İkram yarışları başladı
Önde koşan olmak mı zor yoksa takip eden mi?
Beşiktaş bu sezon maç eksiği ile uzun süre takipçi oldu ama aslında gizli liderdi, rakibini hep diken üstünde tuttu. Ve sonunda öne geçti.
Siyah-Beyazlılar, Fenerbahçe'nin Osmanlıspor karşısındaki kaybından sonra müthiş bir fırsatı önünde buldu. Kasımpaşa deplasmanında alacağı bir galibiyet maç fazlası ile birlikte puan farkını 6'ya çıkaracak ve bu durum Beşiktaş'a psikolojik olarak muazzam bir avantaj sağlayacaktı. Fenerbahçe'de Mehmet Topal'ın Osmanlı maçından sonraki gözyaşları, geçen sene Erciyes maçı ile başlayan psikolojik çöküşün de bir alametiydi adeta. Stres yönetimini beceren kalan haftaları bir tay gibi hızla geçecek, baskıya direnemeyen takım çözülecekti. Beşiktaş, Kasımpaşa'da işte böyle bir maça çıkmıştı. Kazansaydı, Konya ve Galatasaray deplasmanlarına gidecek Fenerbahçe'yi psikolojik yıkıma itecekti.
Maç başladığında görüldü ki Beşiktaş da tıpkı Fenerbahçe gibi baskıyı iliklerine kadar hissediyor...
Karşılaşmanın ilk 10 dakikasında Beşiktaş'ın bırakın gol pozisyonunu, doğru düzgün 3 pası bile yoktu. Öncelik savumanın oturtulmasındaydı. Tabii bu hücumu ikinci plana iten anlayışın haklı sebepleri de vardı. İlk yarıdaki 3-3'lik maç ve Eren-Scarione- Adem Büyük'ten oluşan çok hızlı hücumcuların varlığı başlıca sebeplerdi.
Beşiktaş ilerideki etkisizliğini Oğuzhan'ı forvete yakın oynatarak aşmaya çalıştı. 27. dakikadaki gol Oğuzhan'ın pasıyla oldu. Titi'nin ağır kalması Sosa'ya ikinci bir şans verdi, o da fırsatı değerlendirdi.
Ancak Oğuzhan'ın ileriye dönük oynaması Sosa'nın yardımına rağmen koca bir alanda Atiba'yı yalnız bıraktı. Bu boşluklar süratli Kasımpaşa forvetlerine istediği alanları sağladı ama beraberliği getiren gol Beck'in hatasından doğdu. Savunmacılar için temel kuraldır, havadan gelen top yere değmemeli, sekmemeli. Beck topu rakibe bırakınca Del Valle nefis bir hareketle topu önüne alıp şık bir gole imza attı.
İkinci yarı daha tempolu bir 45 dakika vardı. Şenol Güneş, Kerim'in yerine Tolgay'ı oyuna aldı ki bu karar, Kerim gibi kreatif bir oyuncuyu kenara alma anlamında tartışmaya açıktı. 49. dakikada Beşiktaş bu kez solundan yıkıldı. Kasımpaşa'nın etkili atağında Popov ceza alanına çıkardı, Scarione de affetmedi.
Bu gol Beşiktaş'ı biraz kendine getirdi. Oğuzhan ve Sosa ile bindirmelerini artıran Kartal, pozisyonlar üretti. Güneş, 57'de Olcay'ın yerine Cenk'i alıp çift santrfora döndü ama Gomez başta olmak üzere takımın geri kalanının temposuzluğu gol üretmeye olanak vermedi.
Beşiktaş bir süredir o etkili futbolundan uzak ama daha ciddi bir tehlike var, o da stres. Siyah-Beyazlı takımın önemli bir bölümü baskıyı karşılamada sıkıntı yaşıyor.
Hem Beşiktaş'ta hem de Fenerbahçe'de puan kayıpları görmeye devam edeceğiz. Ve görünen o ki bu sene de ikram yarışlarına tanıklık edeceğiz.