Müdür... Müdür... Müdür bana küs müdür?
Tam da müdürlerin öğretmenleri değerlendirmesi gündemdeyken ‘yav müdür de ne müdürmüş..’ dedim. Zaten birçok eğitimci de konu ile ilgili serzenişlerini sosyal medya üzerinden dile getiriyor. Kimi zamanında yaşadıklarını kimi yaşayacaklarını tahmin ederek hiçte liyakatli bir iş olmadığını savunuyor. Tamamen haklılar… Bende bu değerlendirme işini hiç adil bulmuyorum. Bunu bir öğretmen olmasam da doğru bulmazdım. Puanlama yapılacak kriterler objektif değil, bir ahbap-çavuş ilişkisi gibi… Ayrıca müdürler bu kriterlerin ne kadarın da başarılı ki?
Acaba neden millet idareci olmak için kendini paralıyor? Okulunu Finlandiya seviyesine getirmek için mi müdür oluyorlar sanıyorsunuz? Elbet öylesi de vardır, bir elin parmağı kadar… Kurumunu bu seviyeye getirmek için öğretmenine puan veren değil mutluluk ve huzur veren müdürler olsun. Hele de öğretmenlikten geliyorsa sınıf havasını teneffüs etmişse değmeyin. O vakit bilir ki mutlu öğretmen başarıyı getirir. Bir okul ancak öğretmeni ile var olur. İyi bir okul da kadrosunun devamlılığı, eğitimi, idaresi ve öğretmenlerinin başarısı ile anılır. Müdürü müdür yapan nedir peki…
- Dostça yaklaşan
- Takdir eden
- Hasta olunca da geçmiş olsun desin… İzin alırken ecel teri döküyoruz
- Özel hayatı fazla sorgulamasın işin sonu dedikoduya gidiyor
- Sınıf yönetimini benim daha iyi bildiğime inanan
- Tarafsız olan (ama gerçekten…)
- Velilere gereken sınırları koyabilen
- Teknolojinin ve sosyal medyanın gücüne inanan
- Mevzuatı da iyi bilsin ki hakkını arayanın yanında olsun değil mi, karşısında değil
Bu maddeleri uzatırız da uzatırız… Aslında amir, müdür, idareci her ne derseniz deyin okulları liderler yönetmeli.
Çünkü lider bilir ki önce insan sonra iş.
Çünkü liderler insanları çalıştırmanın yolunun heveslerini kırmamak olduğunu tecrübe etmişlerdir.
Çünkü liderler mesleki gelişimi sürdürür ve kendini sürekli günceller.
Ve bence en önemlisi mizahı kullanmasını bilsin. Mizahı kullanabilen bir liderin iletişimi kolaylaşır ve ılıman bir okul ortamı oluşturur. Böyle bir ortamda çalışan öğretmenler kendilerini rahat ve güvende hisseder ki performansları artar.
Başarılı ve etkili bir okul ortamı ancak güçlü eğitim liderleri tarafından sağlanabilir. O sebepten diyelim ki öyle eğitim liderlerimiz olsun ki herkesin önüne geçen değil, herkesin arkasında durduğu kimseler olsun…