Akıllı olan kazandı
Bir gün önce rakiplerin puan kaybetmiş. Beşiktaş açısından baktığımızda yarışta kalmak istiyorsan, bu fırsatı değerlendirmen gerekli. Bunun için de yapman gereken, öncelikle kendin gibi iddialı rakibine ‘beni yenemezsin’ mesajını vermek.. Ancak Beşiktaş iştahlı başalyan Başakşehir karşısında öyle bir baskı yedi ki, açıkça söylemek gerekirse golü filelerinde görmesi kaçınılmazdı. Siyah-Beyazlı takımın en önce savunmasını sağlama alması lazımdı ama rakibin orta alan forvet bağlantısını bir türlü çözemedi. Topu hücum bolgesine taşımakta zorlanan Siyah-Beyazlı takımın bu açıdan Quaresma’yı çok aradığını söyleyelim. Lens, bir türlü kendini bulamamanın sıkıntısını yaşıyor. Oysa Başakşehir’e baktığımızda iştahları ve arzuları çok fazla. Demin Lens’ten söz ettik. Topu almış rakip kaleye doğru bir türlü istediği hıza ulaşamıyor, buna karşın topu kaybeden Adebayor, gidip kendi ceza sahası önünde ona yetişip tehlikeyi önlüyor. Bu kimin daha fazla maçı istediğinin en açık göstergesi.
İlk 45 dakika oyunun hakimi ve istediğini sahaya yansıtan Başakşehir’di. Bunun da meyvesini en iyi şekilde yaptıkları pas organizasyonundan alıyorlar. Şampiyonluğa oynayan bir takım geri düşebilir. Buna karşın bir reaksiyon göstermesi gerek. Beşiktaş, Çaiçara’nın amatörce gördüğü ikinci sarı karttan sonra bu reaksiyonu göstermeye başladı. Ancak böylesine önemli bir yarışta bu tepkiyi göstermekte geç kalırsanız iş işten geçmiş olur. Kısacası bugüne kadar sabırla ve akılla buralara gelen Beşiktaş, bu kez karşısında bu aklı daha iyi uygulayan bir takım buldu. Bu da Başakşehir’in bu noktaya boşuna gelmediğinin açık kanıtıdır. Henüz her şey bitmedi ama eğer siz zirve mücadelenizi sürdürmek istiyorsanız Başakşehir gibi aklınızı, duygularınızın önüne koymanız gerekir. Bilmem anlatabildim mi? Sanmayın ki bu derbi haftasından sonra bu ligde düğümler çözüldü. Bence işler daha da karıştı. Şimdi artık hesap kitap zamanı.