Maça gelirken aklımda Bursaspor Antrenörü Fuat Buruk’un hafta içinde sarfettiği söz vardı, “Bir Batalla üç Sneijder eder.”

Gerçekten öyle mi? Her iki oyuncuyla da çalışan Fuat hoca haklı mı?

İlk yarının ilk bölümünde Batalla Bursa’nın golünü hazırlarken tam bir lider gibi takımını da yönetti. Her an bir tehdit unsuru olarak durdu.

Sneijder ise tehdit unsuru olarak kalmadı, Galatasaray’ı bu kritik maçta galibiyete taşıdı. Yasin’in golünün hazırlayıcısı oldu. İkinci yarıda attığı frikik golü ise muhteşemdi.

Sanırım Sneijder de Fuat hocanın sözlerini okumuştu!

Galatasaray çok fazla yan pas ve geri pas yapıyor. Oysa dikine ve hızlı oynadığı ilk yarıdaki bir 25 dakika var, o tempoyu geçen haftaki derbide sergilese Kadıköy’deki öykü bile farklı olabilirdi. Galatasaray’ın ana sorunu çok fazla ve gereksiz bir şekilde yan pas yapması, ayağı top yapan Sneijder-Podolski ikilisini verimli kullanamaması. Onlar devreye girdiğinde futbol güzelleşiyor. Riekerink Galatasaray’ı ve tabii kendini kurtarmak istiyorsa bu ikiliyi ne yapıp edip daha etkin kullanmanın yollarını bulmalı. Bir oyunu seyretmeyi bırakmalı, aksayan noktalarda değişiklikleri vaktinde yapmayı öğrenmeli.

Galatasaray’da Sneijder faktörü çok belirgin. O oynadığında Galatasaray bir başka oluyor. Podolski özel bir futbolcu ama yeteri kadar beslenemiyor. Yasin tam bir kopuk uçurtma. Resmen dinamo ama topu kullanma becerisi sıkıntılı. Bruma kendini Mourinho’ya beğendirme dersinde ama oyuna katkısı böyle tutarsız olursa Riekerink’e de beğendirmek zorunda kalabilir.

Savunmada Muslera tek başına güvence. Hakan Balta ise nazarlık bir adam.

Gerisi mi? Dünkü maç için onlar teferruat.

Hamza Hamzaoğlu 3 kupa aldığı Galatasaray karşısında, kısıtlı kadrosu ile dirençli bir futbol ortaya koydu ancak Galatasaray’ın vitesi yükselttiği anlarda karşılık veremedi.

Bu arada Barış Şimşek’in ilk yarıda Bursaspor’un golündeki ofsaytı ve Galatasaray’ın 2 penaltısını görmediğini de söylemek gerekiyor. Donk olayı ile başlayan ondaki bu körlük korkarım kalıcı.