Beşiktaş’a ne oldu?
Konya’da yaşanan hezimet dün sahaya çıkan ilk 11’e yansımıştı. Sezon başında sahada olanlar kulübede, kulübede olanlar ilk 11’deydi ama değişen fazla da bir şey yoktu. Sahadaki yedeklerin kulübeye giren aslardan iyi olmasını beklemek de biraz fazla iyimserlik olurdu. Sergen Yalçın savunmaya Montero ve Rıdvan’ı monte etmişti, Vida ve N’Sakala cezalıydı! Montero performansı ile sahada ön plana çıkan nadir oyunculardan biriydi, ikinci yarıda çizgiden çıkardığı topla da bu görüşü destekledi. Rıdvan ise 19 yaşının enerjisinden uzak, veteran futbolcu ağırlığındaydı, geçen sezonun sonlarındaki rüzgarının çok uzağındaydı. Ön liberoda Josef de Souza- Atiba ikilisi vardı. Josef düşen Beşiktaş’ın ayakta kalan birkaç isminden biri kalmayı başardı.
Forvet hattı Gökhan Töre, Dorukhan, Boyd üçlüsünden kuruluydu. Ancak bu oyun planı santrfor Aboubakar’ı pas ve orta olarak beslemekten çok uzaktı. Aboubakar koca ilk yarı boyunca topla hiç buluşamadı. Beşiktaş’ın ilk 45’teki tek net gol girişimi Josef’in nefis ara pasında Gökhan Töre ile oldu ama o da vuruşta yanlış köşeyi tercih etti! Boş statta Sergen Yalçın’ın “Kalecinin neden sağına atıyorsun” sözleri bizlere kadar geldi. Beşiktaş’ta ilk yarıda Boyd hayalet isimdi. Dorukhan ise ondan da silikti. Yalçın ikinci yarıya çıkarken Dorukhan’ın yerine Mensah’ı sahaya sürmüştü. Gol girişimi için sadece Gökhan Töre’nin ayağına bakan takımı göbek bölgesinde daha verimli hale getirmek istemişti.
İki futbolcusu ve iki personeli Covid-19 olan Gençlerbirliği ise uyumlu ama basit futbol oynuyordu. Sefa, Berat, Furman ile Beşiktaş savunmasını zorluyor, topu santrforları Stancu’ya aktarmaya dayalı basit bir planı uyguluyorlardı. Bu plan 8. dakikada gol de getirdi. Stancu boş pozisyonda şık vurdu ve Beşiktaş’ın moralini bozan erken golü buldu. Golün çok erken gelmesi Beşiktaş’a geri dönüş açısından uzun bir zaman dilimi yaratıyordu ama Beşiktaş’ın rakip savunmayı baskı altına alıp açacak bir oyun planı yoktu. Düşük tempolu vasat futbolu gol ve goller üretebilmekten çok uzaktı. Siyah- Beyazlılar 3. bölgede yine yoktu. Sergen Yalçın, 63. dakikada Boyd- Larin ve Aboubakar- Güven hamleleri ile bu sorunu çözmeye çalıştı ama sorunu çözmek bu kadar kolay değildi.
Ljajiç ve Oğuzhan gibi yetenekli ayakları form tutmadıkça, kanatlara etkili adamlar girmedikçe, bekler hücuma katkı sağlamadıkça 3. bölgede etkisiz kalmaya da devam edecekler gibi. Tamam, takımın takviyeye ihtiyacı var ama Sergen Yalçın’ın da iyi bir kondisyonere ve taktiksel açıdan biraz daha fazla dersine çalışmaya ihtiyacı var. Yeni dönemde 5 oyuncu değişikliği hocaları çok ön plana çıkartacak. Takımın neredeyse yarısını değiştirmek, tüm kadroyu hazır hale getirmeyi zorunlu kılıyor. Ancak dün gördük ki, ne 75. dakikadaki Weliton- Ljajiç, Gökhan Töre- Hasiç, ne de daha önceki 3 değişiklik sahadaki performansı değiştirmede erken değil. Beşiktaş’ın takım olarak ciddi bir fiziksel ve mental değişime ihtiyacı var.
Beşiktaş sezona sükseli Trabzonspor galibiyeti ile başlamış olabilir ama bu haliyle benzer zaferleri alması artık daha da zor görünüyor.