Devleti masraftan kurtarmak için kolları sıvadım

Asgari ücretin 2024 yılı boyunca 22 bin 104 TL olacağı ilan edildiği gün, enflasyonun yüzde 50’yi bulduğu bir sırada, geride bırakacağımız yılın 17 bin 2 TL rakamından daha az alım gücü anlamına geldiğini fark ettim.

Üzüldüm.

Belli ki, asgari ücret, memur ve emekli maaşlarına da yansıtılacak. Piyasada dolaşan “Artış yüzde 17’de kalacak” söylentisi muhtemelen doğru.

Canım sıkıldı.

Devletin imkanları çalışan kesime cömert davranmaya izin vermiyor; yoksa neden toplumun büyük çoğunluğunu teşkil eden insanlar yoksulluk sınırı altında, açlık sınırına yakın bir halde tutulsun ki?

Kamu harcamaları “İtibarda tasarruf olmaz” yaklaşımı sebebiyle kısılamadığı için, ne yapıp edip devletin imkanlarını artırmak şart.

Hep malum kişiler suçlanıyor, acaba ben bu konuda bir şeyler yapabilir miyim?” diye düşüncelere daldım.

Ben düşüncelere dalmışken, izlediğim televizyon kanalında bir haber gözüme çarptı.

Haber şu: Meclis’in Çocuk Hakları Alt Komisyonu üyeleri, sosyal medya kullanımının çocuk ve gençler üzerindeki etkisini ve 13-16 yaş tartışmasının dünyadaki uygulamalarını yerinde görmek için yurtdışına açılacak ve birkaç ülkeyi ziyaret edecekmiş…

Alt komisyon üyesi milletvekilleri, 27 Ocak’ta Japonya’ya, 12 Şubat’ta Norveç’e gidecek, daha sonra ABD’yi ve İngiltere’yi ziyaret edecekmiş…

Milletvekilleri ne büyük bir zahmete katlanacaklar, düşünebiliyor musunuz? Meclis çalışmalarından uzak kalmaları da büyük fedakarlık onlar için…

Ayrıca bu ziyaretlerin devlet -TBMM- bütçesine getireceği bir yük de var. Nitekim, Japonya’ya seyahatin uçak ve otel masraflarının bir milyon TL’yi bulacağı hesaplanmış…

Ne için bu kadar zahmete ve masrafa katlanılacak?

Sosyal medya kullanım yaşının 13 veya 16 mı olması gerektiğini tespit etmek için değil mi?

Alt komisyon üyelerini zahmetten, devletin hazinesini de masraftan kurtarmak niyetiyle kolları sıvamaya karar verdim.

Hayır, onlar namına aynı zahmete ve masrafa katlanarak o ülkelere gitmeyi düşünmedim; yazılarımı kotarmak üzere karşısına geçtiğim bilgisayar ekranına bakarak ve yerimden kalkmadan bu konuda gerekli bilgileri edinebileceğimden emindim.

Öyle de yaptım.

İlk tespitim şu: Okul çağındaki gençlerin sosyal medya kullanımlarını onların keyfine bırakmak yerine belli bir disipline almak niyetinde pek çok ülkeden geride kalmışız. Ülkelerin yasa yapıcıları konuyu çoktan ele alıp tartışma ortamı hazırlamış ve özellikle ebeveynlerin zorlamasıyla yasal düzenleme yoluna gitmişler.

ABD’de sınırlama konusunda ilk girişimler, okulların yerel yönetimleri zorlamasıyla, cep telefonu kullanma ve mesajlaşmaya getirilen sınırlamalarla 1980’ler sonunda başlamış.

Yaş sınırı getirilen ülkelerde o sınıra uyma görevi genellikle sosyal medya platformu şirketlerine verilmiş. Platformu kullanmak için yapılan hesap açma başvurularında gerekli hassasiyeti göstermediği görülen şirketlere hayli yüklü cezalar öngörülmüş. Avustralya, yasağa uymayan şirketlere 49,5 milyon Avustralya Doları ceza veriyor.

Avustralya geçen ay ülkedeki bütün okullarda 16 yaşın altındaki öğrencilere, Twitter-X, Tik Tok ve Facebook kullanımını yasaklayan bir yasa çıkarmış. Öğreticiliği sebebiyle Youtube yasak dışında tutulmuş.

Komşumuz Yunanistan işi kestirmeden halletmiş: Öğrenciler okula cep telefonu getirebiliyor, ancak onu çantalarından çıkartmalarına izin verilmiyor.

İngiltere 2023’te çıkardığı yasayı Avustralya’nın da yaptığı gibi 16 yaşı sınır kabul ederek geliştirme yolunda.

Almanya’da öğrenciler ancak velilerinin izniyle sosyal medya kullanabiliyor.

Hollanda’da ilkokuldan lise sona kadar akıllı telefon kullanımı yasaklanmış. Belçika da Hollanda’yı izlemiş.

Norveç’te yaş sınırı 13 olarak konmuş ama sınırın 15’e çekilmesi düşünülüyor.

Fransa yaş sınırını 15 olarak belirlemiş; Cumhurbaşkanı Macron 15 yaşın Avrupa çapında yasak olarak kabulü için çalışmaktaymış.

Özetle: Milletvekillerinin ziyareti planladıkları ülkelerde konu tartışma ortamından yasama meclislerinin gündemine intikal etmiş görünüyor.

Japonya konuyu uzun yıllar tartışmış, hala devam ediyor tartışmalar. Japon gazetelerinde tartışmaların ayrıntıları var.

Mısır, İran, Hindistan, Brezilya ve Çin toptan yasakçı bir yaklaşım benimsemiş.

Eminim, milletvekilleri, gereksizliğini yukarıda sunduğum özetten anlayacakları yüksek masraflı ziyaretlerin zahmetine katlanmak istemeyeceklerdir.

YORUMLAR (84)
YORUM YAZ
UYARI: Hakaret, küfür, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış, Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır. (!) işaretine tıklayarak yorumla ilgili şikayetinizi editöre bildirebilirsiniz.
84 Yorum