Artık muhalefet sorunu yok iktidar sorunu var
Elektriği kesilen CHP lideri Kemal Kılıçdaroğlu tam bir haftadır evinde, halk arasında “löküs” adıyla bilinen lüks lambasının ışığıyla yaşıyor. Buzdolabını, bulaşık makinasını, çamaşır makinasını, ütüsünü ve diğer tüm elektrikli ev aletlerini kullanamıyor.
Elektriği kış ayında kesilmiş olsaydı doğalgazını da kullanamayacak, katalitikle ya da evinde kuracağı kömürlü sobayla ısınma sorununu çözecekti.
Ve bütün Türkiye evinden kâh mum ışığıyla, kâh löküs lambayla görüntüler veren Sayın Kılıçdaroğlu’nun katalitik ya da kömürlü soba ile fotoğraflarını da görecekti…
Uzun yıllar öncesinin eski Türkiye’sindeki gibi.
Milyonlarca kişi bugün eski Türkiye’deki gibi akşamları mum ışığında, “löküs” lamba ışığında oturuyorlar.
Nostalji olsun diye değil, mecburiyetten…
Ama arada büyük bir fark var.
Milyonlarca vatandaşımız, yüzbinlerce hane elektriğe ulaşamadığı için değil, faturasını ödeyemediği için mum ışığına, löküs lambaya mahkum olmuş durumda.
Metropoll Araştırma’nın Mart 2022 anketinin sonuçlarına göre toplumun sadece yüzde 23.9’u faturalarını ödemekte zorlanmıyor. Elektrik ve doğalgaz faturalarını ödeyemeyenlerin oranı yüzde 18.6, yani seçmenlerin beşte biri faturalarını ödeyemiyor. Faturalarını ödeyebilen ama çok zorlandığını söyleyenlerin oranı ise yüzde 57.
TÜİK ve Aile Bakanlığı’nın verilerine göre bugün ülkemizde 11 milyon 370 bin kişi devlete muhtaç durumda, devlet yardımı olmadan yaşamını idame ettiremiyor.
Bugün üç kişiden biri işsiz durumda. Enflasyon yüzde 62. Şimdi AK Parti iktidarı çıkıp da elektrik faturalarını ödemeyen vatandaşlara “abartıyorsunuz” diyebilir mi?
Evet bir abartı var, o da 20 yıldır ülkeyi aralıksız yöneten AK Parti iktidarında 4 milyon kişinin elektriğinin kesilmesi, hanelerini mumla, “löküs” lambayla aydınlatma noktasına gelmesidir.
Bu bir iktidar sorunudur, bu iktidarın sorunudur.
***
Şimdi soralım:
Sayın Kılıçdaroğlu bu hamlesiyle Cumhurbaşkanı Erdoğan’ı ve iktidarı zora soktu mu, köşeye sıkıştırdı mı?
Hem de hiç olmadığı kadar.
Cumhurbaşkanı Erdoğan ve lideri olduğu AK Parti her geçen gün halktan koparken, halkın gerçeklerinden uzaklaşırken Kemal Kılıçdaroğlu ve lideri olduğu CHP her geçen gün halka bir adım daha yaklaşıyor, halka dokunuyor, halkla göz teması kuruyor, empati yapıyor.
CHP statükodan uzaklaşırken AK Parti statükonun temsilcisi haline geliyor.
Kılıçdaroğlu’nun CHP çizgisinde yaptığı en önemli açılım, partisini eski dar ideolojik kalıpların ötesine geçirmesidir. Eski yavan ideolojik kavgayı bir tarafa bırakınca, tabii partinin gündeminde halkın geçim sorunları daha fazla yer alıyor. Sosyal Demokrat nitelikli partilere yakışan da budur. Yani “ideolojik” değil, “sosyal” olmak.
Cumhurbaşkanı ve AK Parti lideri Erdoğan “ekmek alamaz hale geldik” diyen vatandaşını “abartıyorsun” diye terslerken CHP lideri “ekmek alamaz hale geldik” diyenlerin dertleriyle dertleniyor, onlara dokunuyor.
AK Partili arkadaşlar farkında mısınız, AK Parti ve CHP yer değiştiriyor…
Yıllardır “ah etkili bir muhalefet olsa, proje üretse, fikir üretse, AK Parti’yi zora soksa, bizi iyi işler yapmaya zorlasa ama yok ki etkili bir muhalefet, şöyle bizi zora sokacak” diyordunuz.
Mesela Sayın Cumhurbaşkanı “Aslında güçlü bir demokraside güçlü bir muhalefete ihtiyaç vardır. Ama bizim talihsizliğimiz, Türkiye’de güçlü bir muhalefetin olmaması. Bu ülkede iktidar sorunu yok muhalefet sorunu var” diyordu. (Kızılcahamam, AK Parti 19. İstişare Toplantısı, 4 Kasım 2012)
CHP’den İYİ Parti’ye, Gelecek Partisi’nden DEVA Partisine, Saadet Partisi’nden Demokrat Parti’ye artık etkili bir muhalefet var. İktidarı köşeye sıkıştırıyor, göz açtırmıyor. Psikolojik üstünlüğü ele geçirmiş durumda.
Bu da artık şunu gösteriyor…
Bu ülkede artık muhalefet sorunu eskisi kadar yok ama bugün bir iktidar sorunu var.
***
2018 yılı Ramazanında Beştepe’de emeklilere iftar veren Cumhurbaşkanı Erdoğan, emeklilerden “Türkiye’nin nereden nereye” geldiğini gençlere anlatmasını rica etmişti.
Emeklilere “yağ almak için mühürlerin olduğunu, gaz kuyruklarının, ekmek kuyruklarının olduğunu” hatırlatan Erdoğan “Bugünün gençleri eski Türkiye’yi bilmiyorlar, bugünün gençlerine eski Türkiye’yi anlatmak lazım. Yaşı 25-30’un altında olan gençler zannediyorlar ki Türkiye hep böyleydi. O yüzden gençlere eski Türkiye’yi anlatın. Halk nasıl çile çekiyordu, nasıl yoksulluk vardı. Bu dönemlerin CHP dönemi olduğunu, bu çileleri halka CHP’nin çektirdiğini anlatın” demişti.
Emeklilerin anlatmasına gerek kaldı mı?
4 milyon kişi hangi iktidar döneminde çile çekiyor, faturalarını ödeyemez hale geldi?