Eren'in derdi yok, peki Galatasaray'ın?
Galatasaray yıllar sonra transferde nokta atışlar yaptı. Tolga, Eren ve kiradan dönen Bruma Galatasaray'ın çehresini değiştirdi. Tolga Ciğerci ile başlayalım. Galatasaray 766 kez topla buluştu. En çok topla buluşan oyuncu Tolga Ciğerci (127 kez) oldu. Selçuk ve Sneijder gibi üst düzey iki ismin arasından sıyrılıp bu rolü almak hiç de kolay bir iş değil. Tolga'nın 'hamallığı' üstlenmesi ise en çok Sneijder'e yaramış gibi göründü. Hollandalı yıldız eski günlerine dönüşün başladığının ipuçlarını verdi.
Eren Derdiyok Galatasaray'ın uzun zamandır hasretini çektiği golcü olacağını gösterdi. Röveşata golü jeneriklikti. Hava hakimiyeti ise inanılmazdı. Galatasaray'ın gizli gol silahı olan ve toplara en iyi yükselen isim olan Chedjou'nun bile üstünden attığı kafa golü onun ne kadar özel bir golcü olduğunu ispatladı. Bu arada Eren'in gelmesine sanırım en çok Sneijder sevindi. Attığı paslar-ortalar artık sahipsiz değil. Bu ikilinin asist-gol ortaklığındaki sayıları şimdiden 3'e çıktı. Eren'in golleri dışındaki topsuz alan performansının da müthiş olduğunu ekleyelim.
Ve Bruma. Bir senelik yurtdışı deneyimi bir futbolcuya bu kadar mı yarar? Erasmus programı gibi yaramış ona. Son dakikalarda Eren'in sürdüğü topa hamle yaparken ofsaytta olduğunu görmemesi dışında sahada ne yaptığını bilen bir Bruma vardı. İki yıl öncesinin o savruk Bruma'sı yerine takımın çok üzerinde hıza sahip bir yıldız adayı izliyoruz. Gol atma adına her yerden vurma sevdasından kurtulduğunda daha da tat verecektir.
Galatasaray'da öne çıkan isimler bunlar. Ama Galatasaray hala lige hazır değil. Temposu oldukça düşük ve bireysel performansa dayalı bir yükselişi var. Derbide işi kolay olmayacaktır. Çünkü Riekerink'in de hamle sıkıntısı var. Hikmet Karaman 3 değişiklik yaparak oyunu dengelemek istedi, planı tutmadı ama Riekerink'in bir planı bile yoktu sanki.
Yasin'in yerine Sinan'ı aldığı 80. dakikaya kadar Galatasaray'ın ikinci yarı boyunca sadece bir şutu vardı. Oyunun kontrolü her an Rizespor'a da geçebilirdi. Selçuk'un kaçırdığı penaltıda tribünlerin Eren seslerine kulak verip kaptanın üzerindeki baskıyı da alabilirdi ama anlaşılan o ki Riekerink anlık kararların adamı değil.
Bir söz de stat yönetimine. 120 gün sonra stada gelen taraftara saygı gösterip bir karış tozla kaplı koltukları temizletselerdi iyi olurdu.