirsiniz.
88 Yorum