Elektriğe %20 gizli zam
2012 yılında 45.922 milyon sm3 doğalgaz+LNG ithal eden Türkiye, 2016 yılında 46.352 milyon sm3 gaz ithal etti.
2012 yılında gaz (+LNG) ithalatına tam 42 milyar 416 milyon dolar öderken, 2016 yılında ithalata 16 milyar 503 milyon dolar ödedik.
Aradan geçen sürede gaz ithalat faturası tam 25 milyar 913 milyon dolar azaldı. Artık gazı pahalı değil, ucuza alan bir ülkeyiz. Bu ucuzluğun ana nedeni de, dünyada gaz fiyatlarının düşmesinden geliyor.
Peki, gaz fiyatları düştü de, Türk Halkı bundan yararlandı mı?
Hayır...
Haziran 2012’de 0,834 TL/krş olan İGDAŞ gaz fiyatı, Aralık 2016’da 0,930 TL/krş fiyattan satılıyor. Hem de yüzde 10 indirime rağmen.
Burada hemen şunu diyeceksiniz. “İbrahim bey kurlar arttı ya? Artan dolar nedeniyle indirim yapılmıyor.”
Maliye Bakanlığı verilerine göre 2012 yılında ortalama dolar/TL 1,793 olarak görülüyor. Çarpın 42 milyar 416 milyon dolar ile. Eder mi size 76 milyar Lira.
Gelin 2016 yılına... Ortalama dolar kuru 3,021 lira. Çarpın ödediğimiz gaz faturası olan 16 milyar 503 milyon dolara. Eder mi size 50 milyar lira...
Eeee, ne oldu şimdi aradaki 26 milyar liralık fark? Kim faydalandı 26 milyar lira daha az ödeyerek aldığımız doğalgazdan? Bilen var mı?
Sadece 2016 yılında gaz ithalatında Türk Halkına yansıtılmayan fiyat farkı 26 milyar Liradır. Hesap bu kadar basit.
Enerjiyi ucuza ithal ediyoruz ama Türk Halkına pahalıya satıyoruz. Sadece 2016 yılında 26 milyar liralık bir fark oluştu, ama bu farkın nereye gittiğini bilmiyoruz.
***
Gelelim şimdi asıl meseleye.
Dün bahsettiğimiz “örtülü elektrik zammı” konusuna bakalım. Türkiye elektrik üretiminin yaklaşık 1/3’ünü doğalgaz termik santrallerinden karşılıyor.
Yukarıda doğalgaz ithal fiyatlarını vermemin nedeni bu yüzdendi. Ucuza aldığımız doğalgaz ile ucuza elektrik üretme imkanımız vardı. Ama anlaşıldığı kadarı ile bu ucuzluk imkanını ülke olarak kullanamadık. Hatta bazen elektrik bile üretemedik.
Bırakın ucuzlatmayı, galiba ülke olarak elektriğe zam bile yaptık. Ama bu zammı öyle bir şekilde yaptık ki; kamuoyunda anlaşılmasın diye örtülü-gizli şekilde gerçekleştirdik. Hatta kamunun bu zamda bir payı da yokmuş gibi algı verdik.
Gelin olayın detayına biraz daha inelim.
***
EPİAŞ verilerine göre 7 Kasım 2016’da 13 kuruş seviyesinde olan elektrik fiyatları (Gün Öncesi Piyasa), 14 Kasım haftası 15 kuruşa çıkıyor. 21 Kasımda ise elektrik fiyatları 16,3 kuruş oluyor.
Elektrik fiyatlarında Kasım’da başlayan artış durmuyor ve 5 Aralık 2016’da 18 kuruşa yükseliyor. 12 Aralık 2016’da ise 21 kuruşa yükselen fiyatlar, 19 Aralıkta 32 kuruşa varıyor.
İşin özü şu:Elektrik fiyatlarında sadece 3-5 günlük ve fırtına bağlı fiyat artışları yaşanıyor denilmesine rağmen aslında sorun, daha derin ve uzun vade birikimi olarak ortaya çıkmış.
EPDK verilerine göre elektrik dağıtım şirketleri hane halkına tavan fiyat tarifesinden elektrik vermektedir. 2017 yılında tek zamanlı tarife fiyatı 21,40 kuruş olarak belirlenmiş. Oysa toptancı-aracı şirketler serbest tüketici denilen sanayicilere, tacirlere, ofislere 16-18 kuruş aralığından elektrik satmaktaydı.
Büyük tüketiciler elektrikte tavan fiyat tarifesinin yüzde 20-25 altından elektrik alabiliyordu.
***
Elektrik fiyatları artıp, bir ara üreticide 500 kuruşa kadar yükseldiğinde işte o toptancılar 500 kuruştan elektrik alıp-16-18 kuruştan elektrik satmak zorunda kaldılar. O zor günlerde sadece bir büyük firmanın günlük zararının 30 milyon dolar olduğu hesaplandı. Gerisini siz düşünün..
Fiyat artışlarında sorunun ne yıkılan trafolardan, ne de kesildiği iddia edilen kablolarda olmadığı anlaşılınca ve fiyatlar yüksek kalınca ne mi oldu? Toptancı şirketler müşterileri ile sözleşmeleri yenileme kararı aldılar.
2 milyon 700 bin civarında olan serbest tüketicilere ve Organize Sanayi Bölgelerine (OSB) artık 16-18 kuruştan elektrik satma imkanı kalmadı.
Elektrik piyasası yönetim sisteminin aksaması ile oluşan fiyat artışları, Türk Sanayicisine ağır bir yük oluşturdu. Toptancı firmalar yeni sözleşmelerde fiyat hanesini artık 20 kuruşun altında açmamaya başladı. Hatta bir çok sanayici bir önemi/farkı kalmadığı için elektriğini o bölge perakende dağıtıcısından almaya başladı.
Zaten dün de değindiğim gibi, toptancı şirketler sözleşme yenilemeye kalktığında EPDK devreye girip, serbest piyasa kurallarına aykırı şekilde 93 firmaya yeni müşteri alma yasağı getirdi. Ama yine değindiğim gibi bazı firmalar bu yasağın dışında bırakıldı. Hatta bir büyük firmanın tek başına bırakılarak adeta piyasanın ona emanet/hibe edildiği bile söyleniyor. İnanın detaylı bilgiyi EPDK’nın bu konudaki şeffaflık açıklaması ile öğreneceğiz.
***
2016 yılında yeni vergi artışı olmayacak açıklaması sonrasında maalesef 4 yeni vergi artışı yaşandığını defalarca yazmıştım.
06 Ocak günü Bakanlıktan “elektrik ve doğalgaza 2017’de zam yok” açıklamasının ardından yaklaşık 2 milyon 700 bin büyük tüketici yüzde 20 civarı elektrik zammı ile karşılaştı.
Acaba bize ne oluyor? Sözle icraatlar neden tutmuyor? Yeni bilgileri bekleyin... Veya sizde yazın.