Parasız yapılan büyük işlerin gücü üstüne…
İnsanın imtihanı kadar felaketi güç ve parayladır. Ne para ne de güç insana mutlak huzur getirir. Para yapaydır, güç, geçici ve aldatıcı. Hatta zehirleyici. Çok para ve gerektiğinden fazla güç başkalarının hakkının elinden alınması demektir. İş yapmak uğruna makul gereklilikten öte işlevi olmayan para gibi modern zamanlarda hayatın akışını belli bir düzene koymak adını halktan geçici süreliğine emanet alınmış sembolik güç sayılan iktidar, çizgiden taştığında felaketin tomurcukları patlamaya başlar. Paraya ve güce tapıp onu saklı itikatlarla yüceltmek bir yeni zaman rahatsızlığı değil. İnsanın kadim ve kolay tedavi olmaz yanı. Tabiatta bulunmadığı halde diğer varlıklara- uluslara karşı ayrıcalık iddiasında bulunan insanın- toplumların bu uğurda yaptıkları hiç şaşırtıcı değil. Çünkü parasız ve herhangi bir güce dayanmaksızın yapılabilecek her işin doğasında mutlak özgürlük ve yaratıcı akıl vardır. Para ve güç yaratıcılık gerektirmediği gibi çoğunlukla akıl dışıdır ve özgürlük diye bir dert taşımaz. Zaten her ikisinin de ilk elde özgürlüğe diş bilemeleri sebepsiz değildir. Paraya ve güce hükmeden, onu yerli yerine koyabilen özgürdür, ister birey olsun isterse toplum. Yücelişin bam telidir özgürlük.
Her devirde olduğu gibi günümüzde de para ve gücün görüntüsü kadar manevra kabiliyeti çok değişti. Hatta dünyayı bu iki yanlış kaynak şekillendirdi. Klasik devletler de para ve güç kullanıyordu fakat ‘adalet’ ve ‘hukuk’ gibi idealleri yüceltiyorlardı. En çok da kapitalizmin amaç ve araçları farklı elbiseler altında dünyaya yayıldı son birkaç yüzyılda. Onca yüksek düşünce ve sanat yaratımı yanında insani yücelikler, tabiatın masuniyeti, fütursuzca harcandı. Bulutlar bile bir güç ve kazanç kaynağına dönüştürüldü. Ülkeler birbirlerinin karasularından balık bile çalıyorlar şimdi. Suyun, dağın, havanın üstüne ağlar atıldı. Gelecekte güneş için büyük çatışmalar olacak. Kapitalizmin ruhunda hız ve çokluk var. Her şey çok olacak ki kendisi görünmezliğe bürünsün ‘malları’ her yeri kaplasın. Gölgesine topladığı her şeye umut şırınga etmek için güç ve parayı yönetmekle yetinmedi kapitalizm, paranın ilahiyatını da güncelledi. Bu ilahiyata göre, ülke değişmeksizin benzer süreçlerde benzer manzalar yeşertilir. Kullanışlı aparatlara ortak hikayelerden geçirilir. Kahramanlıkla hainlik arasında yuvarlanıp yoğrulan ‘kahramanlara’ yeni isimler bulunur. Toplum katmanları onlar adına kolayca birbirine düşürülür.
Mühendislik sadece teknik bir bilgi değildi kapitalizm için. Toplumlara uyguladı sıklıkla onu. Savaşı devreye soktu silah satmak uğruna. Terörü akıl almaz yollarla destekledi. Etki ve tepkilerin varabileceği sonuçları test etti. Güç ve parayı insan aklının ve yaratıcı özgür iradesinin önüne koyarak varlıksal bir özsu boşaltma ameliyesine girişti böylece. Din ve ırksal ülküleri uyuşuk paradigmalarla hep diri tuttu. Dünya ötesi tasavvurlarını gerçekleştirmek adına alabildiğine dünyaya bulandı dinler. Hak ve hukukun kumaşı epridi, döngüye direnenin toprağı elinden alındı. Belli dönemlerde bazı toplulukların doymak bilmez sömürüsü yeryüzünün hafızasını kanattı. Güney Amerika’da İspanyollar eliyle gerçekleşen Batı sömürgeciliği, Doğu’da, Afrika’da kirletmedik değer bırakmadı. 18 ile 20.yy arasında işlenmiş örgütlü suçlar insanlık tarihinde görülmemiş cinstendi.
Eşiğine oturduğumuz zamanda neredeyse dünyanın her noktasında parayı elinde tutan egemenlerle onun paydaşlarının savaşını yaşıyoruz. İnsanı geçmişte var eden temel ülküler neredeyse eğilip büküldü. Bu gidişle müze malzemesi olmaktan öte bir anlam taşımayacak yaratıcı düşünce, özgün kültür ve sanat geçmişin boş eylemlerinden sayılacak. Oysa para ve gücün egemenliği dışındaki büyük işlerin özüne bakılmadıkça bir yere varılamayacaktır insan adına sonuçta. Para ve güç organizmaları topluma, insana, millete doğru değil dalga dalga ve kademe kademe kendi paydaşlarına doğru çalışır. Yönü, kanadı, tarafı, rengi, meşrebi fark etmez, biraz deşildiğinde birbirine benzeyen para- güç kavgaları anlaşmayla sonuçlanır. Kavga bile bir anlaşmadır orada. Toplum hayatının düzeni hukukla kurulur fakat bu düzene şevk ve hayat veren özgürlüklerin derecesidir. Para ve güç özgürlüğü sevmez. Üye, yoldaş, taraftar, müşteri olmak yeterlidir. Şimdi de dünyanın her köşesinde yaşanan bu. Ülküsel bir karşılaşma değil. Sıra kapma ya da sıra hep benimdi kavgası. Paranın ve gücün doğasını tartışacak tek özgür yol da düşünce ve sanat.














