Fatih Terim'in Arda-Selçuk-Burak'sız Milli Takımı Hırvatistan'dan 1 puanı almasına almış ama fark yemekten de direkler sayesinde kurtulmuştu. Ukrayna maçı da 'primci krizi'nin gölgesine kalacak mıydı, maç öncesi herkesin merak ettiği soru buydu.

Terim, savunma göbeğine Ömer Toprak'ı yerleştirerek buradaki gediği kapamak istedi. Arda'nın yerinde Emre Mor vardı. Radikal değişiklik ise forvetteydi. Burak'ın yokluğunda çift santrfora dönen Terim, gol krallığı yarışında bir Hollanda'da diğeri Türkiye'de zirvede olan Enes Ünal ve Cenk Tosun'u oynattı.

Ama olmadı. Ömer gereksiz bir penaltı yaptırdı, ikinci golde de Hakan'ın hatasına katkıda bulunup adamını kaçırdı. Forvetteki 2 gol kralı namzeti ise orta sahadan boş yere pas bekledi. Çünkü orta saha lidersiz ve etkisizdi. İki kaptan Arda ve Selçuk'suz orta saha ne yaptığını bilmez bir haldeydi. Sapır sapır dökülen ve iki ucuz golle geriye düşen Milliler, Ozan Tufan'ın 45. dakikada gelen golü ile soyunma odasına bir umutla girdi.

İKİNCİ YARIDA SİSTEM DEĞİŞİNCE

Terim ilk yarıda işlemeyen 4-4-2 sisteminden 4-2-3-1'e döndü, Enes'in yerine Tolga'yı soktu. Bir de ceza değişikliği vardı. Yenilen ikinci golde önemli bir hata yapan Hakan Balta'nın yerine Kaan Ayhan girdi. Sistemdeki bu değişiklik Shevchenko'nun öğrencilerini ilk başta şaşırttı. Milliler ikinci yarının ilk çeyreğinde oyuna dengeyi getirirken özellikle Emre Mor'la rakibi zorladı. Ancak Hakan Çalhanoğlu'nun kendi bölgesinin dışına çıkmaması Millilerin tek hatta sıkışmasına ve temposunu kaybetmesine yol açtı. Emre Mor'un enerjisi ve Cenk'in direkten dönen topu Milli Takımı maça yeniden ortak etti. Maçın ikinci yarısı yüksek tempoda oynandı. Ve Cenk'in yarattığı penaltı atışını Hakan Çalhanoğlu'nun gole çevirmesi Millilere 1 puan getirdi.

Konya seyircisi ara ara parlayan Millilere oyunun tek hakimi imiş gibi muamelede bulundu. Hep destekledi. Bu maç İstanbul'da olsaydı tribünlerden böyle bir destek olmazdı. Milli Takım'ın puan getiren dönüşü de olmazdı.