Kadıköy’de ezeli rakibine karşı üst üste kaybedilen iki maçın faturası teknik direktör ve yönetime göre, ‘az hasar’ olarak değerlendirilse de, oynanan oyunla taraftarı mutlu edemeyen bir Fenerbahçe var ortada...
Sarı-Lacivertliler için rotasyondan ziyade, hak edenin sahada olacağı, futbolcuların zevk alacağı sağlam bir oyuna ihtiyacı var. Kadrosunda kalabalık bir orta saha olduğu izlenimi verse de 23 hafta geçilirken Sarı-Lacivertlilerin oyuna hükmettiği maç çok az.
9 maçta kazanılan 8 galibiyet 1 beraberlik inanılmaz seri bunu da vasatın altında bir oyunla geldi. Tek maç olmasından dolayı iki takımda kontrollü oyunu tercih ederek başladı.
Başakşehir oyun geneline iyi yayılarak rakibine rahat pas yapma, ve ön alan presini etkisizleştirerek rakip stoperlerin arkasına atacağı toplarla tehlikeler bulma planı ile başladı. İlk yarıda bu plan iyi tuttu Lemos, Attila ve Gökhan’ın kritik müdahaleleri tehlike olmadan geçiştirildi. Aynı Lemos orta sahada yaptığı amatörce hareketle hem takımını eksik bıraktı hem de golü kalesinde gördü. Pozisyonda hakem Fırat Aydınus oyunu avantaja bırakması çok doğru bir hareket ama kırmızı kartlı pozisyonlarda avantaj sağlanılıyor mu bilmek lazım!
İkinci yarı 3’lü savunmaya dönüp, Osayi, Özil ve Valencia gibi yaratıcı oyuncularını sahaya süren Sarı-Lacivertlilerde, gol atmayı unutan Cisse’nin yapamadığını Valencia yaptı.
Erol hoca, haftalardır bizleri ‘formsuz Ozan’ı neden rotasyona sokmuyor, bir de Thiam gol atıyor diye yanlış mı yapıyor’ diye düşündürüyor.
Çok yönlü bir kadro kurulsa da, Sarı-Lacivertlilerin başında tek yönlü bir hoca var. Maçlar onun istediği gibi gitmez ise bu kaliteli kadrodan çok az ürün alabiliyor.
Kabus dolu bir sezon geçiren Başakşehir için kupada alınan galibiyet Aykut hoca ve ekibi için kupada ilerlemek açısından güzel bir moral olacaktır.
