Gökhan Gönül’ün maçı
Geçen sezonun 22.haftasında Beşiktaş 54 puanla zirvede yer alıyordu. Çekiştiği Fenerbahçe’nin 50, yarışa havlu atan Galatasaray’ın 37 puanı vardı.
Bu sezon ise Beşiktaş puan olarak geçen senenin gerisinde olmasına karşın ezeli rakiplerinin erken çözülmesi ile zirvede şimdiden yalnız kaldı. Peki puan cetvelindeki fark futbolunda da var mı? İşte asıl soru bu. Beşiktaş puan kadar futbol olarak da geçen sezonun ilerisinde değil.
Bir kere Gomez yok. Cenk Tosun her ne kadar kariyer rekorunu kırsa da ‘Geldi mi yazar’ rahatlığını vermiyor tribünlere. İlk yarıda gelen golde son vuruşu aslında onun yapması gerekirdi işi Gökhan’a bırakmadan. Aboubakar’dan bahsetmiyorum bile, o daha kulübeden çıkamıyor, iç sahada çift santrfor oynatması için Şenol Güneş’i zorlayamıyor.
Orta sahası da geçen seneden iyi değil. Talisca bir yıldız adayı ama oyunu tek yönlü oynuyor. Sosa kadar etkin değil.
Ama Beşiktaş’ı belli çizgide tutan bir karakter var, o da Şenol Güneş. Oyun şablonu ve disiplinini yerleştirdiği için futbolculardaki iniş çıkışlardan takım fazla etkilenmiyor, bir ortalama tutturuyor. Dün Beşiktaş’ın karşısında ligin en zayıf takımlarından biri vardı. İlk yarıda Edomwonyi, Kweuke, Recep Niyaz’la yaptıkları iki tehlikeli atak ve Kweuke’nin maçın son bölümünde Fabri ile karşı karşıya kaldığı ancak golü yapamadığı pozisyonlar dışında varla yok arasındaydı Rize. İlk yarıdaki şutlarda top Fabri’ye gelmedi bile...
Şenol Güneş için bu maçta uyarılar da vardı. Quaresma özel bir yetenek ama bu başına buyrukluk, kolay kart görme hastalığı ciddi bir dert.
Solda Babel hala kendine gelebilmiş değil. Herhalde Güneş, Olcay’a izin verdiğine pişman olacak.
Artı ise Gökhan Gönül’ün kazanılmasıydı. Futbol temposu 1-2 haftadır düşen Beşiktaş’ın dün lokomotifiydi. Sol bek Adriano’nun ortasında sağ bek Gökhan’ın gol vuruşunu yapması da gecenin hareketiydi.