Bu futbol gerçeken ilginç bir oyun. Fenerbahçe’nin 2-0’ı yakaladığı ana dek girdiği net gol pozisyonu sayısı sadece iki. Yani girdikleri iki pozisyonu da gole dönüştürmeyi başarmışlar. Buna karşılık Alanyaspor’un girdiği net gol pozisyonu sayısı dört. Bunların tamamında kaleci Kameni’nin mutlak başarısı var. Bu görüntünün tek nedeni savunmanın göbeğinde görev yapan Neto ve Neustadter’in ve önlerindeki Mehmet ile Josef’in çok geriye yaslanarak oynamaları. Bir hafta önce Başakşehir maçında kararlı ve tempolu bir oyun sergileyen Fenerbahçe’nin bu kez böylesine pozisyondan uzak kalması ve arzuladıkları baskıyı yapamamaları, temposuzluk ve hareketsizlikten kaynaklandı. Alanyaspor’un alan daraltması ve hızlı atağa çıkması da tabii ki başka bir etken.
Sarı-Lacivertli ekibin kazanmak zorunda olduğu bu maçta kilidi açacak yetenekli ayaklara ihtiyacı vardı. O da Sarı-Lacivertli takımda fazlasıyla mevcut. Önce Valbuena ile Giuliano ikilisi daha sonra da Giuliano, Aatif ve Fernandao üçlüsü Alanyaspor’un kilidini açmayı bildiler. Özellikle ilk goldeki Giuliano becerisi ve Valbuena’nın yardımları alkışlanacak cinstendi. İkinci golde ise Fernandao’nun pozisyonunda ofsayt vardı.
İkinci yarıda Fenerbahçe savunmasını daha ileri taşıyınca kuşkusuz oyun hakimiyetini de eline geçirdi. Tabii Alanyaspor’un moral olarak düşmesinin ve gol için daha fazla ileri gidip Fenerbahçe’ye daha fazla alan bırakmasının da bunda etkisi olduğunu söyleyelim. Açıkçası Fenerbahçe kendini fazla zorlamadan, sıkmadan, hedefine doğru bir adım daha attı. Ama bu eksikliklerini göz ardı etmeyeceği anlamına gelmemeli. Öncelikle ilk yarıdaki savunma yanlışından kurtulmaları gerekir. Sonra da hücumda daha hareketli olmaları ve kanatları daha çok kullanmaları şart. Sarı-Lacivertli ekipte olumlu olan bir başka nokta da iki beki Isla ve Hasan Ali’nin geçtiğimiz haftalara oranla çok daha etkili ve verimli oynamaları. Fenerbahçe taraftarı ve takımındaki arzu sahaya yansıyan mücadele gücü ile Beşiktaş maçı öncesindeki en büyük artıları olarak gözüküyor.
