Ceviz Kabuğu

Ceviz içinin kilosu yaklaşık 250 lira. İlginç kıvrımları ve benzersiz geçişleriyle meşhur. Açlığı bastırmak için kullanılıyor. Kabuğu da bir başka. Bilmeyenler onu çok güçlü sanabilir ama tanıyanlar küçük bir hamleyle dağıtabilir.

Artık modası geçtiği için pek bilinmez ama geçmişte yıllarca oyunlara malzeme olmuştur. Cevizi iyi yuvarlayan rakiplerini ütmüştür.

Ancak ceviz kabuğu bu toplumun hafızasında çocukluktaki oyunlarla değil televizyondaki programlarla yer etmiş. Hulki Cevizoğlu’nun hazırlayıp sunduğu Ceviz Kabuğu isimli program 1994 yılında başladı yayına. Bu yayınlarda söylenenler uzun süre akıldan çıkmayacak türdendi. Özellikle de mütedeyyin
insanlar için.

Türkiye’de ulusalcılığın en gür sesi bu programlarda duyuluyordu. Hulki Cevizoğlu o yıllarda bu sesi farklı alanlara da taşımayı başardı. 2007 yılında düzenlenen Cumhuriyet Mitinglerinde yaptığı ateşli konuşmalarla “türbanın Çankaya’ya çıkmasını engellemeye” çalışıyordu. Atatürk ilkelerini ve
özellikle laikliği savunduğunu iddia ederek, mütedeyyin insanların eşit vatandaş olmasının önüne çekilen seti cansiperane bir şekilde korumaya devam ediyordu.

Öyle ki, o yıllarda CHP’yi ve tüm muhalefeti bu konuda yetersiz bulduğu için eleştiriyordu. 2007 seçimlerinde Ankara 1. Bölgeden bağımsız milletvekili adayı oldu ama seçilemedi. Özgürlüklere karşı çıkan o radikal ses, halk tarafından karşılık görmemişti. Oysa Hulki Cevizoğlu, seçim propagandasını yaparken oldukça iddialıydı. 5 Haziran 2007 tarihinde yazdığı “Politikaya İlk Adım” başlıklı yazısında okurlarına yönelttiği sorular içinde şunlar bulunuyordu:

“Erdoğan, Gül, Arınç dışında bir başka AKP’linin Cumhurbaşkanı olmasına 23 Temmuz’da evet diyecek misin, demeyecek misin?

Çankaya’ya türbanın çıkmasını istiyor musun, istemiyor musun?”
(http://www.cevizkabugu.com.tr/yazilar.asp?procid=24&page=3
1 )

2010 yılında Kemal Kılıçdaroğlu CHP’nin başına geçtiğinde ise Hulki Cevizoğlu için kabus başlamıştı. CHP’nin ulusalcılıktan sosyal demokratlığa geçiş süreci, en çok Hulki Cevizoğlu’nun sözcülüğünü yaptığı grupları rahatsız ediyordu. CHP bu dönemden itibaren başörtüsü gibi konulardaki politikalarını
değiştirmeye başlamıştı. Hulki Cevizoğlu bu dönüşüme çok sert bir şekilde karşı çıkıyordu.

2013 yılında Türkiye Büyük Millet Meclisi’ne başörtülü vekiller girebilmeye başlamıştı. Yeni CHP yönetimi, eski CHP’nin uzun yıllar karşı çıktığı ve engel olduğu bu demokratik hakka karşı çıkmamıştı. Hulki Cevizoğlu, 2 Kasım 2013’de yazdığı “Düşmanın Silahıyla Kendini Vurmak!” başlıklı yazısında, Kemal Kılıçdaroğlu yönetimindeki CHP’yi ağır sözlerle eleştirdikten sonra iddiasını şöyle savunuyordu:

“Bakınız, türbanın Meclis’e girmesine MHP ve CHP parti olarak karşı çıkmadı. Dendi ki, “Rakibin elinden mağduriyet silahını aldık.”

Evet, aldınız. Aldınız ve o silahla kendinizi vurdunuz!.. Geçmiş olsun. Umarım yakın zamanda iyileşirsiniz, diyeceğim ama ufukta hiçbir umut görünmüyor.”
(
http://www.cevizkabugu.com.tr/yazilar.asp?procid=440&page=5
)

Hulki Cevizoğlu’nun hastalık olarak tanımladığı şey demokratlaşmaydı. CHP demokratlaştıkça o daha çok öfkelendi. Başörtüsünü yasaklamayan, eşit vatandaşlığa engel olmayan, söylemini ve ideolojisini revize eden CHP’ye karşı öfkesi, Kemal Kılıçdaroğlu’nun helalleşme çıkışıyla daha fazla arttı.

Hulki Cevizoğlu, bu değişimi bir an önce durdurabilmek için CHP karşıtlığını artık parlamentoda yapacak. AK Parti İstanbul 1. Bölge’den 6. Sırada aday. Yaklaşık bir ay sonra AK Partili bir milletvekili olacak demek bu.

28 şubatçılara, Cehape zihniyetine karşı ümmetin ümidine oy vermesi teklif edilen muhafazakar insanların oyuyla meclise girecek. Üstelik yalnız da değil. DSP Başkanı Önder Aksakal, Mehmet Ali Çelebi gibi isimlerle güzel vakit geçirebilir.

Üsküdar’da yaşayan mütedeyyin birisi, başörtüsünün özgürleşmesini laikliğe aykırı bulan Hulki Cevizoğlu’nu meclise taşırsa İslam’ın sancağını dalgalandırmış olacak. Pendik’te yaşayan muhafazakar birisi; Kudüs gecesi düzenleyen Sincan Belediye başkanına “Siz Kudüs Belediye

Başkanı değilsiniz, niye Kudüs gecesi düzenliyorsunuz?” diye soran Hulki Cevizoğlu’nu meclise taşırsa Kudüs düşmeyecek. Fakat; Milli Gençlik Vakfı ve AGD’nin eski yöneticisi Birol Aydın’ın,

KADEM’in eski yöneticilerinden, göçmenler ve çocuklarla ilgili çalışmalarıyla bilinen sosyolog Elif Esen’in,
El-Ezher ilahiyat mezunu ve imam hatip derneklerinin eski yöneticisi Hasan Karal’ın,

15 Temmuz gecesi sokağa ilk çıkanlardan biri olan eski AK Parti İstanbul il başkanı Selim Temurci’nin bulunduğu CHP listesine oy verirse de 28 Şubatçılarla işbirliği yapmış olacak öyle mi?

Ben cevizin kabuğunu ayıklayıp içini yemeyi tercih ediyorum. Aklı başında herkese tavsiye ederim.

YORUMLAR (2)
YORUM YAZ
UYARI: Hakaret, küfür, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış, Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır. (!) işaretine tıklayarak yorumla ilgili şikayetinizi editöre bildirebilirsiniz.
2 Yorum